YEŞİL TOP!

YEŞİL TOP!
22.06.2020
A+
A-

Çok değil, 10-15 yıl önce “trol” dendiğinde akla gelen tek şey  balıkçılıkta genellikle dip balıklarının avlanılmasında kullanılan ve tekne ile çekilen bir ağ çeşidi idi.

Artık öyle değil.

Trol denizden karaya çıktı.

Yeni tanımlama; “sosyal medyada mizahi, dikkat çekici ve alaycı bir üslup ile içerik oluşturan bireyler” şeklinde ifade ediyor trolü.

Bu bilimsel tanımlamanın yanında bir de toplumda genel kabul görmüş tanım var.

Bu tanıma göre trol; sahte isimler ile üretilmiş sosyal medya hesaplarından, yandaşlara ölçüsüz destek sunarken, muhaliflere küfreden, onları tehdit eden, tacizde bulunan ahlaksız bir grubu ifade etmektedir.

***

Bilimsel tanıma bakınca bu işin pek de kolay olmadığını düşünüyor insan.

Mizah, dikkat çekicilik, içerik üretmek…

Sıradan insanların yapacağı şeyler değil bunlar.

Dolayısıyla tanımlamanın hakkını veren troll sayısı pek fazla değil.

Peki ya ikinci grup?

İstemediğiniz kadar.

Genellikle iktidarın gücünü arkasına almış, onun koruyucu kalkanı arkasına gizlenmiş ahlaksızlar ordusu.

Bu tespitten trollüğün iktidara özgü bir faaliyet olduğu anlaşılmasın.

Elbette muhalif düşünceden de trollük yapan veya yapmak isteyen insanlar çıkacaktır ama iktidar onları kısa sürede tespit edip cezalandırma yoluna gittiği için trollük iktidara ait bir faaliyet olarak dikkat çekmektedir.

***

Peki kim bu troller?

Her çeşidi var.

Her sosyal seviyeden, her mevkiden.

Erkeğine trol, kadınına troliçe deniyor.

Amatör olanları var, profesyonel olarak yapanları var.

Kimi işsiz güçsüz, avare.

Karın tokluğuna yapıyor bu işi.

Ezilmişliğin, hor görülmenin, yok sayılmanın intikamını bu sahte hesaplar üzerinden insanlara küfrederek alıyor.

Kiminin aylık maaşı var.

Bizim vergilerimizden ödenen.

Daha profesyonelce küfrediyor sağa sola.

Bir merkezden üretilen sahte içerikler, kışkırtıcı yalanlar…

Bir bakıyorsunuz ‘sınır kapıları açıldı’ diyor biri.

Binlerce mülteci çoluk çocuk yollara dökülüyor.

Bir diğeri Osmanlı torunu.

At sırtında akına gidemediğinden, klavye başında surlara bayrak çekiyor her gece.

Ulubatlı Hasan sanki.

Kimi milletvekili.

Kimseye açamadığı, baskı altındaki kimliğini bu yolla dışa vuruyor.

Yeliz misali…

Tek ortak yanları ise ahlaksız olmaları.

***

Geçtiğimiz günlerde Dünyanın en büyük sosyal medya platformlarından Twitter, Türkiye’den 7 bin 340 hesabı manipülasyonu engelleme politikalarını ihlal ettikleri gerekçesiyle kapattığını açıkladı.

Twitter, bu hesapların AKP’nin gençlik faaliyetleri ile bağlantılı olduğunun tespit edildiğini bildirdi.

Yankısı Saray’dan geldi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, yine Twitter üzerinden yaptığı tehditkar açıklamada; “Kapatılan hesapların Sayın Cumhurbaşkanımıza destek amacıyla açılan “sahte” hesaplar olduğu ve tek bir merkezden yönetildiği iddiası gerçek dışıdır.” dedi.

Tam bir iletişim faciası…

Bu hesapların gerçek olduğu hiç bir şekilde somut olarak ortaya koyulamazken yine bu hesaplardan yapılmış milyonlarca ahlaksız paylaşıma da sahip çıkılmış oldu.

***

AKP Tanıtım ve Medyadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, sosyal medyada “Etik Farkındalık” çalışması başlattı.

Bu çalışma çerçevesinde güya etik kurallara saygılı düzgün insanlar, isimlerinin yanına yeşil bir top simgesi koyacaklardı.

Koydular da…

Ama proje kırkını yeni doldurmuştu ki, amacına ulaştığı ifade edilerek sonlandırıldı.

Amaç AKP’li trollerin ne derece ahlaksız olduğunu cümle aleme göstermek idiyse, biz onu zaten biliyorduk. Zahmet etmeseler de olurdu.

“Etik Farkındalık” çalışmasına en ilginç tepki ise yine AKP içinden geldi.

Grup Başkanvekili Bülent Turan; “Neden simge olarak top seçiliyor? Bunun başka anlamları da var. Neden üçgen, yıldız ya da hilal değil?” diye sordu…

Biz kişileri yaşam tarzları üzerinden eleştirmeyiz.

Sayın Turan’ın bu söylemi hiç yakışık almamış.

Ama AKP’li troller kendilerine bir simge arıyorlar ise;

Bizce en yakışanı yamuk.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.