Ekrem İmamoğlu, canlı yayında seçim tartışmalarına dair açıklamalarda bulundu

Ekrem İmamoğlu, canlı yayında seçim tartışmalarına dair açıklamalarda bulundu
11.04.2019
A+
A-

Resmi olmayan sonuçlara göre İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olan Ekrem İmamoğlu Tele1-HalkTV-KRT ortak yayınında seçim tartışmalarına dair açıklamalarda bulundu.

Ekrem İmamoğlu’nun konuşmasından satır başları:

”11. günün içerisindeyiz. Böyle bir ortamı oluşturduğunuz için teşekkür ederiz. 5 kuruma teşekkür ediyorum. Güncel olayları doyurucu, tane tane anlatma fırsatı bulacağım.

Avantajlarım var. Büyükçekmece komşu ilçem. Belediye Başkanı Hasan Akgün yıllardır birlikte olduğumuz değerli bir insan. Süreci o dönemde Büyükşehir Belediye Başkanı olduğum için canlı canlı takip ettim. Sürecin nereden başladığını nereye götürülmek istendiğini paylaştım.

Büyükçekmece göç alan ilçelerden bir tanesi. İstanbul’un ilk 7-8 ilçesinden. Nüfusu artan ilçelerden. Bu Beylikdüzü’nde daha fazla.

Öyle açıklamalar duyuyorum ki şaşkınlıkla dinliyorum. Siyasilerden, belediye başkanlarından. İnsan verileri kullanmak ve anlatmak konusunda bu kadar mı acemi bu kadar mı kötü niyetli olur diye düşünmekten alıkoyamıyorum kendimi.

Büyükçekmece’deki seçmen verilerinden bahsetmemiz gerek. Büyükçekmece’de birden 20 küsur bin seçmen hareketi birden olmuş gibi zihinlere nakşetmeye çalışıyorlar. 6 ayda 3 binin üzerinde seçmen sayısı artmış.

Bu iddiayı ortaya atan kişiler iftira, yalan değilse geçerli oyun 175 bin olması lazım. Aradaki fark 2 bin 300 civarında. Kullanılan oy 149 bine düşüyor. Biliyorsunuz katılım oranı daha düşük. Geçerli oysa 144 bin 733. Sayı burada. Geçerli oy haziran ayında 146 bin 138.

Taşınmış oy, hayali oy diye bir şey yoktur, listelerimizden eminin diye YSK başkanınun açıklaması var şubat ayında. Büyükçekmece aynı zamanda nüfus hareketliliğinde nüfus oranına göre 30. sırada. Aynı nüfuslara sahip Sancaktepe’de Çekmeköy’de daha yoğun nüfus hareketliliği var. AKP’nin kazandığı iki ilçe.

Verileri kıyasladıktan sonra İstanbul Milletvekişi Özgür Karabat’ın ifadelerini paylaşmak istiyorum. Mevlüt Uysal Büyükçekmece adayı. Sözüne güvendiğini söyleyen Cumhurbaşkanı’nın check etmesini rica ediyorum. Karabat’ın tespitlerini anlatacağım. 4 Ocak 2019’da seçmen kayıtları askıya çıkıyor. İtirazlar yapılıyor. 18 Ocak 2019’da kesinleşiyor. Büyükçekmece’ye seçmen kaydırmada iki ilçenin aktif olduğunu tespit ediyor Karabat. Başakşehir ve Fatih nüfus kayması var Büyükçekmece’ye. Mevlüt Uysal öneki Başakşehir başkanı. Masum olduğunu düşünelim. 4 ismin aynı adreste Kamiloba’da Gümüş 1 Sokak’ta 11 kişi aynı adrese kayıt yapıyor. Nurettin Ertemel, Hüseyin Sevim, Kaan Şahin (Başakşehir Kulübü’nün başkan yardımcısı), Abdullah Yasin Durmuş.

Başka ev bulamamışlar aynı adrese kaydolmuşlar. Tam 11 kişi var aynı adreste. Aynı tarihte Başakşehir’den 231 kişi Başkaşehir’den kayıt yapıyor. Bir arkadaş Fatih’te STK’larda yoğun görevi olan bir arkadaş, Kızılay vs.

