III. Abdülhamid’i bekleyenler

III. Abdülhamid’i bekleyenler
19.02.2021
A+
A-

Bilmediğimiz bir güç var ki ülke gündemini değiştirmekte mahir mi mahir.

Türkiye 13 şehidinin yasını tutarken basına bir hafta önce olmuş bir olay servis edildi. 4. kuşak II. Abdülhamid torunu Kayıhan Osmanoğlu, II. Abdülhamid’in ölüm yıldönümü münasebetiyle Sultan Ahmed meydanında 10 Şubat 2021 tarihinde gösteride bulundular.

Devlet-i Aliyye Ocakları Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Derneği’nin Sultanahmet Meydan’ında düzenledikleri eyleme Kayıhan Osmanoğlu’nun yasaklı olmasına rağmen çakarlı konvoyla gelmesi dikkat çekti.

Devlet-i Aliyye Ocakları Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Derneği taraftarları başkanları Kayıhan Osmanoğlu’nu, “Yolun yolumuzdur şehzadem” ve “Sevinsin alemi İslam, bu Osmanlı’nın ayak sesleri, bizde Abdülhamid’ler bitmez, yıkılsın Siyonizm’in kahpe düzeni” sloganlarıyla karşıladılar.

Son yıllarda başta yeni Osmanlıcılık ve Abdülhamidcilik akımları öylesine orantısız ve doğrulardan uzak sergilenmeye çalışılıyor ki, tarihçilerimiz Osmanlı arşivine ait belge açıklarsa açıklasın hükmü olmuyor.

Günümüz bazı heyecanlı gençleri, yaşça kendilerine yakın buldukları Osmanlı ailesine mensup Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu’nun etrafında Devlet-i Aliyye Ocakları Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Derneği adı altında toplanmışlar, şimdilik sayıları oldukça az.

Şahsen böyle bir dernekten yakın zamana kadar haberim yoktu, facebook’tan Bozüyük Devlet-i Aliyye ismiyle arkadaşlık isteği aldığımda öğrenmiş oldum. Malum mesleğimiz gazetecilik, memleketimiz Bilecik olunca ister istemez konuya dâhil ediliyorsunuz.

Peki, bu gençler ne istiyor?

Facebook hesaplarında Genel Başkan Kayıhan Osmanoğlu, “Devlet-i Aliyye Ocakları Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Derneği… Devlet-i Aliyye Ocakları Cennet Mekân Sultân Abdülhamid Han Hazretleri’nin 4. kuşak Torunu Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu Efendi’nin kurmuş olduğu bir oluşumdur… Bu oluşumun siyasi herhangi bir siyasi parti ile bir bağı bulunmamaktadır. Gayemiz ALLAH’ın Rızasına, PEYGAMBER Efendimizin şefaatine nail olmaktır… Devlet-i Aliyye Ocakları Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Derneği adı altında faaliyet göstermektedir. Biz bu yola sadece ALLAH’ın rızası uğruna yola çıkmış bir topluluğuz. Tarihin bize yüklemiş olduğgu sorumluluğun bilincinde olup buna göre hareket etmek için mücadele etmekteyiz… Dünyanın doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine, dört bir yanına el uzatıp yeniden ümmet kardeşliğini inşa edeceğiz. Biz farkında olmasak da bizi çağıran Müslüman kardeşlerimiz var… Açe’de, Filistin’de, Doğu Türkistan’da, Suriye’de, Arakan’da, Afrika’da, Çeçenistan’da Bosna’da bizi bekleyen kardeşlerimiz var… Devlet-i Aliyye Ocakları olarak gayemiz her daim Zalimin Hasmı, Mazlumun Dostu olmaktır. Küfrün saltanatını yıkıp, ALLAH’ın adaletini sınırlar ötesine taşıyıp gözyaşı olan yere huzur, umutsuzluk olan yere umut, acı olan yere mutluluk taşımak için bu yükü omuzlamış bulunmaktayız. Makamın ve mevki’in kölesi değil, hizmet ve adaletin hizmetkârlarıyız. İnşallah ilerleyen günler ve zamanlar gayemizin ne olduğunu siz değerli kardeşlerimizle birlikte yaptığımız faaliyetlerle daha da açıklamış anlatmış oluruz” olarak kendilerini ifade ediyorlar.

Dereler nasıl tersine akmazsa, tarih de hiçbir zaman geriye gitmez.

Türk geleneğinde devlet yıkılmışsa, saltanat döneminde doğanların vefatıyla hanedanlık da son bulur ve aile olarak hayatlarına devam ederler.

Geçmişte Türk devletlerini kuran aileler, bu gün devam ediyor mu bilinmez ama hiçbir hanedan günümüze kadar gelmiş değildir. Osmanlı hanedanı da 23 Eylül 2009 tarihinde haneden reisi II. Abdülhamid torunu Ertuğrul Osman Osmanoğlu’nun vefatıyla artık sade bir aile olmuştur.

Çünkü Ertuğrul Osmanoğlu, Osmanlı İmparatorluğu yıkılmadan önce (18 Ağustos 1912 Yıldız Sarayında) doğmuş son erkek üyesiydi.

Fatma Neslişah Sultan veya Neslişah Osmanoğlu, Osmanlı padişahı Sultan Vahdettin’in ve son halife Abdülmecit’in torunu olarak Osmanlı Hanedan Defteri’ne yazılan son kişidir, 2 Nisan 2012 yılında 91 yaşında İstanbul’da vefat etmeden önce kısa açıklamasında, “Hanedan bitti, aile başlamıştır” dedi. Aileye yakınlığı ile bilinen gazeteci tarihçi Murat Bardakçı, “Artık bundan sonra Osmanlı hanedanı değil, Osmanoğlu ailesinden bahsedilir. Bir imparatorluk devrinin kapanmasıdır bu” demiştir.

Bu gençlerimize tavsiyem; mademki Devlet-i Aliyye Ocakları altında faaliyet gösteriyorsunuz o zaman tarihi hamaset yapanlardan değil, uzmanlarından öğrenin. Öğrenin ki sizden sonra gelenlere Devlet-i Aliyye tarihini doğru bırakın.

Sevgili gençler; bu gün omuzladığınız, alkışladığınız hatta uğruna Türk’e ait olmayan fes giyip Sultan Ahmed meydanında karşıladığınız sadece Osmanlı ailesinin bir ferdidir. Seversiniz, saygı duyarsınız buna kimse itiraz etmez. Lakin hayalinizdeki ”Osmanlı’yı hâkim kılacağız” iddianızı tarihçilerimize sorup öğrenin. Osmanlı’yı hâkim kılacaksanız o zaman Devlet-i Aliyye’nin devamı olan Türkiye Cumhuriyeti devletini ne yapacaksınız. Sizlere hiç kimse söylemedi mi Devleti Aliyye’nin yıkılmadığını, sadece yönetim şeklinin değiştiğini.

Unutmayın ki; Osman Gazi de, Fatih Sultan Mehmed de ve II. Abdülhamid de tarihimizin bir parçasıdır. Teoman, Mete Han, Attila, Bumin Kaan, Kutluk Bilge Kül Kağan, Tuğrul Bey ve daha niceleri gibi…

Maksadınız eğer III. Abdülhamid hayaliyse, tavsiyem; günümüzün ve geleceğin sorunlarına kafa yorun. Çünkü tarih geride kalanlara cömert değildir.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.