Ağlama Duvarı

Ağlama Duvarı
29.04.2022
A+
A-

Gelin bugün CHP’nin tarih ve sanat anlayışına bir göz atalım:

Bursa halkının Bursa’nın yerel medyasına bir ilgisi kalamamış olmalı ki CHP Bursa İl Başkanlığının 28.01.2022’de partinin yüz yıllık tarihini yaklaşık üç bin fotoğraf ve gazete kupürüyle yansıttığı anı duvarının varlığından ancak bugünlerde ulusal medyada haber olunca biz Bursalılar bilgi sahibi olabildik.

Bu, partiyle duygusal bağı olan herkes açısından sevindirici bir durum. Ailesinden izler bulmak için gidip duvarın önünde duygu yoğunluğu yaşayanlara elbette saygı duyuyorum.

Bu durum, Bursa’daki CHP’li sayın yetkililerle defalarca kesişen yollarımın en azından iki tanesini anlatma fırsatını da vermiş bulunmaktadır bana.

Haklı olarak “Peki, sen kimsin?” diye soracaksınız. Evet, ben kimim? Ben bir Cumhuriyet kadınıyım. Ressamım. Bir kadın olarak özgürlüğümden sahip olduğum insanlık değerlerine, her şeyimi Cumhuriyete borçluyum. Dolayısıyla Cumhuriyete dil uzatanların karşısında, onu yüceltenlerin de yanında ve hiçbir etki altında kalmadan dik durmak benim için en büyük fazilettir.

Şimdi, bu yazıyla birilikte yayına giren iki yağlı resim tablomun rehberliğinde gelelim Bursa’daki CHP’li yetkililerle yaşadıklarıma:

CHP’li Nilüfer Belediyesinin resim atölyesinde on küsur arkadaşımla resim yapmaktaydım. Atölyenin bulunduğu Konak Kültürevinde Mayıs 2016’da düzenlenen resim sergisine o sergi için yaptığım 110×100 ebatlarındaki “Başkomutan Atatürk” yağlı tablomu teslim ettim. Sergi günü bu tablomun “Kapının dış mandalı” denilmişçesine dış kapının çıkışına yakıştırıldığını görünce, üzüntülerimle birlikte itirazımı sunduysam da dikkate alınmadı.

Bunun üzerine Bursa’da tablo çok konuşulunca Başkan Mustafa Bozbey tablonun belediye meclis salonuna yakışacağını söyleyip, emekli bir memur olan eşimin gönüllü olarak hizmet verdiği belediyedeki odaya götürmemizi istedi. Sözde tabloyu belediyenin meclis salonuna astıracaktı! Tablo en az altı yedi ay o odada tutuldu. Sonra CHP genel merkezi özel kaleminden, tablonun Ankara’ya CHP genel merkezine, Bursa milletvekillerinden hangisinin aracı uygunsa onunla göndermemiz istendi.

CHP Bursa milletvekilleri Ceyhun İrgil, Orhan Sarıbal ile Erkan Aydın’a söyledik. Ha bugün ha yarın dediler ama nedense her seferinde ipe un serdiler. Nihayet Erkan Aydın kendi aracının tabloyu taşımaya uygun olduğunu söyleyerek şoförüyle aracını Nilüfer Belediyesine gönderdi. Gönderdi göndermesine ama belediyede kendisine kim ne dediyse artık, şoför tabloyu almadan hiçbir açıklama da yapmadan çekip gitti. Birileri tablonun Ankara’ya götürülmesine de engel olmuştu.

İkincisine gelirsek; Bursa’daki akademik odaların hepsi “Bursa Akademik Odalar Birliği” adıyla bir merkezde aynı binanın çatısı altında toplanmış bulunmaktadırlar. Sanata önem veren Makine Mühendisleri Odası Bursa Şubesinin, bünyesinde oluşturduğu “Nilüfer Sanat Grubunun” dokuz ressamından biriydim. Yılda üç temalı sergi düzenlenirdi. Mart 2017’de Dünya Emekçi Kadınlar Günü temalı sergiye ben “Türk Kadınına Seçme Ve Seçilme Hakkının Verilişinin 83.’üncü yılı münasebetiyle CHP genel sekreteri Selin Sayek Böke, kadın kolları başkanı Fatma Köse, Bursa milletvekilleri Lale Karabıyık ile Nurhayat Kayışoğlu’nu Atatürk’le birlikte aynı karede gösteren 100×70 ebatlarında bir yağlı boya tablo yapıp sergiye koydum.

Bu tabloyu yapmakla Atatürk’ün liderliğinde Cumhuriyeti kuran, ileri çağı yakalayan devrimleri yapan, o devrimlerden biri olan kadına seçme ve seçilme hakkı veren CHP’yi kendi sanatımla onurlandırdığımı, CHP’nin Bursa’daki yöneticilerine değil ama bir Türk kadını olarak Atatürk’e olan vefa borcumu yerine getirmeye çalıştığımı düşünmüştüm. Yoksa başka partilerde de kadın milletvekilleri ve yöneticiler vardı; onları da yapabilirdim!

Peki, teması bu kadar belirgin olan bir eseri hem de yağlı boya resmi, anı duvarınıza çok mu gördünüz, yakıştıramadınız mı? Yüz yıllık CHP tarihi diyorsunuz; sanatın bir asırlık tarihinizde hiç mi yeri ve önemi yok? Atatürk, “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir” sözünü demek ki herkes için söylemiş bir tek sizin için söylememiş! Onun bu sözünü üzerinize alsaydınız, yüz yıllık tarihinizde sanatı kapı önüne koymamanızın dışında anı duvarınızda da sanatın yeri olurdu herhalde!

