AH ŞU 2020…

AH ŞU 2020…
03.01.2021
A+
A-

Selam tüm okuyuculara, yeni yılı sevgiyle umutla karşılayan tüm insanlara…

Umuyorum ki yeni yıl güzellikleriyle gelmiş olsun… Geçtiğimiz yılın tüm sıkıntılarını üzerimizden atsın… Yılbaşı mesajlarını elimizden geldiğince umutlarla süsledik, yazdık, çizdik, resmettik. 2020’ye söylemediğimizi bırakmadık. Zaten tüm suç onundu…

Ahh 2020 ahh, ne nemrut bir yıldın!

Yılın başında Elazığ, sonlarına doğru İzmir’de yaşanan depremlerde 150 vatandaşımız maalesef can verdi. Suçlu, ne deprem hattında olan ülkemizin deprem denetleme yönetmeliğini yerine getiremeyen yetkililerde, ne de kazanacakları milyonlar için insan hayatını üç kuruş gören müteahhitlerdeydi!

Suç 2020’nindi…

Giresun ve Bursa’daki sel felaketinde ise 20 vatandaşımız can verdi. Sorumlusu ne insan kaynaklı doğa tahribatları, yanlış su politikaları, plansız ve çarpık kentleşme ne de yetersiz altyapı ile merkezi ve yerel yönetimlerin kentleri rant politikalarına teslim etmesi!

Sorumlu kim peki?

Kim olacak, tabii ki şu uğursuz 2020…

Türkiye’nin en büyük havai fişek fabrikasında meydana gelen patlamada 7 işçi hayatını kaybederken 127 işçi yaralandı. Suçlu ne iddianamede belirtilen fabrika içerisinde bulunan yapıların mevzuata aykırı ruhsatsız olarak inşa edilmesi, ne de bu bölümde yer alan depolar ve binalar içerisinde bulunması gerekenden çok fazla miktarda üretim malzemesi ve ham madde bulundurulduğu, bu durumun patlamanın çevreye olan etkisini artırdığı ve patlamanın bu denli büyük ve yıkıcı olmasına neden olduğu… Suçlu pek tabii ki, 2020!

Ülkemizde orman yangınları ise ürkütücü bir boyuta ulaştı. Son 5 yılda 55 bin futbol sahası büyüklüğündeki alan kül oldu. Meydana gelen bu yangınların yüzde 87’si kasıt, ihmal ve faili meçhulden oluşuyor. Hadi bundan yırttın 2020, suçun hepsi senin sayılmaz, önceki dört yılla bu suçu paylaştın…

Ve kadın cinayetleri; 269 kadın öldürülürken, henüz nedenleri belirlenemeyen yüzün üstünde kadın cinayeti var. Suçlu ne kendilerince birçok sebep bahane eden katillerde, ne de cezaların caydırıcılığının azlığında…

Suçlu, tabii ki 2020 ve arkadaşları önceki yıllar!

Bana kalırsa 2020’ye mal edebileceğimiz tek olay 2019 Aralık ayında görülen virüs… İlk kez Vuhan’daki hayvan pazarında balık satıcısı olan 49 yaşında bir kadında görüldü.

Hastadan alınan örneklerin laboratuvarlarda test edilmesi sonucu Çinli yetkililer ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO), 11 Mart 2020 tarihinde koronavirüsün artık ‘pandemik’ seviyede olduğunu belirtti.

Yine 11 Mart 2020 tarihinde Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Türkiye’deki ilk koronavirüs vakasının görüldüğünü ve virüs şüphesi olan bir kişinin test sonucunun pozitif çıktığını açıkladı. Ülkemizde ve dünyada binlerce kişi salgın yüzünden hayatını kaybetti.

Uluslararası kuruluşlar dünya ekonomisinin Covid-19 salgını sürecinde uğradığı zarar nedeniyle 2020’de yüzde 6 oranında küçülme yaşayacağını açıkladı. Birçok haber yayınlandı, kimilerine göre hor kullandığımız doğanın intikamıyken kimine göre kaynakların azalması sebebiyle laboratuvarlarda üretilen, insan nüfusunu azaltmaya yönelik bir salgındı.

Sebep ne olursa olsun yine de suç 2020’deydi….

Daha sayamadığımız birçok üzücü olay yaşandı. Ama bunların birçoğu önceki yılların uzantısı ve sonuçları değil miydi? Birçoğunda bizim dikkatsizliğimizin, umursamazlığımızın, nefretimizin, ötekileştirmelerimizin, hırslarımız uğruna hayatları hiçe sayışlarımızın hatta suyu hor kullanışımızın, doğayı katledişimizin, kapitalist dünyayla sarhoş danslarımızın, şiddete bahane buluşlarımızın, dürüstlüğü aptallık, zekayı paralıyla denkleştirmelerimizin suçu yok muydu? Biz bırakalım yılları, sayıları suçlamayı, kehanetlere inanmayı da çözüm üretmeye, zihnimizi kullanmaya, idrakımızı arttırmaya çalışalım. Yoksa gelecek nesiller uğursuz yıllardan değil bizlerden utanarak bahsedecekler belki bahsetmek bile istemeyecekler…

YORUMLAR

  1. Tansel Saylı dedi ki:

    Şu 2020, tüm toplumu sağlık, sosyal,ekonomik ve toplumsal açıdan gerdi ve üzdü… Bence kayıp bir oldu diyebilirim…Emeklerinize sağlık Arkadaşım. .

    1. Çağla ŞAHİN dedi ki:

      Maalesef öyle ama şairin deşiği gibi “ suç birazda sende canım kardeşim” yani hatalarımızı kabullenmediğimiz sürece de çözüm imkansızlaşacaktır. Teşekkür ediyorum Tansel bey…

      1. Cemil ocak dedi ki:

        Kalemine saglik.Guzel yazı.2020 yükü çok ağır yükle göndermişsin.

        1. Çağla ŞAHİN dedi ki:

          Teşekkür ediyorum Cemil bey… yılları suçlamak uğursuz saymak hatalarımızı kapatmaya çalışmaktan başka neye yarar ki… ders almamız gerekirken…

  2. Cüneyt Yurtseven dedi ki:

    Uğursuz! 2020’yi bundan güzel anlatmak pek mümkün değil herhalde. Her yıl olduğu gibi yaşanılan her şeyin altında insan kusuru olmasına rağmen, yaşanılan her felaketi bir nedene dayandırarak kendimizi masum göstermek sadece insanoğluna özgü bir davranış olsa gerek…
    Elinize sağlık.

  3. Semih Roer dedi ki:

    Aslında, Facebook da tbt hatırlatmalarinda gördüğümde hep aklıma gelir, geçmiş yıllara suç atarak kendimizi rahatlatiriz, biraz daha duyarlı insanlar olursak, yılların suçları da sona erer.

    1. Çağla ŞAHİN dedi ki:

      Aynen öyle…yıllara değil önce kendi hatalarımıza sonra çözümlerine bakmamız gerekir. Teşekkür ediyorum.