DERSİMİZ: 5-G nedir?

DERSİMİZ: 5-G nedir?
17.04.2020
A+
A-

6-G ve Terahertz (THz) geliyor mu?  Zamanda yolculuk…

Gezi, gözlem… Yok yok, bu değil! Geldim, gördüm, gidiyorum. Yok yok bu da değil! Gelişmiş 5 ülke: ABD, Çin, İngiltere, Fransa, Rusya… Off bu da değil!

Peki, ne bu 5-G arkadaş?

5. Nesil Mobil Telekomünikasyon Hizmeti; yeni nesil kablosuz telefon teknolojisidir. (2-3-4’den bi şey anladık sanki de!) 5G, daha hızlı iletişim için farklı frekansları kullanan bir sistemdir. Peki, 5G teknolojisinin özellikleri neler? 5G teknolojisinin 4G’den farkı ne? 5G teknolojisi Türkiye’de kullanılıyor mu?

5G’nin içindeki “G” harfi, “GENERATION” yani nesil anlamını taşıyor. 5G, 4G LTE’yi kaldığı yerden devam ettirecek ve telefon görüşmeleri, SMS, web’de gezinti gibi bildiğimiz işlevlerin yanına yüksek bir veri aktarım hızı ekleyecek.

Uzmanlar; ilk olarak mobil ağ servislerinin kullandığı enerji maliyetlerinde %90 azalma sağlayacağını, 4G’ye göre daha fazla cihaz ile hızlı bağlantıda kalacağını, iletilen BIT başına güç tüketiminin 1/1000 kat aşağıya düşeceğini, indirme sürelerinin düşeceğini, yüksek çözünürlüklü bir filmi indirme süresinin 5-10 saniyeye kadar gerileyeceğini, 4G ile 30-60 milisaniyelere kadar düşen cihazlar arası iletişim ve bağlantı süresinin 5G ile 4 milisaniyeye düşeceğini söylemekteler.

5G TÜRKİYE’DE KULLANILIYOR MU? 

Türkiye’deki ilk resmi 5G testleri, Haziran 2019’da ODTÜ Teknokent’teki HAVELSAN Test Laboratuarı’nda gerçekleştirilmişti. 2019, 5G bağlantı teknolojisinin ilk testleri için bir yaygınlaşma yılı oldu. Avrupa, Amerika ve Asya’da pek çok ülkede ilk 5G testleri başarıyla gerçekleştirildi. Görevden alınan bir önceki Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, 2020 içinde 5G’nin kullanılmaya başlanacağını ve Türkiye’de 5G’nin ilk adresinin İstanbul Havalimanı olacağını beyan etmişti.

2015 yılında Türk Telekom’un 175’inci yıldönümü etkinliğinde yaptığı konuşmada, 4G’ye geçilmesi halinde Türkiye’nin çöplüğe döneceğini savunan Erdoğan“Buraya gelirken kısa bir brifing aldım. Gündemde 4G ihalesi var. Ama dünya 5G’yi konuşuyor. 4G’yle hiç zaman kaybetmeyelim. O zaman 3G’de 2 yıl daha sabredersek, 5G’ye geçeriz. Aksi takdirde 4G’ye geçersek Türkiye çöplük haline döner ” demişti.

5G, 4G’ye kıyasla daha yüksek radyo frekanslarını kullanıyor. 5G’nin öncelikle belirli merkezlerde kullanıma sunulup, altyapı uygunluğuna göre zamanla yaygınlaştırılacak ve ülke genelinde kullanımın 2022 yılında başlaması öngörülüyormuş.

Buraya ve bundan sonrasına 2 kat dikkat lütfen!

TEKNİK BİLGİ: Hertz, frekans birimidir. İsmini Alman fizikçi Heinrich Rudolf Hertz’den alır.

Hertz saniyede bir devir veya 1 MHz saniye başına bir milyon (1.000.000/s) devir şeklinde tanımlanır. 1 Hz = 1 s-1.

Bu birim herhangi bir periyodik olaya uyarlanabilir. Mesela; bir insan kalbi 1.2 Hz ile atıyor denebilir.

1024 MHz 1 GHz yapar, yani GHz daha büyük. Biri saniyede 1.000.000.000 iş yaparken diğeri 1.000.000 iş yapar.

Soru: Normal, sıradan vatandaş bu kadar hızla ne yapacak, Allaseen!

