‘Ev’ muhabbetinden toplum mühendisliğine giden yolda sayın Bahçeli…

Son yirmi yıldır Türkiye’nin gündemini sanal müdahaleler belirlemektedir. Bu sanal müdahalelerin başında ne hikmetse hep Sayın Devlet Bahçeli bulunmaktadır. Türk milletinden umutların kesildiği ve iktidarda kalmak için toplum mühendisliğine ihtiyaç duyulduğu her anda Sayın Bahçeli ortaya çıkmaktadır.

AKP’nin bile unuttuğu Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gibi dünyada benzeri olmayan ucube sistemi bu ülkenin başına bela eden Sayın Bahçeli’dir.

Türk milletinin bu ucube sistem vasıtasıyla iki kampa ayıran ve birbirine düşman eden, söylemleriyle derin sosyal fay hatlarını oluşturan da Sayın Bahçeli’dir.

MHP içinde aykırı ne kadar ses varsa etkisizleştirerek bertaraf eden Sayın Bahçeli; aynı yöntemi Türk siyasetinde de uygulamaya çalışmaktadır. Cumhur ittifakı dışında kalan toplumun yarısını ihanet ve işbirlikçi olarak ilan ederek dünya tarihinde benzeri olmayan bir kamplaşma oyununa imza atmıştır.

Sayın Bahçeli, Cumhur ittifakının oy kaybının önüne geçmekte kendisi ve efendisi yetersiz kalmaktadır. O halde yeni bir oyunu servis etmek gerekmektedir. Ve bu Sayın Bahçeli’nin en iyi bildiği yöntemdir.

Sayın Bahçeli; bir hikayesi kalmamış olan AKP’ye can suyu olabilmek adına Millet ittifakını her türlü oyunla etkisizleştirmek, parçalamak için Saray’ın isteğini yerine getirdiği anlaşılmaktadır. İktidar olmayı devlet, yönetmeyi aklının ucundan bile geçirmeyen ve MHP’yi iktidar yapmamak üzerine siyasetini temellendiren Sayın Bahçeli, toplum mühendisliği oyunlarından birini daha servis etmiş durumdadır.

Millet ittifakını derdest etme adına kimi zaman İYİ Parti ve CHP’yi HDP ile eş tutarken, kimi zaman da ağıza gelemeyecek hakaretlerle toplum nezdinde itibarsızlaştırma çabasına bıkmadan usanmadan devam etmektedir.

AKP ve Sayın Bahçeli ikilisi diyorum; zira bu ikilinin içinde MHP’nin kurumsal kimliği, iradesi hiçbir zaman dikkate alınmamıştır. Bu ikili hiç zamanı ve yeri olmadığı halde Sayın Meral Akşener’e ‘eve dön’ çağrısı yaparak kendince millet ittifakını parçalayarak ucube sistemle aidiyetsizlerin devleti yok etme çabasını sürdürebilmesini sağlamak istemektedir.

“Ev” insanların bireysel olarak ikamet ettikleri, huzur buldukları yer, siyaset açısından vatan sathının her noktasının bir ev olduğu hakikatinin de ifade edildiği kutsal topraklardır.

Sayın AKŞENER’in evi de, İYİLERİN EVİ de açık seçik ortadadır. Sormazlar mı eli yıllık ülkücülerin evinde yeller esiyor Bay Bahçeli. Daha geçen hafta iktidarı eleştirdiği için bir vekili takıntıların uğruna ihraç etmedin mi?

Toplumsal mühendislikte birden fazla oyunu servis ederek Muharrem İnce ile de CHP’yi bölerek mevcut durumu garantiye almaya çalışmanın neresinde demokrasi, etik değerler, hukukun üstünlüğü ve Türk devletinin menfaati vardır?

Türk milliyetçiliği adına bu kadar derin oyunlara bulaşmak ve bu uğurda öncülük etmek başta Türk milliyetçiliği davası ve ülkücü hareketin geçmişine yapılan en büyük haksızlık değil mi?

İYİ Parti’yi Cumhur ittifakına dahil etme ya da başka senaryoların, inan karşılık bulmayacaktır.

Sayın Bahçeli; bir daha tekrarlıyoruz!

Türk milliyetçiliğinin kaynağı, referansı ve öznesi sadece büyük Türk milletidir.

Bütün bu yapay toplum mühendisliği oyunları büyük Türk milletinin mahşeri vicdanında yok olacaktır.

Sayın Akşener’in çeyrek asırdır Türk siyasetinde bir kadın politikacı olarak duruşu, hassasiyeti ve Türk milletine karşı vefa borcundan zerre kadar taviz vermemiştir.

Sayın Akşener’in evi noktasında nasıl anlam yüklerseniz yükleyin onun evini ister Üsküdar’daki ev olarak görün, ister başka ev…

Sayın Akşener’in evi seksen üç milyon vatan evladının yaşadığı aziz vatan topraklarıdır.

Siz bu açıklamaları yaparken Sayın Akşener Nevşehir’de vatandaşla hasbihal ediyordu. Sizler karanlık dehlizlerde siyaset mühendisliği yaparken; Sayın Akşener vatan sathında vatandaşlarla buluşmaya, bütünleşme ve Kuvay-ı Milliye ruhunu canlandırmaya devam ediyor…