Mavi Bilye Enstitüsü’nden ‘Bilim İnsanı Olmak İçin Büyümene Gerek Yok!’ Projesi

4004 TÜBİTAK Mavi Bilye Enstitüsü: ‘Bilim İnsanı Olmak İçin Büyümene Gerek Yok!’ Projesi gerçekleştirildi.

Bilginin toplum ile buluşturulmasını ve yaygınlaştırılmasını, bilginin mümkün olduğunca görselleştirilerek, etkileşimli uygulamalarla anlaşılır bir biçimde kazandırılmasını amaçlayan 4004 programı çağrısı kapsamında desteklenen 118B812 No’lu “Mavi Bilye Enstitüsü: ‘Bilim İnsanı Olmak İçin Büyümene Gerek Yok!” Projesi 01 – 06 Ağustos 2022 tarihleri arasında gerçekleştirildi.

Proje kapsamında Bursa’da sosyal ve ekonomik destek alan 11-12 yaş grubundaki 30 çocuğa, bilimin doğada araştırmalarla tanıtılması sağlanarak doğrudan – yansıtıcı etkinliklerle bilimin ve bilimsel sorgulamanın doğasını kavratmak hedeflenmiştir. Bu kapsamda katılımcılarda doğa-insan etkileşimi, çevre sorunları konularında farkındalık yaratmak ve çevre bilinci kazandırmak projenin temel hedefleri arasında yer aldı.

Proje kapsamında çalışma alanları; İnegöl ilçesindeki Oylat mağarası, Oylat şelalesi, İnegöl Kent Müzesi, Yenice Göleti seçilmiştir. Böylece katılımcıların farklı bilim dalları (Astronomi, Jeomorfoloji, Speleoloji, Arkeoloji, Teknoloji, Biyoloji, Ekoloji gibi) hakkında araştırma ve gözlem becerileri geliştirmeleri sağlanması hedeflendi.

Etkinliklerin içeriği hem görsel anlamda çok zengin hem de uygulayanlar için oldukça öğretici oldu. Parlaklığı değişen bir yıldızın notalarını dinleyip teleskopla gözlem yapma deneyimleri edindikleri, mağara gezisi sonrasında sodyum bikarbonatla sarkıt-dikit oluşturdukları, meteoroloji ile ilgili bilgi edinip kendi istasyonlarını modelledikleri, kuş gözlemi yaptıkları, arkeolog ve paleontolog mesleklerini uygulamalı olarak deneyimledikleri, oryantring ile buldukları malzemeleri biraraya getirerek bilimi anlamaya çalıştıkları, Yenice göleti çevresini ziyaret edip herbaryum çalışması yaptıkları, artırılmış gerçeklik uygulamalarıyla bitki ve hayvanları gözlemleyip tanımayı deneyimledikleri zengin ve farklı bir içerik sunuldu.

Aylar öncesinde en küçük detayına kadar yazılan ve bir proje olarak hazırlanan bu faydalı program için TÜBİTAK’a özellikle teşekkür etmek gerekiyor. Bu tür etkinliklerin desteklenmesi mutluluk verici. Bu destek sayesinde; farklı ama çok gerekli bir dünyayı deneyimlemesine izin veriliyor ve etkinliklerde çocuklar çekingenliklerini yenip, sorular ve sorunlar üzerine fikir yürütüyorlar. İleride ne yapmak istediklerine karşı bir düşünceleri oluşmaya başlıyor, ilerleyen eğitim süreçlerinde bir yol haritası çiziyorlar kendilerine. Zihinsel devrimlerini yaşıyorlar. Çocukların, kendi başına bir birey olma şansı tanımış olmak ve merak edip keşfetmesinin önünü açmak için bu tarz uygulamalar devam etmeli.