Seçimi karalayarak başka bir mecraya taşıyan insanlara diyorum ki yeter. Yalanla iftirayla yönetmeyin. İnsanları rahatsız ediyorlar yeter. Bir kadın arıyor diyor, telefonla arıyorlar diye. Kapıları çalıyorlar. O niye var niye yok diye. Neyi baskı altına almaya çalışıyorlar. Ne olur bize noral var diye arıyorlar vatandaşlar.

Ben diyorum ki: Uydurma süreçlerden vazgeçin. Hukuk temelli konuları anlatmıyorum. Onların uzmanları var. Polis teşkilatımızın 174. kuruluş yıl dönümünü kutluyorum. Polislerimizi böyle şeyler için yormasınlar. Taşınamazlar mı taşınabilir. Benim derdim değil. YSK alır bakar. Gider vatandaş oy kullanır. Benim, sayın Hasan Akgül’ün derdi değil.

Ekrem İmamoğlu, nüfus müdürü iddiasıyla ilgili olarak, Gerçek Gündem’in derlediği bilgilere göre şunları kaydetti: Bilemem devlet araştırsın. Benim, Hasan Akgün’ün işi değil. Mevlüt Uysal’ın hiç değil. Sayın Karabat’a da teşekkür ediyorum.

Geriye dönük işlem yapmak, insanları köşeye sıkıştırmak, kapı kapı gezmek olmuş iş değil. Gerçekten ben üzülüyorum. Bugün yabancı bir basın mensubu benimle soru cevap yaptı. Çok yakın bir oyla seçilirseniz İstanbul bölünür mü? Dedim marifet oyda değil yönetimde.

Seçimin kazananı belli Büyükçekmece’den bahsedersek sayın Akgün. Kaybedeni belli. Bu seçimin belli olduğu süreçte kaybedilen süreçte arayış. Büyükçekmece’de AK Parti’de siyaset yapmış insanları biliyorum tanıyorum. Komşularım arkadaşlarım. Çay içeriz, selamlaşırız, yemek yeriz. İyi biliyorum ki başları öne eğik, üzüntülüler. İftira dolu tanımlamalarla bu ilçeyi bilmeyen bir insan insanları rencide ediyor. Yapmayın kardeşim, seçim bitti işinize bakın. Niye kaybettik diye önünüze bakın. Alın başınızı önünüze düşünün. Bir sonraki seçime hazırlanın. Büyükçekmece’den bulduğumuzla Büyükşehir’de ne yaparız diyorlar.

Sabahın köründe afişler asılmaya başlandı. Demokrasi adına bir katletme operasyonu. Binali Yıldırım’ın yerinde olsam o kişilerin yüzüne bakmak, maddi manevi,, ahirete dair haklarımı ararım. Neymiş özür dileyecekmişim. Suç duyurusunda bulunacağım. Milletvekilleriyle de konuşuyorum. Halka mı hizmet ediyorsun 3-5 kişiye. AA Genel Müdürü, AK Parti İl Başkanı, AK Parti Seçimden Sorumlu Genel Başkan yardımcısı.

Sayın cumhurbaşkanı bile bence tecrübesine dayanarak süreçte bir hata olduğunu görmüş hissetmiş. Ben yerinde olsam bu arkadaşlarla ilgili gerekeni yaparım partide. İstanbul Gönüllerine, 10 binlerce kişiye diyorum ki hepiniz demokrasi kahramanısınız. Darbeyi bertaraf ettiniz.

Vicdani çağrı: Ben olsam partilerinin yerine yetkili olsam gerekeni yaparım.

İçişleri Bakanı, emniyet, istihbarat, süreci hazırlayan kaymakam nerede? Benim sorumluluğum değil ki.

Büyükçekmece’de izleyen hemşehrilerim: Rahatınızı bozmayıni oyunuzu kullandınız keyfinize. Endişe duymayın.

