As’lolan sıfır ve bir’dir

As’lolan sıfır ve bir’dir
28.09.2020
A+
A-

Yazıyı ilk Sümerler bulmuş.

Biz böyle biliyoruz ama belki daha önce de bulunmuş da kalıntılarına rastlamamışızdır.

Milattan önce 3000 yıllarından başlayarak Ortadoğu’da bütün kültürler ya kendilerine özgü bir yazı sistemi geliştirmişler ya da başka toplumlardan “copy-paste” yaparak ve tek mangır da telif ödemeyerek hazır yazı sistemlerini kullanmışlar.

(Bu arada Osmanlı’da “mangır” akçe’nin sekizde biri demek. Zaman zaman bu oran değişmiş. Mangırlar “tam” ve “yarım” olarak tedavüle sürülmüş. Hatta bir ara; bir mangır bir akçe etmiş. 19. yy’da ise tedavülden kaldırılmış.)

Bu çağlarda en popüler iki yazı; Mezopotamya dolaylarının “çivi yazısı” ile eski Mısır’ın “hiyeroglif” yazısı imiş. Mısır yazısının kullanımı bölgesel olarak kısır kalırken; çivi yazısı ve Sami dili, tarihin ilk ve en yaygın iletişim aracı olmuş.

İbranice ve Arapça sağdan sola yazılırken Batı niye soldan sağa yazmaya başlamış peki?

Sağdan sola doğru yazmanın kökeni Hazreti Nuh dönemine kadar gidiyor. Hz. Nuh’un üç oğlu var: Sam, Ham ve Yafes. Babaları en çok Sam’ı severmiş ve tufan sırasında ona en çok yardım eden de Sam olmuş. Türkler ne yazık ki Sam’ın soyundan gelmiyor. Biz Yafes’in çocuklarıyız. Yani kutsal kitaplara göre Samiler 22 ayar ise biz Türkler 18 ayarız. Sam’ın soyundan gelenler Araplar ve Farslar. İşte bu yüzden onlara Samiler deniyor. Bu toplumların kullandığı Sami Alfabesi de günümüzde kullanılan alfabe sistemlerinin kökenini oluşturuyor.

Çivi yazısı başlangıçta yukarıdan aşağıya sütunlar halinde yazılırken; her ne hikmetse sonradan sağdan sola doğru yazılmaya başlamış.

(Bu konuda kaynaklar bilgi vermiyor. Ama ben şöyle tahmin ettim. Eğer çivi yazısını yazan adam kısa boylu ise en tepeden aşağı inerken, taş bir merdivenin üstüne çıkıp inmek zorunda kalıyordu. Oysa sağdan sola yazarken bu kadar çok inip çıkmak zorunda kalmıyordu. Peki o zaman sormazlar mı adama; Japonlar ve Çinliler çok mu uzundu diye? Neyse… )

Sami dilleri birkaç istisna dışında sağdan sola doğru yazılıyor anlayacağınız.

Çivi yazıları ya taşlara ya da kil tabletlere, keski kullanılarak kazınıyormuş. Sonra da bu tabletler bir harman yerine serilip buğday gibi kurutuluyor ya da fırınlarda pişiriliyormuş.

Sağ elini kullanan birinin keskiyi veya çekici sol elinde tutarak yazıyı kazımaya başlaması, sağ taraftan işe başlamasını gerektiriyordu. Çünkü yazdığını böylelikle daha rahat görüyordu. Ben de denedim; haklılarmış… Bu pozisyon Araplarda da, İbranilerde de, Fenikelilerde de aynen devam etmiş.

Fenikeliler zamanın şartlarına göre en cesur denizci tüccarlarmış. Suriye, Lübnan ve İsrail dolaylarında yaşamışlar. Akdeniz’in tümünü avuçlarının içine aldıkları gibi; İngiltere’nin batısına, hatta Afrika’nın güneyine kadar dümen kırmışlar. Başka bir kaynakta ise Brezilya’ya bile gittikleri söyleniyor; günahları boynuna. Fenikeliler ulaşabildikleri her yere mallarını pazarladıkları gibi; kendi kültürlerini de götürmüşler. Bu denizci topluluğun yazı yazma şekli her ne kadar kendilerine özgüyse de hem Sümerlerin çivi yazısından, hem de Mısırlıların hiyeroglif yazısından aşırma durumları da varmış.

Önce Yunanlar, Fenikelilerin bu kuzey Sami ağırlıklı alfabesini kendilerine adapte etmişler. Daha sonra da Romalılar harflerin biçimlerini değiştirerek Latin Alfabesini yaratmışlar. Uygarlığın kaynağı Doğu diye boşuna söylememişler demek.

Gel zaman git zaman artık çivi yazısı yerine kâğıt ve mürekkep kullanılmaya başlamış. Latin harflerini kullanan Batılılar; yağlı, leke bırakan ve çabuk kurumayan bir çeşit mürekkep kullanıyorlarmış. Sağ elini kullanan biri, sağdan sola doğru yazmaya başladığında telek tutan eli, daha önce yazmış olduğu satırları boyuyormuş. Bu durumda ya yazının kuruması için bekleniyor ya da mürekkep ele bulaşarak yazı okunmaz hale geliyormuş.

İşte bu nedenle Batı artık soldan sağa doğru yazmaya başlamış. Bugün de teknoloji ve her türlü bilimsel ar-ge olanakları kendilerinde olduğu için, soldan sağa doğru yazma alışkanlığı dünyaya yayılmış.