Tabii telekomünikasyonda kullanılan frekans Hertz’i farklı bir hesaplama ama Hertz konusunda bilgi için yazdım yukarıdaki teknik bilgileri…

Alman fizikçi Heinrich Rudolf Hertz elektromanyetik dalgaların varlığını kesin olarak ispatlayan bilim adamıdır. James Clerk Maxwell’in elektromanyetik ışık teorisini ispatlamıştır.

Hertz, radyo dalgası deneylerinin pratik önemini, deneyi ve keşfi ile ilgili; ‘’Bu, Maestro Maxwell’in haklı olduğunu kanıtlayan bir deneydir. – Çıplak gözle göremediğimiz gizemli elektromanyetik dalgalarımız var, göremesek de orada varlar.’’ açıklamasını yapmış.

Hertz, keşfinin uygulama alanı ve nasıl kullanılacağı ile ilgili soruya; ‘’Hiçbir şeyde, hiçbir yerde sanırım.’’ cevabını vermiştir.

Bu icadı bulan adam cevabını vermiş ama insanoğlu durur mu KARDEŞİİİMMM!

2015 yılında Kazakistan’da yaşayan Sayga antiloplarının neredeyse dörtte biri üç gün içinde öldü. Kazakistan’ın Rusya sınırı yakınlarındaki Kostanay bölgesinde ölen Sayga antiloplarının sayısının 120 bini aştığı bildirildi. Kazakistan Tarım Bakanlığı’na bağlı Veteriner Komitesi Ulusal Referans Merkezi, antilopların ölümüne hava sıcaklıklarındaki ani değişikliklerin yaşandığı ortamlarda artış gösteren pasteurellosis veya clostridium bakterisinin neden olduğunu açıklamıştı. Kazakistan Tarım Bakanlığı, o dönemde yaptığı açıklamada bölgeden toprak, su numuneleri alındığını, bazı Sayga antilobu leşlerinin ise incelenmek üzere laboratuarlara götürüldüğünü duyurmuştu. BM acil önlem çağrısı yapmıştı! Eee ne oldu?

Antilopların hangi sebepten öldükleri konusunda resmi bir açıklama yapılmadı ama bu katliamın bir sebebi vardı.

YANGINLAR NEDEN ÇIKTI?

California yangınının bir amacı vardı. Yunanistan yangınının bir amacı vardı. 2019 yazında Amazon yağmur ormanlarının, ülkemizde Kaz dağlarının ve dünyanın neredeyse 3’te 1’inin yakılmasının ”kulağa hoş gelmiyor ama” maalesef birtakım nedenleri vardı! Hemen akabinde Avustralya’da 5 ay boyunca söndürülemeyen yangınlar belli bir amaç doğrultusunda mı planlanmıştı?

Hepimizin bildiği gibi ağaçlar havadaki karbondioksiti emer ve oksijen üretirler, köklerinden dallarına kadar tıpkı nöral ağlar gibi birbirleriyle iletişim halindedirler ve insanın biyolojik formuna uyumlu geniş kapsamlı elektromanyetik sinyaller yayarlar, insan sağlığı ve hatta yaşamın devamı için olmazsa olmazdır.

***
(Buradan itibaren araştırma yazısıdır.)

***

Gelin o 5G teknolojisinin tüm detaylarına birlikte bakalım.

1G, analog hücresel veri transfer teknolojisiydi. İlk kez kablosuz veri aktarma imkânına kavuştuk.

2G döneminde hayatımıza CDMA, TDMA ve GSM gibi teknolojiler girdi. Kablosuz iletişim hızları arttı, mobil cihazlardan ilkel de olsa internet sayfalarına erişmeye başladık. Ortalama hızımız saniyede 200 kilobayta ulaşmıştı.

3G ise eski teknolojilerin üzerine EVDO, HSPA ve UMTS standartlarını getirdi. Ortalama hızlar 200 kilobayt seviyesinde saniyede birkaç megabayta kadar yükseldi.

4G ise WiMAX ve LTE gibi teknolojilerle geldi. Çoğu yerde mobil cihazlar üzerinden 100 megabit hızına kadar yükseldi. Hatta Wi-Fi ağlarında eğer 4G desteği varsa, mobil cihazlarda gigabitlere ulaşan veri aktarım hızlarına şahit olduk. Metroda giderken YouTube kanalını izleyebiliyorsanız, 4G’ye teşekkür edin.