Bütün unsurları güvence altına alacak açıklamalar yapıldı. En iddiaları açıklamayı AK Parti yaptı. Biz o kadar iddialı konuşmadık. Milyonun üzerinde sandıkta imzaları var. Fark 24 bin 57’ydi birleştirme tutanaklarında. AK Parti’nin itirazları sonucu maddi hataların olduğu tutanaklar değiştirildi. 20 bin 388’e düştü. Bazı ilçelerin tamamı bazı ilçelerde geçersiz oyların sayılmasıyla ilgili karar alındı. 6 bin civarı fark düştü. 14 bin 87’e düştü. Bize de rakibimize oy yazıldı. Direk ampule basıldığından yanlış yönlendirmeden kaynaklı geçersiz sayılan oylar geçerli hale getirildi.

Sondajla 57 sandık belirlenmişti. Diğerlerinde oyların tamamının sayılması reddedildi. Buradan çıkan sonuçla 13 oy fark elde etmiş olduk. Maltepe sayılıyor sadece şu an. Yavaş bir sayım devam ediyordu. Oraya arkadaşlarımızı gönderdik. 25 günde bitmez. YSK yeni kurul oluşturulması kararı aldı.

Binali Yıldırım’ 3 defa yatcaz kalkcaz dedi. 8 gün oldu. Ben yatıp kalkamıyorum. Gece gündüz çalışıyorum. Büyük Şehir belediyesine hazırlık yaptığımız konularla ilgili çalışıyoruz. Ben diyorum ki sayın cumhurbaşkanı ilk gün kabul etti. Sinyali verdi. Sayın cumhurbaşkanı süreçle ilgi camide verdiği bir mesaj var. Psikolojik kısmına girmiyorum, her şeye cevabım var. demek ki orada da kabul etti. 25 yıl yönettiniz. Sakin olun endişe etmeyin. Kapınıza gelip çöpü alacağız, en güzel hizmeti getireceğiz. Önce oy vermeyenlerin kalbini kazanacağız. Gelin bizi dünyaya rezil etmeyin.

AK Partiye hizmet etmiş, kuruculuğunu üstlenmiş isimler var. 17 yıl yönettiler. İyi hizmetler yaptılar. Alkışlamayı severim. Açılışa davet etmediler, kendim gittim.

İyi yapılan şeyi alkışlarım kardeşim. AK Parti’ye hizmet etmiş insanlar bu sürece kızıyor. İftira üzerine ayakta duramazlar. Tek dertleri koltukları. İstanbul’a zaman kaybettiriyorsunuz. Türkiye’ye itibar kaybettiriyorsunuz. Tek dertleri: Eyvah benim koltuğum ne olacak?

Anıtkabir’e gittiğimde çok da gururlandım. Hiç duyuru yapmadık. Çocuklarımı aldım, partime haber verdim. On binlerce insan geldi. Vatandaşlarımızı da uyardım. Atamızın huzurundaydık. Kızım çok gururlandı, sürekli bana baktı ne yapıyor, nasıl duruyor diye. Oğlum da alınmasın.

Açıklandığında Anıtkabir’e gittim. Sonra Fatih Sultan Mehmet’in türbesini ziyarete gittim. Bu ritüeller topluma mesaj vermek adına önemli. Sadece İstanbul’u fethetmek adına değil gönülleri fethetme mesajım açısından da önemli. Entelektüel bir padişah. İstanbul’da yaşayanların inanç özgürlükleri sundu. Yetişseydi kültür merkezine adını verecektir. Beylikdüzü’ndeki arkadaşlarım benden sonra umarım yapar.

Herhalde gitmem gerek Anıtkabir’e bir daha. Yazıma ne oldu bilmiyorum.

Ziyaret vazifemizdi. Tekrar gideceğiz.

YSK bu sürecin tek karar vericisi.

Sayın Genel Başkanımız ve İYİ Parti Başkanı Meral Akşener de bu sürece olumlu anlamda katkı sundular.

YSK 14 ilçede geçersiz oylar sayılmayacak dedi. O an itibariyle örgütü serbest ve rahat bıraksaydık, demokrasi kahramanları orayı terk etseydi ne olacaktı? YSK nasıl güvence verecekti. Dedik ki o çuvalları terk etmeyin.

Alın teri. Terliyorum. Çocukluktan beri terliyorum. Annem 4-5 defa üstümü değiştirirdi.

