Kanlı Çukur suikastı…

Kanlı Çukur suikastı…
05.11.2020
A+
A-

“Bir saniyesine hükmedemediğiniz dünyada fırıldak olmaya gerek yok, düz olacaksınız” demişti Muhsin Yazıcıoğlu.

Biz de onun dediği gibi fırıldak olmadan soralım sorularımızı.

Tarihler 25 Mart 2009’u gösterdiğinde Eski Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, Kahramanmaraş mitinginden Yozgat-Yerköy mitingine gitmek için bindiği helikopterin Kahramanmaraş Göksun ilçe kısalında düşmesi sonucu hayatını kaybetti.

Kaza sonrasında neler yaşandı herkesin malumu, o yüzden detaya girmeye gerek yok.

Yazıcıoğlu kazasıyla ilgili mahkeme aradan on bir yıl geçmesine rağmen henüz bitmedi ve tehir edilerek 2021 yılı ocak ayına bırakıldı.

Helikopter kazasında Yazıcıoğlu haricinde BBP Sivas İl Başkanı Erhan Üstündağ, İl Başkan Yardımcısı Yüksel Yancı, Murat Çetinkaya, pilot Kaya İstektepe ve gazeteci İsmail Güneş hayatını kaybeden isimlerdi ve bu isimlerin aileleri on bir yıldır adaletin kararını bekliyorlar.

Kaza raporlarıyla başlayan süreç son olarak suikast noktasına gelmiş durumda.

Soru:

25 Mart 2009 tarihinde saat 15.03’de Göksun ilçesi Keş Dağı Kuru Dere Kanlı Çukur Mevkiinde helikopterin düştüğü radarlarda tespit edilirken, aynı dakikalarda radarlar neden 4 dakika 47 saniye karartıldı?

Soru:

Kazanın meydana geldiği sırada Yazıcıoğlu’nu taşıyan helikopterin saat 14.58-14.59 zaman aralığında Merzifon Hava Üssünden kalkan üç savaş jetinin 28,5 km yakın olması sizce tesadüf olur mu?

Aslında o kadar çok soru soruldu ki, enteresan olan tüm soruların cevaplarına ulaşılmış olmasına rağmen hala gizemini koruyan bir noktanın aydınlatılamamış olması.

Şimdi bu aydınlatılmak istenmeyen karanlık noktayla alakalı sorularımızı fırıldak olmadan soralım.

Soru:

Muhsin Yazıcıoğlu neden hedef seçildi?

Muhsin Yazıcıoğlu mahkeme dosyalarına sonradan dahil edilen raporlarda ve gizli tanık ifadelerinde FETÖ terör örgütünün cinayeti işlediği iddia ediliyor.

Soru:

FETÖ terör örgütü neden Yazıcıoğlu’nu hedef seçti?

Soru:

Muhsin Yazıcıoğlu suikastı kime ve kimlere mesajdı?

Soru:

Dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, eline gelen kazayla ilgili 17 saniyelik görüntüler sonrasında neden Devlet Denetleme Kurulunu görevlendirdi?

Soru:

Devletin ilgili kurumları kazayı dakikası dakikasına bilmesine rağmen neden sessiz kaldılar?

Soru:

Dönemin hükümeti devletin istihbarat kurumlarını neden hemen harekete geçirmedi?

Kısacası;

25 Mart 2009 tarihinde meydana gelen helikopter kazasının aslında daha 24 saat geçmeden suikast olduğu devlet tarafından zaten biliniyordu. Hesap edemedikleri gazeteci İsmail Güneş’in 23 dakika sonra kendine gelerek kazayı cep telefonundan bildirmesi oldu ama infaz timleri kaza noktasına helikopterle giderek gereğini yaptılar.

Gazeteci İsmail Güneş, cep telefonundan birçok yeri aramış kayıtlar ortaya çıkmıştı lakin otopsi raporunda çenesinin kırık olduğu tespit edildi, üstelik Güneş’in cesedinin bulunduğu yerden cep telefonu çekmiyordu.

Muhsin Yazıcıoğlu, otopsi raporuna göre ayağı kırıktı ama savunma pozisyonunda uzun zamandır taşımadığı, iki aydır taşımaya başladığı silahı sağ elinin hemen yanında sanki kullanmaya hazır bir vaziyette bulundu.

Bu yazdıklarım sadece kötü bir senaryonun sonucu, meydana gelenler aslında büyük resim çok farklı.

Yazıcıoğlu’nun ölümünü öyle yerlere bağladılar ki ne bağlayanlar inandı, ne dinleyenler.

15 Temmuz 2016 hain FETÖ terör örgütü darbe girişiminde bulundu ve ortaya bazı isimler çıktı ama suikastın gerçekte neden işlendiği ortaya çıkmadı.

FETÖ terör örgütü elebaşı ABD’den kazadan beş gün sonra yaptığı konuşmasında, ”Aldansanız bile kimseyi aldatmayın. Çünkü aldatma günahtır. Aldanırsanız böyle kurban gidersiniz. Bir perşembe akşamı vefat edersiniz, bir cuma günü cenazenize ulaşırlar” dedi.

Soru:

Fetullah Gülen teröristinin bu konuşmasın da, “Aldanırsanız böyle kurban gidersiniz” sözlerini Yazıcıoğlu için mi kullandı?

Hiç sanmıyorum.

25 Mart 2009’da bir milletvekili, ”Bir vatansever için devlet sustu, devleti yönetenler sustu, cumhur sustu ve bildikleri halde susuyorlar. Konuşmasınlar, karışmasınlar diye adam sanılanlara payeler veriliyor.” demişti

Tam bir haftadır internette Muhsin Yazıcıoğlu ile ilgili nerdeyse her bilgiyi okumaya çalıştım ve hakkında yazılan “Kanlı Çukur” kitabını okudum ve gördüm ki Muhsin reis meğer ne kadar yalnızmış.

Yazık.

Ah koca reis, adamlığı ilk önce keşke yanındakilere öğretseydin de bir saniyesine hükmedemedikleri hayatta fırıldak olmasalardı.

Ruhun şad mekânın cennet olsun, seninle şahadete yürüyenlerle birlikte.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.