Karşı oy kullanan YSK Başkanı Sadi Güven’in değerlendirmesinde ise “5 kişisi siyasi parti temsilcisi olup 7 kişiden oluşan sandık kurulunda siyasi partili üyelerle birlikte görev yapan usulsüz atanmış sandık kurulu başkanının 31 Mart 2019 günü yapılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimine ilişkin maddi hatalar giderilip geçersiz oyların tamamının yeniden sayılması karşısında tek başına seçimin neticesine tesir ettiğine ilişkin seçimin iptalini gerektirir tespit olmadığından sayın çoğunluğun seçimin iptali ile yenilenmesine ilişkin kararına katılınamamıştır” ifadelerini kullandı.

Karara karşı oy kullanan YSK Başkanı Sadi Güven’in şerhinde ise şu ifadelere yer verildi:

“İki aday arasındaki oy farkı 13.729 olup 2.732 oy kullanan kısıtlı seçmen, 1.229 adet ölü yerine oy kullanan seçmen, 10.290 hem cezaevi listesi hem de ikametgahı seçmen listesinde kayıtlı olup oy kullanan seçmen, 5.287 adet İstanbul seçmen listesinde kayıtlı hükümlü seçmen, 236 yerleşim yeri cezaevi olan seçmen, 21.358 zihinsel engelli seçmen, ek 5.315 kısıtlı seçmenin oy kullandığı ileri sürülmüş ise de bu nedenlere dayalı usulsüz oy kullanıldığı tespit edilen kişi sayısı 706 olup sonuca etkili görülmemiştir, iptal nedeni sayılmamıştır.

Kamu hizmetinden yasaklıların oy kullanmasıyla ilgili olarak; 24 Haziran 2018 tarihinde yapılan 27. Dönem Milletvekili seçiminde aday gösterilen İbrahim Özden Kaboğlu’nun milletvekili seçilme yeterliliği bulunmadığı 686 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 1. maddesinin Ek 1 sayılı listesi ile Marmara Üniversitesindeki memuriyet görevinden ihraç edildiği, kamu hizmetinden yasaklı olduğundan milletvekili adaylığının iptal edilmesi istenilmiş olup yapılan değerlendirme sonucunda, Yüksek Seçim Kurulunun 28/05/2018 tarihli, 2018/613 sayılı kararında; Resmî Gazete’nin 07/02/2018 tarihli, 29972 Mükerrer sayılı nüshasında yayımlanan 686 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin (KHK) “Kamu personeline ilişkin tedbirler” başlıklı 1. maddesinin (2). fıkrasında; “Birinci fıkra gereğince kamu görevinden çıkarılan kişilerin, mahkûmiyet kararı aranmaksızın, rütbe ve/veya memuriyetleri alınır ve bu kişiler görev yaptıkları teşkilata yeniden kabul edilmezler; bir daha kamu hizmetinde istihdam edilemezler, doğrudan veya dolaylı olarak görevlendirilemezler …” düzenlemesi yer almaktadır.

686 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’de yer alan “kamu hizmetinde istihdam edilemezler” kuralı, Kanun Hükmünde Kararname ile görevinden çıkarılanların idarenin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü olduğu kamu hizmetlerinin görülmesinde çalıştırılamayacakları anlamına gelmekte olup, milletvekillerinin idarenin yürütmekle yükümlü olduğu kamu hizmetini gören memur ve diğer görevliler kapsamında değerlendirilemeyeceği tartışmasızdır.

Kurulumuzca yapılan değerlendirme neticesinde; Anayasanın 76., 2839 sayılı Kanunun 11. maddesindeki, kamu hizmetlerinden kısıtlılık halinin mahkeme kararına dayanması gerektiği, ilgili hakkında kısıtlılığa ilişkin herhangi bir mahkeme kararı bulunmadığı, 686 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 1. maddesinin (2). Fıkrasındaki düzenlemenin de milletvekilliğini kapsamadığı anlaşılmakla, itirazın reddine karar verilmesi gerekmiştir.” demek suretiyle kapsamı belirlemiş ve düzenlenmenin milletvekilliğini kapsamadığını oy birliği ile tespit etmiştir.

Seçilme hakkı olan kişi için seçme hakkı olmadığı söylenemez. Kaldı ki Kanun Hükmünde Kararname ile ihraç edilenler 24 Haziran 2018 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanı ve 27. Dönem Milletvekili seçimi ile 31 Mart 2019 tarihinde yapılan Mahalli İdareler Seçimlerinin tamamında oy kullanmış olup Adalet ve Kalkınma Partisinin bu itirazı iki sayın üyemizin muhalefeti ile ve çoğunluk kararı ile iptal nedeni olarak değerlendirilmemiştir.

Buraya kadar zikredilen hususlar Kurulumuzca seçim sonucuna müessir kabul edilmemiştir. Sayın çoğunluk ilçe seçim kurullarınca bir kısım sandık kurullarının, Kanuna aykırı oluşturulması ve bu hususun da seçim sonucuna müessir olması nedeni ile seçimin iptaliyle yenilenmesine kararı vermiş olup katılmak mümkün olmamıştır” ifadeleri yer aldı.