Demokrasi kahramanları alın teri döküyor orada.

YSK’ya katkı sunduğumuz çok şey oldu. Sürecin, demokrasinin teminatıdır. Bir daha seçim yapılabilmesinin, sürecin ferahlamasının, değişebilir ihtimalinin teminatıdır YSK.

Açıklamalar yapılıyor. 1 defa daha yapılsın. Yapılması daha iyi olur. 13-14 bin oy. Bir dakika kardeşim. Hakkımızı yedirmeyiz, hak yemeyiz, insanların elini sıkarız, elimizin sıkılmasını bekleriz. Nokta.

Bu ülkeye güveni sarsarsınız, yurt dışından gelen ticaret yapan insanların güvenini bitirirsiniz.

Şaşkınlıkla, üzülerek takip ediyorum. Demokrasi, gelişli gidişli bir yol. Hep bana, hep bana da değil.

Bu ülke 25 yıl sizi seçmiş. Şimdi de bizi seçmiş.

Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.

Biz seçimi kazandık kardeşim. Hakkımı yedirtmem ben. Ekrem İmamoğlu’nun hakkı değil. 16 milyonun hakkını savunuyorum. AK Partili kardeşlerim rencide ediliyor.

Bana diyorlar, hayırlı olsun. Ben onlara da hizmet edeceğim. Ben tüm AK Partili hemşehrilerimi kucaklamaya hazırım. Sizi şu an ortaya konulan akıldan daha sıkı kucaklarım. Hiç tereddüt etmeyin.

YSK’nın alacağı kararı 145 yıllık demokrasi süreci için önemli.

Ben kazananı biliyorum kazandık kardeşim. Bilmeyenler için söyleyeyim. O sandığa atılan her oy benim oyum. Oy Allah ile kul arasında. Sandığa atılan tüm oyları benim kabul ediyorum.

Tarihin en demokrat belediye başkanı olmaya adayım.

10 gündür sayıyorsunuz.

Dünyaya rezil ediyorlar. Terörle mücadele hepimizin sorunu. Hep birlikte mücadele ederiz.

Ben biliyorum İBB çalışanları da beni bekliyor. Çalışamadılar, üzüldüler. Siyasi kaygı. İmza atamıyorlar. Siyasi ağalar ne diyecek diye. Usandı çalışanlar. On binlerce çalışanı var. Ben onların bütün faaliyetlerinden faydalanmaya geliyorum, asgari ücreti 2 bin 200 lira yapmaya, tüm sosyal haklarını vermeye geliyorum.

Benim çalışanım bana değil İstanbul’a hizmet edecek. Ben kimim? 5 yıl sonra yokum. Bana niye hizmet edeceksin? Ben de faniyim, sen de fanisin.

İBB kaç yıldır var? Geleceğe emanet. Benim çocuklarımın, torunlarımın çocuklarının teminatını verecek. İstanbul, dünya emaneti. Belediye kimsenin mülkü değil.

300 küsur insan İstanbul’a hizmet etmeye gelecek. Toplumun önünde cereyan edecek her şey. İstanbul’un 39 belediye başkanı benim yol arkadaşımdır. Ortak çalışacağız. Ben hepsinin kapısının çalacağım. Beni ziyaret etmediler. Benim izin alacak yerim yok.

Demokrasi adına büyük bir sınav olur. Başardığımız zaman İstanbul’un önünde kimse duramaz.

Birinci zehir partizanlık. Ciğerimizi yakan en lanet duygu. Kapımızdan girmeyecek. Partiler hizmet için araç. Bıraktık işimize bakacağız.

Deprem, kentsel dönüşüm, doğa.. İstanbul’da 16 milyonun sorunları var. Çocuklar beni bekliyor. Bağcılar’daki çocukları okul öncesi eğitimle tanıştırmam lazım. Sultanbeyli’deki çocukları okullarla tanıştırmam gerek.

Ben bunlar için çalışıyorum. Bırak partizanlığı. Bana AK Partili, Saadetli, HDP’li, Vatan Parti’li hemşehrilerim dostlarım oy verdi. Ben o sorumluluğu taşımaya söz verdim.

