Hayata geçirilen, siyasete yansıyan idealler…

Hayata geçirilen, siyasete yansıyan idealler olmalı artık!!!

Çeşitli insan tipleri görürüz çevremizde; başkalarının derdini dert edinen özverili insanlar, yalnızca kendi dertleriyle yaşayan benciller, hiçbir şeyi dert edinmeyen gamsızlar ve bunların arasındaki onlarca, milyonlarca kişiler.

İnsanı diğer canlılardan farklı kılan idealleridir. İdeal, her konuda en iyiyi sembolize eder. Amaçlı insanın idealleri vardır; bir düşüncesi, inancı, ülküsü, ilkeleri ve değerleri vardır.

Bu idealler, insanlıkla, evrenle, bütünle ilgilidir. Salt kendisiyle ilgili değildir, parçacı değildir. Bu idealler; bütün bir millete, bütün dünyaya, bütün insanlığa barış, hak, adalet, güven, huzur ve mutluluk getirmeye yöneliktir. Amaçlı insan, idealleri için vardır, idealleri için yaşar, idealleriyle yaşar, hayatını idealleri uğruna harcar. Gayesiz insan; rüzgarın önündeki çöp, denize atılan odun, ateşe atılan yakıt, topraktan çıkan ot gibidir. Edilgendir; bir başkasının eylemiyle harekete geçer, öznenin yönlendirmesine göre yol alır.

İdealler, toplumdaki sorgulanmamış geleneksel kalıplardan farklı olarak; insanları ahlak, toplum, sağlık, ekonomi, kültür vb. açısından daha çok geliştiren ve ilerleten üst değerlerdir.

Hedefler yalnızca kişisel çıkarları destekliyorsa bunlar, bir ideal olarak nitelenemez.

Şimdi sizlere idealleri ülküsü için şehit edilmiş bir vatan evladından bahsetmek istiyorum;

Mesleğimde kendisinin dik duruşunu örnek aldığım; silah, uyuşturucu ve tütün kaçakçılığını engellediği için uluslararası büyük şirketlerin ve baronların hedef tahtasına oturtulan dürüstlüğünün ve başarısının bedelini, bedenine yönelmiş kızıl terörist kurşunlarla ödedi

Gün Sazak, 26 Mart 1950 tarihinde; on sekizinci doğum günü olduğunu günlüğüne kaydederken şöyle yazmış:

“İnşallah, aileme ve vatanıma hayırlı bir evlât olarak yaşarım…”

Bu dileği gerçekleşti, ömrü boyunca ailesine hayırlı bir insan oldu ve saf bir vatansever olarak yaşadı. Türkiye’nin buhranlı yıllarında siyasete girerek inandığı değerler uğrunda tereddütsüz yürüdü. Vuruldu, şehit düştü. Siyaset yaparken dikkatleri çeken kişiliğiyle, bakanlık yaptığı sırada gösterdiği duruş ve icraatıyla, en sonunda şehit oluşuyla Türkiye’nin yakın siyasî tarihinde yer aldı.

Peki halefi?

Halefi ise hırsızlığının bedelini cezaevinde ödedi. Hayata geçirilen siyasete yansıyan idealler olmalı artık!!!

Şehit edilişinin sene-i devriyesinde Gümrük ve Tekel Bakanımız rahmetli Gün Sazak Beyefendiyi rahmetle, hürmetle ve minnetle anıyoruz.

Ruhun şad, mekanın cennet olsun büyük dava adamı, GÜN SAZAK!