Gelin görün ki bu sergiye “Bacalardan duman geldi, arpa buğday saman geldi, karşı köyden imam geldi” lakin davetli olmalarına rağmen tek bir CHP’li gelmedi. Yolunu şaşırmış bir ilçe başkanının geldiğini, onun da sergi salonunun altındaki restoranda bir arkadaşıyla tavla oynadığını gördük!

Yahu, Bursa Akademik Odalar Birliği, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla temalı bir resim sergisi düzenlemiş; Ben de partinizin o günkü Bursa kadın milletvekillerinin ve genel merkezindeki kadın yöneticilerinin yağlı boya tablosunu yapmışım; Odalar Birliği sizi tek tek davet etmiş; İnsan onurlandırıldığı ya da resminin yapıldığı böyle bir sergiye icabet etmez mi? Yoksa ben varım diye mi gelmemiştiniz?

Sizi tanıdıkça, Türkiye’nin dördüncü büyük emekçi kenti olan Bursa’dan hala neden beş milletvekilliği ve üç ilçe belediye başkanlığı ancak alabildiğinizi daha iyi anlıyorum. İnsanın, “Ey Ahali; bunlar sandığınız gibi Cumhuriyetin, demokrasinin samimi taraftarı değiller, Atatürk’ün ve eserlerinin gölgesinde kurdukları kişisel çıkarlarına dayalı saltanatlarının malikidirler, o kadar” diye çığlık atası geliyor!

Gördüm ki anı duvarınıza Atatürk, İnönü ve Ecevit’in görsellerini de asmışsınız. Allah aşkına önce onlara bir bakın, sonra da dönüp kendinize bakın; Göreceksiniz ki sizin ve sizin gibilerin halkı uyuttukları politikalar yüzünden AKP iktidarının ömrü uzamakta. Sizin yüzünüzden AKP her seferinde seçim sandığından zaferle çıkmakta. Sizin bu göründüğünüz gibi olmayışınız yüzünüzden kimileri Atatürk’le İnönü gibi iki kurucu kahramana ayyaş demekte. Kimileri de “Keşke Yunan kazansaydı” diyen püsküllüye ve “Devleti ele geçirecek güce ulaşana kadar kendinizi gizleyin” diyen salyalı sümüklüye, hem de ayağına gidip el etek öperek evliya demekte.

Siz Bursa’yı, şimdi altılı masa da Türkiye’yi uyutmaktadır. Sözde milliyetçi Bahçeli, iktidarı dinci AKP’ye altın tepside sunmuştu. Sözde solcu CHP de zorba AKP’den kopup gelen ılımlı AKP’lilere iktidarı altın tepside sunmaya hazırlanıyor. Ya arkadaş, yetmiş küsur yıldır sol Türkiye’de iktidar olmadı. Milletin tümü AKP zulmünden yaka silkiyor. Böyle bir süreçte solda ittifak kurup iktidar olacağınıza, gidip sağı birleştiriyorsunuz ki sağ yeniden iktidar olsun! Olacak iş mi?

Bu bir öngörüsüzlükten de öte sol adına sağın ülkeye daha çok kötülük etmesine bile isteye ortak olmaktır. AKP’den kopan seçmen başkadır, AKP’nin zihniyetini yeniden ve bir başka biçimde iktidara taşımak için AKP’den ayrılan siyasetçi başkadır. Bunları ayırt etmek lazım. Bu siyasetçileri anlamak o kadar da zor değil. Ben ilkokul mezunu halimle birinin yeni dinci tüccar Menderes, birinin de Türkiye’nin geleceğini Emevi camilerinde arayan gerici bir hayalperest olduğunu anlayabiliyorum. Bunların derdi Türkiye’yi yeni trajedilere sokmak, bugünkü CHP’nin yaptığı da bunlara çanak tutmakmış gibi geliyor bana.

CHP’ye ve CHP’yi Bursa’dan sevk ve idare edenlere bir çift sözüm var: Eğer solcuysanız, yüreğiniz ve vicdanınız yetiyorsa solda birleşmeyi sağlayın ki AKP’nin kandırdığı yurttaşlar yeniden sağa oy vermesin. Siz kendilerine umut olacaksınız ki sola oy verebilsinler.

Bilmelisiniz ki ne söylediğiniz, nasıl göründüğünüz değil ne yaptığınız, ne olduğunuz önemlidir. Ne yapıyorsanız siz osunuz. Kanka olduklarınız her kimse siz de onlarsınız. Demem o ki özgüveniniz çok yüksek ama ne Türk halkına ne de Bursalılara güven vermiyorsunuz. Mesela olduğu gibi görünmeyen, göründüğü gibi de olmayan mevcut adayınızla Bursa Büyükşehir Belediyesini hiçbir zaman alamayacaksınız. Üzüldüğüm nokta; kaybedenin siz değil; Bursa ile Türkiye, bir de Atatürk’ün kurduğu parti CHP olmasıdır. Bunun nedeni de CHP davulunun Ankara’nın boynunda, tokmağınınsa Bursa’nın elinde olmasıdır.

Yüz yılda yapa yapa fotoğraflardan, gazete kupürlerinden oluşturduğunuz ve önünde durup duygularınızı tatmin edeceğiniz ancak halkta hiçbir karşılığı bulunmayan bir ağlama duvarı yapmışsınız.

Hayrını görün, nasılsa vatana millete bir hayrı yok.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.