4.5G ise Türkiye’de daha popüler olan bir isim. Aslında ABD merkezli Qualcomm firmasının geliştirdiği “LTE Advenced” teknolojisinin diğer ismi. Hücresel olarak 100 megabite kadar olan 4G’den farklı olarak 4.5G, 300 ila 450 megabite ulaşma şansı sunuyor. Qualcomm’un X24 modemi ise 2 gigabit hızlarına ulaşma imkânı sunan bir 4G tabanlı mobil modem.

5G için ise 1 gigabit ile 10 gigabit arasında maksimum veri aktarım hızına ulaşılacağı söyleniyor. Ama her yerde bu hızlar aynı olmayacak.

5G’NİN 3 TEMEL ÖZELLİĞİ OLACAK

Daha büyük veriler için daha yüksek hız, daha çabuk sonuç ve tepki alabilmek için daha hızlı yanıt süresi, sensörler ve akıllı cihazların bağlanması için tek seferde yüzlerce cihazın bağlandığı merkezi ağlar. Bu cümleler gözünüze çok sıradan gelebilir, ancak öyle değil. Arabalardan, akıllı ev aletlerine kadar her şeyden bahsediyoruz.

Bu sıralamanın bir sebebi var. Ancak ondan önce temel mantığını açıklamak gerekiyor. Tıpkı diğer nesillerde olduğu gibi 5G de aslında 2020 ve 2030 yılları arasında yaygınlaşması hedeflenen bir standart. Örneğin ilk 4G’li telefonların 2010’da hayatımıza girdiğini gördük. Şimdi de 5G için yapılan planlama ve altyapı çalışmalarının son dönemindeyiz.

Beşinci nesil mobil ağ ya da kısa adıyla 5G (5th Generation), yüksek frekans ve yüksek bant genişliği kullanıyor.  10 Gbit hızda ve çok düşük gecikmeye sahip internet sağlayabilen 5G, 6 ila 300 GHz frekanslarda çalışabiliyor.
Ancak bu tarzda yüksek veri transferi yapılabilmesi için 5G baz istasyonlarının 4G’ye oranla daha sık döşenmesi ve ortalama her 150 metrede bir güçlendirici antenlerle desteklenmesi gerekiyor. 5G’nin yaydığı radyasyon miktarının incelenmesi için ortak bildiri yayınlayan Uluslararası EMF (Elektro Manyetik Alan) Bilim İnsanları Kurulu’nda görevli 240’ı aşkın araştırmacı, 5G ile birlikte insan ve hayvan sağlığının tehlikeye gireceğini söylüyor.
Kazakistan bozkırlarında aniden ölen 120 binin üzerindeki Sayga antilobunun sır ölümü ile yazıma başlamıştım; işte bu olay yeni icat edilen bir silahın deneme atışları olabilir mi?

Daha önceki yazılarımı okuyanlar hatırlayacaklardır. Kimilerinin üst akıl, dış güçler, şövalye kardeşleri, evangelistler, siyonistler vs. diye bahsettiği bu yapıların bu tarz işleri için kullandıkları oluşumlar vardır.

CHEMTRAİL VE HAARP

Yazdıklarımdan bir şey anlamayanlar biraz internette surf yapsınlar bu konular ile ilgili derim. Fark etmenizi istediğim; onlar işlerini yapmaya devam edecek, tabii ki bizler de…

Bill Gates 2018 yılında bir konferansta yaptığı konuşmasında, “Tarihten bildiğimiz bir şey varsa, ölümcül yeni bir hastalık ortaya çıkacak ve dünyaya hızla yayılacak. 6 ay içinde bir salgın hastalık 30 milyon insanın ölümüne sebep olabilir.” diyor.. Konferansta gösterilen simülasyon videosunda ise virüsün nereden yayıldığına dikkat edin.

18 Ekim 2019’da Bill Gates Vakfı, Johns Hopkins Bloomberg Sağlık Okulu ile Dünya Ekonomi Forumu ortaklaşa New York’ta bir toplantı yaptılar. Bu toplantıya katılan politikacılar ve büyük şirketlerin yöneticileri ile sağlık sektörünün sorumluları birlikte, coronavirüs salgını üzerine bir simülasyon yaptılar.

