Algı fiyaskosu

Algı fiyaskosu
09.03.2021
A+
A-

Tarihi diziler reytinglerde çakılınca final yapmaya başladılar. En son TRT 1’de yayınlanan Payitaht Abdülhamid dizisi de final kararı aldı.

Muhteşem Yüzyıl dizisi ile başlayan tarihi dizi furyası, Diriliş Ertuğrul’un ilk bölümleriyle reyting rekorları kırmıştı ama kısa zamanda izlenme oranları öyle düştü ki, yayıncı kanallar tek tek final yapmaya başladılar.

Üretim yerine tüketim toplumu yapmayı başaranların son kozlarından biri hayal ürünü tarihi diziler dönemiydi. Lakin kısa sürdü; toplumun günlük sorunları tarihi hayallerinin önüne geçince, ilgi muhalif yayınlara yöneldi.

Uzmanlara göre tarihi dizilerin akademik yönü olmamasına rağmen toplum üzerinde algı etkisi oldukça fazlaydı.

Peki, ne oldu da toplumun gündemi değişti?

Öncelikle tarih; sadece galibiyet üzerine yazılmaz ve anlatılmaz, çünkü tarih bir bütündür. Türk toplumunun en dinamik kesimi Z kuşağı olarak adlandırılan gençlerden oluşuyor.

Z kuşağı internet kültürü sayesinde sormasını, sorgulamasını bilen bir yapıya sahip. Kendisine sunulan algıları sorulduğunda farklı gerçeklere ulaşabiliyor ve etrafıyla paylaşıyor, en başta ailesiyle.

Tarihi dizilerdeki orantısız abartıların aslında yanlış olduğunu anlamak sadece bir tuşa basmakla mümkün olduğunun farkına varanlar, milyonlarca harcanarak yapılan bu tarihi dizileri daha ilk bölümlerinde terk ettiler.

Örneğin TRT’de 56 bölüm yayınlanan Filinta dizisi için 57.150.000 TL ödeme yapıldı. Hem de reyting almadığı halde… Sonrasında TRT dizi harcamalarını açıklamamaya başladı.

Payitaht Abdülhamid dizisi sadece tarihi yönü olmayan, siyasi mesajlar veren yönü ağırlıklı bir diziydi ama reytingleri kısa zamanda düşmesine rağmen devam ettirildi. Tarihi seven biri olarak bu diziyi sadece 30 dakika izledim ve algının ne kadar kötü olduğunu gördüm.

Abdülhamid Sultan, tarihimizde yerini almış bir değer, yaptığı doğru ve yanlışlarıyla… Fakat siz tarih anlatacağız diye tarihte olmayan bir Abdülhamid yaratamazsınız. Çünkü geçmişin kayıtlı gerçeğini değiştiremezsiniz.

TV kanalları, sosyal içerikli dizilerden uzak duruyor. Bütçe bulamadıkları veya siyasi baskı gördükleri için, bu boşluğu şimdilik sosyal medyadaki kısa videolar veya ücretli kanallar dolduruyor.

Mesela Netflix TV kanalı özgün dizileriyle dünyada popüler hale geldi, milyar dolarlık yapımlarıyla istediği algıyı istediği gibi yapabiliyor. Örneğin yayınladığı Alman polisiye dizisinde bir Türk’ü eşcinsel polis olarak lanse edebiliyor. Türkiye’de ise maksat ruhun okşanması, para kazanmak, boş zamanı doldurmaktan ileriye gitmiyor.

Dizilerle algı yapmaya çalışanlar, asıl algının sosyal medyada olduğunu görmüş olacaklar ki tarihi dizilere final yaptırıyorlar ama trollerle de bu iş olmuyor.

Gelin toplumdan gerçekleri saklamayın… Siz de rahat edin, toplum da… Bu o kadar da zor değil.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.