Neymiş çalışamayacakmışız. Gürül gürül çalışacağız.

Ülkenin derin bir ekonomik sorunu var. Uluslararası alanlarda sorunlar var. İstanbul’da seferberlik ilan etmezsek bu ülkeye ihanet ederiz.

Şimdi siz de biraz çalışın. Bakarız 5 yıl sonra.

Aslında 21. yüzyıl demokrasi adına fırsatlarla dolu. Kullanmasını bilene. Bundan ben ne dersem o olur diyen çekinir. Ben işimi kolaylaştırma derdindeyim. İnsanların yeteneklerini besleyen İBB yönetimi olacak.

Sorumluluğu beraber üstleneceğiz. İş dünyasının aklına ihtiyacımız var. İnsanlar işsizlikten kırılıyor. Gençler iş arıyor, Ekrem abisini bekliyor.

Bu iş büyük bir mesele. Türkiye’nin yeniden güçlü bir demokrasi ile start vereceği kente özen gösteren, insana özen gösteren bir belediyecilik anlayışını kuracağız.

İçinde iletişimciler, gazeteciler, yazarlar var. Kafeteryaya gidelim. 200 kişi ile konulaşım. Şehri yönetecek insanlar buluruz.

Bizim vakit okundu, biz görevimize başladık. Biz YSK’ya inanıyoruz. Bu sürece dair en milli kararı, demokrasi adına kararı vermek durumundadır. Umuyorum birkaç gün içinde sonuçlanır.

Sosyal medya bizim kurtarıcımız. Elbette eşit koşullarda yarışmadık. İmkanların en fütursuzca kullanılmasından, medyadaki eşit olmayan imkanlara…

Beni davet etti biri gittik. Sonra pişman oldu herhalde. Aklı başına sonradan mı geldi, iftiralar sıraladı.

Sosyal medya kurtarıcımız oldu.

Yüzlerce insanın sürece katkısı var. Elde ettiğimiz verilerin kitabı yazılır.

Seçerek, seçkinleyerek olağanüstü bir kampanya yönettik.

Hayatımda tehdit nedir bilmem. Yalan nedir bilmem. Allahıma şükür. İtibarlarını hatırlattım. Aile soyadlarını hatırlattım. 60 yıllık kurumları temsil ediyorsunuz dedim. Yandaş kısmı anmıyorum bile. Onlar vazifeli. Siz öyle değilsiniz yapmayın dedim.

Üzüldüm ben kimseye parmağımı sallamadım. Hatırlatmak vazifem.

Partinin temsilcisi benim yaptığım toplantıya cevap veriyor. Onu yayınlıyor. Beni yayınlamıyor. Vatandaş ne anlayacak bundan.

İnce hesaplar, beyinde dolaşan tilkiler benim hiç işim değil.

Zihnim insanlar hakkında çok temiz. İşlerini yapsınlar bu dil onlara minnettarım der, teşekkür ederim.

 

Fırsatların bu şehre eşit dağıldığı, huzurlu bir şehir. Barış çok önemli. İnsanlar otobüste birbirimize yer vermeye başladık diyor. Ne olur selam verin insanlara. Trafik sorununun yüzde 10’u çözülecek göreceksiniz.

İnanıyorum hemşehrilerim yarın birbirine daha fazla selam verecek.

Sultanbeyli’deki teyzemiz ile siyasi ve sosyolojik anlamda irdelenecek çok güzel bir sohbet yaptık. Oylarımız farklı olsa ne olacak? Bir yerlerden zorlandığını duyuyorum randevu vermeyin diye, üzülüyorum.

Ben seni bulurum. Biz tesadüfen karşılaştık. Kalbim kırılır. Televizyonlar gösterse ne olur göstermese ne olur. Eninde sonunda keteni yiyeceğim, kahveni içeceğim. Çocukken sabah evden çıkar, 9-10 evden yemek yiyerek çıkardım. Böyle bir Anadolu’da büyüdüm.

Siyasi partizanlık zehriyle engellemeyin.

Seçim konuşulunca artık midem bulanıyor.”

(tele1.com)

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.