Hastalıkların tedavisinde müzik terapisinin etkisi

Babasını kanser nedeniyle kaybettikten sonra müzik terapi alanına yönelen müzik terapisti Duygu Duran Orlowski, Türkiye’de ve Almanya’da müzik terapi alanında çalışmalar yürütüyor.

Almanya’da bir kliniği bulunan Orlowski, müzik terapinin güçlü etkisini daha fazla gündeme getirerek diğer hastalara bir umut ışığı olmayı hedefliyor.

Orlowski, kreatif müzik terapi alanında yaptığı bilimsel çalışmalara da bu alanda ilk olma özelliğine sahip “Duyguların Tınısı” kitabında yer veriyor.

Uzun bir hazırlık süreci sonucunda müzik terapi alanında farklı yaklaşımları içeren bu kitabı tamamlayan Orlowski, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2012’de babasını kaybettikten sonra müzik terapi alanına yöneldiğini ve bu sayede yaşadığı sıkıntıları atlatarak hastalarını tedavi ettiğini hem de bu alanda bilimsel çalışmalar yaptığını söyledi.

Orlowski, kitabının Türkiye’de bu alanda literatüre giren ilk eser olduğunu belirterek, “Türkiye henüz diğer ülkelere nazaran müzik terapi alanında çok yeni bir oluşum içerisinde. Bundan dolayı maalesef yeterli Türkçe yazılı kaynaklara sahip değiliz.” diye konuştu.

Tesadüfen terapist olunmaz

Kitabın yakın zamanda Almanca’ya da çevrileceğine dikkati çeken Orlowski, müzik terapi alanında dünyanın farklı yerlerinde bilimsel çalışmalar yapıldığını ifade etti.

Orlowski, pratik uygulamaya yönelik bilgilere de yer verdiğini aktararak, şunları kaydetti:

“Ağustos ayında 8 yaşındaki zeka engelli bir hastamla müzik terapi uygulamam, ekip çalışmasıyla bilimsel bir yazıya dönüştürüldü ve uluslararası saygın bir dergi olan ‘Sleep Medicine’de yayımlandı. Bu çalışma müzik terapinin uyku bozukluklarında kullanımı açısından çok önemli. Yapılan bilimsel çalışma, uyuyamama ve düzensiz uyku sorunları olan çocuklar için umut ışığı oldu.

Benim için henüz bu süreç tamamlanmadı ve halen bilimsel çalışmalara devam ediyorum. Hedefim daha fazla hasta üzerinde müzik terapinin güçlü etkisini gündeme getirerek diğer hastalara bir umut ışığı olmak.”

Eğitimler, atölye çalışmaları ve seminerler yolu ile kitabını daha fazla kişiye ulaştıracağını aktaran Orlowski, “Bu alanı daha çok kişiye deneyimleterek olgunlaştırıp kendi meyvelerini vermesini sağlayacağım. 2012 yılında babamı kanserden dolayı kaybetmemizin ardından büyük bir travma yaşadım. Bugün benim terapist olmama ve bir kitap yazmama neden olan en büyük etken budur. Hiç kimse tesadüfen terapist olmaz.” dedi.

Duygu Duran Orlowski, kreatif müzik terapinin mental sorunlar yaşayan hastalar için önemine de işaret ederek, müzik terapiyle söz konusu hastalıkların ilaç kullanılmadan tedavi edilebileceğini dile getirdi.

Orlowski, kreatif müzik terapinin depresyon, psikosomatik, zeka engeli, panik atak gibi hastalıkları bulunan kişilerde de uygulanabildiği bilgisini vererek, şöyle devam etti:

“Burada önemli olan boyama, dans, heykel, oyun oynama gibi kreatif yaklaşımlar. Bu uygulamalar müzik kadar dominant bir şekilde tedavide yer almaktadır. Müzik terapi seansı içerisinde müzik terapisti ile hasta arasında ortak bir köprü olup terapötik ilişki içerisinde gerçekleşiyor. Kreatif müzik terapide o köprü sadece müzik ile değil kreatif yaklaşımlar içerisinde yer alıyor. Bundan dolayı seans sürecinde enstrümanlar, boya kalemleri, ip, kumaş, kağıt gibi malzemeler de kullanılıyor. Burada önemli olan hastalarımızın başarılı şekilde müzik yapmaları veya yaratıcı işler çıkarmaları değil terapiyi isteyerek yapmaları.”

(AA)