İYİ Partili Ümit Özdağ’dan çarpıcı Suriyeli sığınmacılar açıklaması

İYİ Partili Ümit Özdağ’dan çarpıcı Suriyeli sığınmacılar açıklaması
02.10.2019
A+
A-

İYİ Parti İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Ümit Özdağ, ülke gündemine dair önemli açıklamalarda bulundu.

Gazete Yenigün’den Özgür Coşkun’un haberine göre, Suriyeli sığınmacılar meselesiyle ilgili düşüncelerini kamuoyu ile paylaşan Özdağ, “Suriyeliler, Türkiye’de kaldıkça her yıl ekonomik kriz yaşayacağız. Uluslararası hukuk ve iç hukuk Suriyelilerin ülkelerine dönmesi konusunda bize yetki vermektedir. Artık milletin takati kalmamıştır. Yapılması gereken, ağır ekonomik krizi daha da derinleştirmeden Suriyelilerin ülkelerine dönmeleriyle ilgili süreci hızla başlatmaktır. Türk milletine çaresizlik aşılanmak isteniyor. Türkiye Cumhuriyeti çaresiz değildir” ifadelerini kullandı.

Türkiye’deki siyasi ve ekonomik gelişmelerle ilgili neler söylemek istersiniz?

Türkiye çok ağır bir kriz sürecinden geçiyor. Bunlar devlet krizi, milli birlik krizi, yaşadığımız ekonomik kriz ve Suriyeli sığınmacıların ana eksenini oluşturduğu sığınmacılar krizi olarak sıralanabilir. Devlet krizi, tek adam rejimine geçilmesiyle devlet kurumlarının, devlet anlayışının tasfiye edilmesiyle ve artık devletin çalışmaz bir mekanizma haline gelmesiyle ortaya çıkan bir kriz. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2002’den bu yana ayrıştıran, dışlayan, düşmanlaştıran politik dilinin, 2019 itibariyle Türk milletini ağır bir milli birlik krizi içine soktuğunu görüyoruz. 2003 yılından beri sürdürülen tüketime ve dış borca dayalı politikalar neticesinde, Cumhuriyet tarihinin en ağır ekonomik krizine girildiğini görüyoruz. Bu üç kriz de aşılabilecek krizler.

MODERN KAVİMLER GÖÇÜ

Suriyeli sığınmacılar meselesiyle ilgili kamuoyunu sürekli bilgilendirdiğinizi görüyoruz. Size göre bu sorun nasıl çözülmeli?

Sığınmacı krizi farklı bir konu. Şu anda Anadolu’ya Orta Doğu’dan ve Asya’dan büyük bir kavimler göçü var. Bu bir modern kavimler göçü. 2011 sonrasında bu ülkeye 3.8 milyon kayıtlı Suriyeli geldi. 1 buçuk milyona yakın kayıtsız Suriyeli var. 1.4 milyon da farklı ülkelerden gelen sığınmacılar var. Yani toplam 6.7 milyonluk bir nüfustan bahsediyoruz. Böyle bir nüfusun Türkiye’de kalması durumunda, bu ülkenin demografik yapısı, milli kültürü, din anlayışı, devlet anlayışı, güvenliği tehdit altında olacak. Aslında bu tehditler başlamış durumda. Şu ana kadar Türkiye bu krizle 40 milyar dolar harcadı. Suriyeliler, Türkiye’de kaldıkça her yıl ekonomik kriz yaşayacağız. Türk kamuoyu bu konuda bir ambargoyla karşı karşıya. Türk halkının üzerinde birleştiği konuların sayısı çok azaldı. Dediğim gibi milli birlik krizi yaşıyoruz.

HEDEF HALİNE GELDİM

Ancak bütün partilerden seçmenlerin üzerinde uzlaştığı bir konu var; o da Suriyelilerin ülkelerine geri dönmesi. Evet, insani bir yardım yapıldı. Ancak insani yardımların bir süresi vardır. O bitti ve artık geri dönme zamanı geldi. Geri dönüşün şartlarını oluşturmamız için kamuoyunu bu konuda sürekli bilgilendirmeliyiz. Bunu yaparken meseleyi Suriyelilere bir düşmanlık değil, AKP’nin yanlış Suriye politikasına karşı bir tavır alma olarak ortaya koymalıyız. Ben, Suriyeli sığınmacılar meselesine en fazla dikkat çeken siyasetçi olarak yıllardan beri konuyu gündemde tutmaya çalışıyorum. Doğrusu bu kolay olmadı. Ambargoyu aşabilmek için her yolu denedim. Konuyu Türkiye’nin gündemine getirdim ama hedef haline geldim. Türk milletinin Anadolu’daki hukukunu, ülkenin istikrarını korumak, emperyalizmin Türkiye’ye ve Suriye’ye hazırladığı tuzağı bozmak için bu mücadeleyi seve seve verdim, vermeye de devam edeceğim.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇARESİZ DEĞİLDİR

Bu noktada uluslararası ve iç hukuk ne diyor?

Türk milletine çaresizlik aşılanmak isteniyor. Biz istesek de yollayamayız, zorla yollayamayız deniyor. Bu büyük bir yalan. Türkiye Cumhuriyeti çaresiz değildir. Uluslararası hukuk ve iç hukuk Suriyelilerin ülkelerine dönmesi konusunda bize yetki vermektedir. Sığınmacılarla ilgili çıkarmış olduğumuz bir yönetmelik vardır ve uluslararası hukuka uygundur. Türkiye, Suriye’de iç savaş sona ermiştir dediği an Suriyeli sığınmacıların geçici sığınmacı statüsüne son verir. Son verdiği andan itibaren de Suriyelilerin geri dönmesini talep eder ve bütün ekonomik yardımları durdurur. Bu yardımlar durduğu anda zaten insanların büyük bir bölümü geri dönecektir. Türk milleti dara düşene tarih boyunca yardım etmiştir. Bu kez bu süreç kötü yönetilmiştir. Artık milletin takati kalmamıştır. Yapılması gereken, ağır ekonomik krizi daha da derinleştirmeden Suriyelilerin ülkelerine dönmeleriyle ilgili süreci hızla başlatmaktır.

HDP İLE İTTİFAKIMIZ OLMAZ

HDP İLE CHP’nin yakınlaşması İYİ Parti cephesinde bir rahatsızlık yaratıyor mu?

HDP ile İYİ Parti arasında hiçbir zaman ittifak olmaz. CHP’nin de Millet İttifakı içinde sadece İYİ Parti ile seçimde ittifakı vardı. Bunun dışında CHP, HDP ile bir başka ilişki içinde olabilir. Bu İYİ Parti’yi bağlayacak bir ilişki değildir. İYİ Parti seçmeni, CHP’nin böyle bir ilişki içinde olmasından rahatsızlık duyabilir. CHP, bağımsız bir parti olarak bunun politik maliyetini ödeyip ödemeyeceğine kendisi karar verir.

SEÇİM 2023’E KALMAYABİLİR

Erken seçim ihtimali var mı size göre?

Seçimin 2023’e kalmayabileceğini düşünüyorum. İktidarın eğer psikolojik barajı aşarsa, IMF ile masaya oturup ve bir acı reçeteyi hazırlayıp 2023’e kadar süreyi sonuna kadar kullanma arzusu içinde olduğunu görüyorum. Türkiye yüzde 7 buçuk dolar faiziyle borç alıyor. Yeniden yatırım yapmayan, üretim kapasitelerini artırmayan, yüzde 7 buçuk faiz alan bir ülkenin krizden çıkma şansı yoktur.

(gazeteyenigün)

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.