ÖLENLER ve YÜRÜYENLER

İşçiler ölüyor denildi.

Kimsenin kılı kıpırdamadı.

Sağır sultan duydu o çığlığı.

Ama sermaye duymadı.

Saray duymadı.

Ve işçiler öldüler.

Üçer beşer.

Ellişer yüzer…

Kimi yandaş müteahhitlerin şantiyelerinde.

İnsanlık dışı çalışma koşulları nedeniyle.

Kimi maden ocaklarında.

Daha çok kömür, daha çok para hırsı nedeniyle.

***

Sonra işçiler yürüyor denildi.

Devlet tüm gücü ile karşılarına dikildi.

Polisi, jandarması.

TOMA’sı, gaz bombası.

Dertleri, seslerini duyurmaktı.

Vicdansız patronun yaptıklarını.

İnsanlık dışı çalışma koşullarını.

Modern köle pazarını.

Alamadıkları kıdem tazminatlarını…

Ama yürüyemediler.

Yürütmedi devlet.

Su sıktı.

Gaz sıktı.

Olmadı plastik mermi sıktı.

Sandılar ki;

Yürütürlerse çalışanları yıkılacak sarayları.

***

Adalet ölüyor denildi.

Kılını kıpırdatan olmadı.

Sağır sultan duydu bu çığlığı.

Feyzi’nin oğlu duymadı.

Saray duymadı.

Ve adalet öldü.

Haksız mahkumiyetler.

İddianamesi yazılmadan tutuklu geçirilen yıllar.

Gazeteciler.

Bilim insanları.

İş insanları.

Onların hayatından çalındı günler, aylar, yıllar…

***

Sonra adalet yürüyor denildi.

Devlet tüm gücü ile karşılarına dikildi…

Polisi, jandarması.

TOMA’sı gaz bombası.

Kalkanlı barikatlar.

Atılan yumruklar.

Sokmadılar Ankara’ya.

Yürüyemedi avukatlar.

Sandılar ki;

Yürütürlerse avukatları, yıkılacak sarayları.

***

 Sağlık çalışanları ölüyor denildi.

Kılını kıpırdatan olmadı.

Sağır sultan duydu bu çığlığı.

Sayın Koca duymadı.

Saray duymadı.

Ve onlar öldüler.

Üçer beşer.

Beşer onar.

Devletin almadığı, alamadığı önlemler nedeniyle.

Bizi yaşatmak için öldüler…

***

Sonra sağlık çalışanları yürüyor denildi.

Devlet tüm gücü ile karşılarına dikildi…

Polisi, jandarması.

TOMA’sı, gaz bombası.

Dertleri seslerini duyurmaktı…

Yürüyebilseler;

“Yönetemiyorsunuz ölüyoruz” diyeceklerdi.

Ama ne yürüyebildiler.

Ne söyleyebildiler.

Yürütmedi devlet.

Jobladı.

Tartakladı.

Sandılar ki;

Yürürse sağlık çalışanları yıkılacak  sarayları.

***

Birisi söylesin yürütmede uzman devlet büyüklerimize.

Devlet insanlar yürüyor denildiğinde değil, insanlar ölüyor denildiğinde hatırlamalı devlet olduğunu.