Bu öylesine büyüleyici bir simülasyon çalışmasıydı ki Çin’de Wuhan’da ortaya çıkan koronavirüs salgınından tam 6 hafta öncesine denk geliyordu!

Küresel medya ne dayatıyorsa, şüphe duymadan mutlak inanmanızı istiyorlar! Oysa dünyada büyük tartışmalar yapılıyor.

Mesela:
5G, yeni nesil kablosuz telefon teknolojisi Çin Mobil Araştırma Enstitüsü (CMRI) tarafından başarıyla tamamlandı. 2020 yılında dünyada faaliyete geçmesi bekleniyordu. ABD merkezli küresel medya, geçen yıl ısrarla 5G’nin sağlığa kötü etkisi olduğunu ve öldürücü kanser-grip benzeri semptomlara neden olduğunu yazmaya başladı.

Şunu da yazdılar:

5G sadece 4G’den sonraki yeni nesil mobil bağlantı değil; özellikle askeri teknoloji; bir biyolojik silahtı bu…

Ki bunlar yazılırken daha ortada koronavirüs yoktu!

Wuhan, 18-27 Ekim 2019 tarihleri arasında Military World Games’e ev sahipliği yaptı. Ve etkinlik için 5G’yi ilk kez kullandı.

Aynı gün…

18 Ekim 2019’da New York Johns Hopkins Center, Dünya Ekonomik Forumu ve (aşı imparatoru) Bill ve Melinda Gates Vakfı ile ortaklaşa salgın hastalıklar simülasyonu “Olay 201 – Küresel Bir Salgın Egzersizi”ne ev sahipliği yaptı. Bu simülasyon için hangi virüsü seçtiklerini tahmin edin? Evet, koronavirüs!
Bağlantıyı kurabildiniz mi?

TÜRKİYE’DE ULAK DEVREDE

Bilim insanları uzun süredir 5G tabanlı kablosuz cihazların oluşturduğu EMF’ye her yerde ve artan hızda maruz kalmamızla ilgili “ciddi endişelerini” dile getirdiler. “Canlı organizmaları çoğu uluslararası ve ulusal yönergelerin çok altındaki seviyelerde etkilediğini göstermiştir” gerçeğini ifade ediyorlar. Bu etkilerin hasarları insan ırkının çok ötesine geçer. Çünkü hem bitkiler, hem de hayvanlar için zararlı etkilere dair artan kanıtlar vardır. Bilim adamlarının kablosuz teknolojiden gelen RF-EMF alanlarından ciddi sağlık risklerini inandırıcı bir şekilde doğruladı. Orman yangınları tam olarak bu noktada devreye giriyor. 5G’nin etki alanının kitlesel olabilmesi için ne yazık ki sık ormanların ortadan mümkün olduğunca kaldırılması gerekiyordu!

Buraya kadar okuyan ve hala yazdıklarımdan pek de bir şey çıkaramayanlar için devam ediyorum.

Türkiye’de 5G altyapısı için savunma sanayi, ASELSAN ve çok sayıda yerli firmanın katkılarıyla yerli baz istasyonu ULAK’I geliştirdi. ULAK baz istasyonları, Türkiye’de halihazırda 500’ü aşkın noktada aktif olarak kullanılıyor, bu rakam fazla mı geldi? Öyleyse İtalya’daki 5G altyapısı ile karşılaştırmayı bir deneyin, tabi sonra da bulaşma vakalarının kabaca bir orantısını kurun, ne demek istediğimi anlayacaksınız. Wuhan, ID2020 QDDR için bir test çalışmasıydı. “ZORUNLU AŞI” ve bu uygulamaların B planı ve C planı olan  Zorunlu ”ÇİP” uygulaması ve küresel BEDAVA internet, kaos sonrası…

Yakında çıkacak haberleri bu doğrultuda incelemenizi tavsiye ederim.
5G, kablosuz radyasyona maruz kalmanın zorunlu olarak artmasına neden olur. 5G teknolojisi sadece kısa mesafelerde etkilidir. Katı malzemeden zayıf bir şekilde bulaşır, kentsel alanlardaki her 10 ila 12 ev için antenle zorunlu maruziyeti büyük ölçüde artıracaktır.