Ama evrenin dili aslında matematik… Dünya’nın dışında eğer bizden başka zeki yaratıklar varsa diye NASA matematik dilinde mesajlar bırakıyor uzaya. Söz gelimi uzaylılar varsa bu yazdıklarımı asla okuyamayacak!

Ha sağdan yazmışsın, ha soldan…

Klingon diline hiç girmeyeceğim. Sadece “qamuSHa” diyor, başka da bir şey demiyorum.

YORUMLAR

  1. Tansel dedi ki:

    Gülname Arkadaşım….aydınlatıcı bilgiler için teşekkürler…

    1. Çok teşekkür ederim. Ne mutlu bana.

  2. Müveddet Anter dedi ki:

    Gülnamecim harika bir yazı..
    Bilgilendirici,geçmişte yolculuk sihirli,esprili,eğlendirici..
    Kısaca çok beğendim.
    Elerine,kalemine sağlık!💜💚🧿

    1. İncelikli yorumunuz o kadar değerli ki; hem çok mutlu oluyorum hem onur duyuyorum. Çok teşekkür ederim.❤️🌸🌼

  3. Tülin öztürk ekici dedi ki:

    Harika bir yazı 👏

    1. Harika olan senin zarafetin Tülinciğim. ❤️😘🌸

    2. Müyesser Saka dedi ki:

      O kadar güzel akışkan bir dille anlatmışsın ki sanki binlerce yılı yazıya sığdırmışsın. Muhteşem. Hele evrenin dili matematik tümcesi her şeyi özetlemiş.

      1. İnsanın sizin gibi bir matematik öğretmeni olmalı. Çok teşekkür ederim Müyesser Hanım. ❤️

  4. Fulya öner dedi ki:

    Okadar zevk alarak okudumki Gülüm nağmem yine harikalar döktürmüşsün Beynine yüreğine kalemine sağlık canım benimmmmm♥️🌹♥️

    1. Fulyacığım ne zarifsin. Çok teşekkür ederim. ❤️

  5. Alper Yetgün dedi ki:

    Bir yazı bu kadar mı lezzetli olur? Ustası yazarsa elbette EVET…

    1. Değer veren sözlerin güç veriyor Alper. Çok teşekkür ederim. ❤️

  6. Mehmet Dinçsoy dedi ki:

    Esprili anlatımınızla bilgileri daha akılda kalıcı hale getiriyorsunuz.Elinize sağlık…

    1. “Algıda seçicilik” derler ya hani… Siz zaten bir “bilgisever”siniz de ondan.
      Çok teşekkür ederim Mehmet Bey.

  7. Nuray Bilgin dedi ki:

    Yazının içeriği çok güzel fakat anlatım tarzı çok daha güzel olmuş arkadaşım. Tarih öğretmenleri okullarda tarih derdini senin gibi açıklayıcı ve esprili anlatsalar çocuklarımıza daha yararlı olurlar bence, gerçi bu tarz sana özgü anlatırken yazarken sohbet ederken hep bu Gül tarzı 😊adının olmadigi bir yazını da okusam tanırım sanki 😊ellerine saglik

    1. Nuraycığım eskiden olduğu gibi sanal bir Bursa otobüsünde ve bir öğrenci evinde sabaha kadar sohbet etsek, gülsek, eğlensek keşke. İncelikli ve içten yorumun için çok teşekkür ederim. ❤️😘🌸

  8. Mehmet Eren dedi ki:

    Gülname her zaman ki gibi yine kah güldürüyor,kah bilgilendiriyorsun, harika bir bilgi ve bu bilgiyi senden almak,çok güzel,iyiki varsın

    1. Sevgili Mehmet desteğin ve sinerjin çok değerli. Sen de iyi ki varsın ve çok teşekkür ederim.

  9. Ahmet Coşkun dedi ki:

    Hep ilgiyle izlediğimiz okurken gülümseten bilgiler…Elinize sağlık

    1. Çok teşekkür ederim Ahmet Bey. Çok selamlar. 🍀

  10. Coşkun Karabulut dedi ki:

    Çok güzel bir yazı kutluyorum arkadaşım

    1. Gülname Gümüş dedi ki:

      Çok teşekkürler Coşkun Bey.

  11. Özlem Akaydın dedi ki:

    Nasıl keyif alarak okudum anlatamam.
    Bilgiler şahane sizden öğrenecek o kadar çok bilgi var ki…
    Emeğinize kaleminize sağlık.
    Sevgiyle kalın …

    1. Gülname Gümüş dedi ki:

      Karşılıklı öğreniyoruz Özlem Hanım. Ne mutlu ki sizin gibi bilgiye değer veren bir arkadaşım var.❤️

  12. Türkan Savcıgil dedi ki:

    Çok esprili ve öğretici.
    Bunalım zamanlarında iyi geldi doğrusu.

    1. Çok teşekkür ederim Türkan Hanım. Gülümsemek ilkemiz olsun. Sevgiyle kalın. ❤️

  13. Kibar Özüt dedi ki:

    Bilgi yüklü lezzzetli bir yazı …çok keyif aldım…anlık da olsa tarihte yolculuk yapmak , yaptiranla da bir zamanlar yol arkadaşlığı yapmış olmak ne keyif oldu…canım arkadasim Tebrikler

    1. Canım arkadaşım; iyi ki yollarımız kesişmiş ve tanımışım seni. Çok teşekkür ederim. Sevgiyle kal. ❤️