Beslenen ve fonlanan basın…

ABD merkezli Chrest Foundation Vakfı, Türkiye’de fonladığı medya kuruluşunun listesini yayımladı, basın camiasında kıyamet koptu.

ABD merkezli Chrest Foundation Vakfı’nın basın ve sivil toplum kuruluşlarına maddi yardımda bulunduğu listede Türkiye’den Medyascope, Mezopotamya Vakfı, Anadolu Kültür Derneği, Hrant Dink Vakfı, Filmmor Kadın Kooperatifi, 140Journos, İstanbul Kültür Sanat Vakfı, Serbestiyet, Hafıza Merkezi, Sivil Sayfalar, Sabancı Üniversitesi, Bağımsız Gazetecilik Platformu P24, Mekanda Adalet Derneği, Ekonomi ve Dış Politikalar Merkezi (EDAM) ile TESEV, Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı (TAPV), Yurttaşlık Derneği ve Diyarbakır Siyasal ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü (DİSA) bulunuyor.

Fonlanan basın kuruluşlarının başında Ruşen Çakır’ın kurucusu olduğu Medyascope bulunuyor. 2016’dan 2020 yılına kadar aldığı toplam para 476 bin 720 dolar. Vakfın yayımladığı bilgilere göre kuruluşların hibe alma gerekçeleri tarafsızlık olarak açıklandı.

Ülkemizde medya ikiye bölünmüş durumda… Bir tarafta iktidar yanlısı yandaş diğer tarafta muhalif medyalar bulunuyor. Muhalif medyalar genelde görüntülü yayınlarla ana akım medyayı geçmiş durumda ve yazılı basında da açık ara önde gidiyor.

Yandaş tabir edilen medyada ise okunma ve izlenme oranları son dönemde o kadar düştü ki, örneğin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın parti teşkilatlarına yönelik yaptığı konuşmayı dahi doğru dürüst montaj yapmadan yayına verdiler ve Cumhurbaşkanını alay konusu yaptılar. Adres ise Cumhurbaşkanlığı İletişim Dairesi…

Cumhurbaşkanlığı İletişim Dairesi Başkanı Fahrettin Altun, fon alan basın kuruluşlarına yönelik yaptığı açıklamasında, “Bazı yabancı liderlerin Türk siyasetini dizayn etme niyet ve gayretlerini açıkça ifade ettiği bir ortamda, hiçbir yabancı devlet ve kuruluşun medya sektörüne çeşitli fonlar sağlamasını söz konusu çıkar ve hedeflerden bağımsız yorumlayamayız. Kimsenin şüphesi olmasın ki, ne basın özgürlüğü ne de bir başka bahaneyle demokrasimizi kimsenin masasına meze yaptırmayız. Yeni kisveler altında beşinci kol faaliyetlerine müsaade etmeyiz.

Yabancı devletlerin veya kuruluşların fonlarıyla ülkemizde faaliyet gösteren medya kuruluşlarına yönelik bir düzenleme ihtiyacı olduğu açıktır. Bunun örneğini Amerika Birleşik Devletleri’nde görmemiz mümkündür. Örneğin ABD’de yabancı devletler tarafından fonlanan medya kuruluşları, altı ayda bir ABD makamlarına çalışmaları hakkında detaylı bilgi vermek durumundadır. Türkiye’de de benzer statüde faaliyet gösteren, doğrudan yabancı devletler tarafından fonlanan çeşitli medya kuruluşları bulunmaktadır. Bunlarla ilgili kamu düzeninin korunması ve halkımızın doğru haber hakkının teminat altına alınması amacıyla, ihtiyacımız olan düzenlemeleri en kısa sürede tamamlayacağız” açıklamasında bulundu.

Eleştirilerin odağında bulunan gazeteci Ruşen Çakır’ın sahibi olduğu Medyascope haber sitesini incelediğinizde hangi kuruluşlardan fon aldığı beş yıldır yazıyor ama Oda TV tarafından konunun yeni gündeme getirilmesi oldukça ilginç.

Ülkemizde yurt dışı fon alan sadece basın ve sivil toplum kuruluşları değil başta belediyeler, il özel idareleri ve diğer kamu kurumları da bu fonlardan faydalanıyorlar.

Ülkemizde tarafsız gazeteci olmak oldukça zor. Toplum olarak eleştiriyi sevmiyoruz, özellikle siyasiler son dönemde eleştiriden nefret eder hale geldiler. Oysa özgür ve tarafsız basın sayesinde neleri öğrenmedik ki.

Gazeteci Ruşen Çakır, ABD merkezli bir vakıftan aldığı fon yüzünden eleştiriliyor, peki eleştirenler nereden fon alıyor?

Yerel ve ulusal basın kamu desteği olmadan ayakta durabilme özelliğini kaybetmiş durumda, hele muhalifseniz işiniz daha da zor ve mutlaka kendinize destek bulmak zorundasınız. Yerelde belediyeler olmasa basının ayakta kalması mümkün değil.

Bu gün yurt dışından fon almakla suçlama yapanların hak etmediği halde kamu banka reklamlarını iktidara yakın medyaya dağıtanlar sütten çıkmış ak kaşık gibi açıklama yapıyorlar. Oysa tartışılan aslında Türkiye’de basının içler acısı hali ve bu konuda yetkili olanların görevlerini adaletli yapması gerekirken taraf olmalarıdır.