İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Kavuncu’ya ‘istifa’ çağrısı

İYİ Partililer, hakkındaki iddialar nedeniyle yargı süreci başlatılan İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu’nun görevinden ayrılması için İYİ Parti İstanbul İl Başkanlığı binası önünde “istifa” çağrısı yaptı.

Aralarında Ali Çolak, Uğur Tarhan, Neslihan Seven gibi partinin kurucular kurulu üyelerinin de bulunduğu İl Başkanlığı önündeki eylemde, hakkındaki iddialar nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılan Buğra Kavuncu’nun görevinden ayrılması talep edildi.

Merter’deki İYİ Parti İstanbul İl Başkanlığı önünde toplanan partililer, İYİ Parti İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın gündeme taşıdığı İl Başkanı Buğra Kavuncu ile ilgili iddialar nedeniyle hukuken istifa etmesi ve soruşturmanın sonucunu sıfatsız bir şekilde beklemesi gerektiğinin altını çizen bir bildiri yayımladılar.

Kurucular Kurulu Üyesi Ayşe Melda Topyay tarafından okunan bildiride, Türkiye’nin İYİ Parti’ye ihtiyacı olduğu, başta parti yöneticiler olmak üzere her üyenin bu sorumluluğun bilinciyle hareket etmesi, koltuk kaygısıyla değil millet kaygısıyla hareket edilmesi gerektiği vurgusu yapıldı.

İYİ Parti mensuplarının İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu’nun istifasını istedikleri bildiri şöyle:

”İYİ Partiye Emek Vermiş, Gönül Vermiş Kıymetli Mensuplarımız,

Değerli Basın Mensupları,

Son zamanlarda, giderek artan bir dozda iç tartışmalara boğulan partimizde yaşanan krize çözüm üretmesi gereken yöneticilerin kendi küçük iktidar alanlarını koruma gayretinden başka hiç bir çözüm (!) üretememesi yaşanan krizi derinleştirmektedir.

Bizim burada bulunuşumuzun hiç bir şahsın yanında ya da karşısında olmak gibi bir misyonu yoktur. Bizim burada bulunuşumuzun gayesi, temel dinamiğini Türk Milliyetçileri’nin oluşturduğu partimizin ilkelerine aykırı gördüğümüz uygulamalara itiraz etmek ve hukukun işletilmesine katkı sağlamaktır.

Dün itiraz ettiğimiz tüm parti içi anti demokratik uygulamaların partimizde yaşanıyor olması, liyakatin ve hakkaniyetin yerine dar ekipçi ve pragmatist bir zihniyetin yönetim tarzı olarak belirlenmesi demokrasimiz açısından dramatiktir.

Dün bizler partimizi Türkiye’nin demokratik oksijen çadırı olarak tanımlarken, bugün partimizin adeta ‘demokratik entübe’ olması ve dar ekibin haricinde kalan partililerin nefessiz kalması ayrı bir ayıplı durumdur.

Halkımızın ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarını karşılayamadığı, devletimizin çok yönlü dış tehditle boğuştuğu bu dönemde Türkiye’nin İYİ Parti’ye ihtiyacı vardır. Başta parti yöneticiler olmak üzere her üyemiz bu sorumluluğun bilinciyle hareket etmeli, koltuk kaygısıyla değil Millet kaygısıyla hareket etmelidir. İYİ Parti, dürüst ve ilkeli duruşuyla ülkemizin ümidi olmalıdır.

İYİ Parti, “Anayasa’da kutsal madde olmaz” diyen sorunlu akademisyenler için siyasî kariyer basamağı değildir. Bu parti Bahadır Erdem, şüpheli görüşlerini dile getirsin diye kurulmamıştır.

Hakkında savcılık soruşturması bulunan İstanbul il başkanımızın, birisi ya da birileri istediği için değil, hukuken istifa etmeli ve soruşturmanın sonucunu sıfatsız bir şekilde beklemelidir. Nasıl ki genel merkezdeki herhangi bir sıfat hakaret kürsüsü değilse, İYİ Parti İl Başkanlığı sıfatı da hukuk karşısında bir kalkan değildir.

Teşkilat mensuplarının genel merkezlerinde hakaret görüp darp edildiği, en ufak bir itiraz ve eleştiri karşısında genel merkez trollerinin saldırıya geçtiği, kongrelerde bildik şark kurnazlıklarının devam ettiği bir parti değildi hayalimiz ve böyle bir parti kurmak için değildi mücadelemiz.

Bugün koltuklarında oturanlar bilmelidir ki o koktuklarda bugün tasfiye edilen, yok sayılan, küstürülen, tahkir edilen Türk Milliyetçilerinin emeği vardır…

Ve Türk Milliyetçileri bugün, hikayelerine sahip çıkmak BURADADIR.

Dün olduğu gibi bugün de;

Bu hikayenin ana fikrine sahip çıkıyoruz…

Bu hikayenin umuduna sahip çıkıyoruz…

Bu hikayenin onuruna sahip çıkıyoruz…

Çünkü bu bizim hikayemiz…

Hikâyemize sahip çıkmaya devam edeceğiz…”