Kablosuz teknolojilerin giderek daha kapsamlı kullanımı ile kimse maruz kalmaktan kaçınamaz.

Üsküdar Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Selim Şeker, “İnsan vücudu, 5G ile daha önce hiç tanımadığı, hiç karşılaşmadığı türden bir radyasyona maruz kalacak.” diyor. Elektromanyetik radyasyonun canlılar üzerinde en belirgin etkilerinin 2004 yılında yayımlanan Refleks çalışması ile ortaya çıktığını ifade eden Şeker, bu çalışmanın sonucunda elektromanyetik radyasyonun çocuklarda ve yetişkinlerde birbirinden farklı etkilerin görüldüğüne dikkat çekiyor!

”60 yaş üzerindekilerde görülen ölümlerin sebebi”

Prof. Dr. Selim Şeker, insanın bir günde harcadığı gücün 40 watt civarında olduğunu belirterek, iki enerjinin birbiri ile etkileşimi sonucu elektromanyetik radyasyonun beyne etki ederek beynin savunma mekanizmasına zarar verdiğini ve Alzheimer, Parkinson gibi hastalıklara neden olduğunu, nöronların ölmesine sebep olduğunu ve bunun da insan yaşamını tehlikeye soktuğuna dikkat çekiyor.

***
Bizden yani ülkemizden de bir örnek verdikten sonra, kısacası değerli okurlarım yazacak o kadar çok bilimsel bilgi, yayın, makale var ki satırlar yetmeyecek.

Kısacası bu CORONAVIRUS ve 5G arasında G-ORONA bağlantısı var gibi görünüyor.

Yakında kokusu çıkar nasıl olsa, ülkemizde de birçok bilim adamı ve araştırmacı bu bağlantıları araştırıp yayınlıyor ve ekranlardan, sosyal mecralardan açıklıyorlar. Özellikle son dönemlerde Ekonomist Dr. Ramazan Kurtoğlu ve Araştırmacı Abdullah Çiftçi, bu konularla ilgili ulusal kanallarda vatandaşı bilgilendirmeye çalışıyorlar.

Ben de naçizane görüşümü iletmek isterim ki; bu işlerin sonu ve amacı ZAMANDA YOLCULUĞA doğru ilerlemektedir.

Yoksa ‘bu kadar radyasyon, bu kadar dikilecek anten, milyar milyar artan devirde Hertz hız, sadece cep telefonlarından daha hızlı ve büyük boyutta video resim paylaşmak için değildir’ diye düşünüyorum.

 ***

Sağlıkla, huzurla, sevdiklerinizle ve evde kalın.

YORUMLAR

  1. Süleyman dedi ki:

    Gerçekten bu kadar detaylı olarak okumamıştım teşekürler bilgi seli için

    1. Ayhan dedi ki:

      Teşekkür ederim, Süleyman Bey ilginiz için.

  2. Sefa Tarakçıoğlu dedi ki:

    Çok güzel bir yazı olmuş. Anlatılanlar tamamen doğru şu an dünya HAARP saldırısı altında bu da yeni dünya düzeninin başladığının göstergesi, Allah sonumuzu hayır eylesin.

    1. Ayhan dedi ki:

      Teşekkür ederim, Sefa Bey ilginiz için.

  3. Sema Ercan dedi ki:

    Farklı bir bakış açısı olmuş.Emeğine sağlık

    1. Ayhan dedi ki:

      Teşekkür ederim, Sema Hanım ilginiz için.

  4. Özkan Ercan dedi ki:

    Dünyanın sonunu 5g mi, küresel ısınmamı, biyolojik silahlar mı getirecek bilmiyorum lakin buna yakın olduğumuzu hissediyorum. Dünyanın sonu gelmese bile insan nüfusunun yüksek oranda azalacağı kanaatindeyim.

    1. Ayhan dedi ki:

      Teşekkür ederim, Özkan Bey ilginiz için.

  5. Mehmet Ali Durğut dedi ki:

    Güzel bir yazı olmuş. Her zamanki gibi beklediğime değdi, Baştan so a okudum. Tebrik ederim Ayha bey güzel bir uslup kullanıyorsun, bundan sonraki yazılarını da bekliyorum.

  6. Ayhan dedi ki:

    Teşekkür ederim, Mehmet Ali DURĞUT Bey ilginiz için, Varolun.