AKP, kendi silahı ile vuruluyor

AKP, kendi silahı ile vuruluyor
18.04.2020
A+
A-

Bidon kafalı, göbeğini kaşıyan adamdan, sığır sürüsüne Türk insanının kötü talihi.

Yıllar önce aydın geçinen aptalların tanımlaması idi; “bidon kafalı, göbeğini kaşıyan adam.”

Düzenli olarak AKP’li belediyelerden gıda yardımı alan ve oyunu AKP’ye veren seçmeni küçümsemek için kullanılan bir tanımlama.

Hayatın gerçeğinden uzak, siyaset biliminin hiç bir şekilde kabul etmeyeceği bir tavır.

Yaşanan seçim yenilgilerinin ucuz analizi.

Adeta rakibe al ve gol at dercesine verilmiş hatalı bir pas…

Doğal olarak en iyi şekilde değerlendirdi AKP bu hatalı pası.

Meydan meydan dillendirdi bu söylemi Sayın Erdoğan.

Ve her defasında da topu doksana taktı.

***

Gün geldi, devir değişti.

Bugün artık neredeyse ülke nüfusunun üçte ikisinin yaşadığı büyük şehirlerin tamamı muhalefet partilerinin elinde.

Artık onlar dağıtıyorlar makarnayı bulguru.

Üstelik geçmişten alınan ders ile eskisinden daha fazla ve eskisinden daha düzenli.

Doğal olarak oyları da onlar alacak.

İşte o nedenledir AKP’nin gözünde dün “milli irade” diye sahip çıkılan bu insanların birden bire “sığır sürüsüne” dönüşmesi.

Geçtiğimiz hafta iki saat öncesinden ilan edilen sokağa çıkma yasağı nedeniyle, kendilerince zorunlu olan ihtiyaçlarını temin edebilmek için sokağa dökülen insanlar, yandaş köşe yazarları tarafından bu şekilde tanımlandı.

Kimisi “aptallar” dedi, kimi “sığır sürüsüne” benzetti.

“Zincirinden boşanmış köpekler” diyen bile oldu bu insanlara.

İktidar panik halinde.

Hani şu bilgisayar başında oyun oynayan ve oyunun bir aşamasında panikleyip klavyenin bütün tuşlarına aynı anda basmaya başlayan  çocukların panik hali.

Kaybedeceğini anlamış olmanın verdiği korku.

Kaybettiği gün verilecek hesabın büyük olmasının getirdiği telaş.

İşte bu telaş ile basıyor klavyenin bütün tuşlarına aynı anda.

Bu şartlar altında oyunu kazanması imkansız.

Günbegün uzaklaşıyor milletin gözünden ve gönlünden.

“Biz Bize Yeteriz” şeklinde çok iddialı ve güzel bulunmuş bir slogan ile başlatılan, Merkez Bankası dahil kamu bankalarının yüklü bağışları ile desteklenen ama umulan desteği görmeyen yardım kampanyasının moral bozukluğu ve eskiden olduğu gibi belediyeler üzerinden, yardım dağıtamamanın verdiği sıkıntı ile bu insanları gözden çıkarmış gözüküyor iktidar.

Devlet içinde devlet olduğu iddiası ile yoksullara sıcak yemek yardımı yapan muhalif  belediyelerin aşevlerini kapatıyor.

Buradan yemek yiyen yoksulların kendisine oy vermeyeceğini düşünüyor.

20 yıllık iktidarında bu yoksulluğu gidermek yerine daha da derinleştirerek kendi çıkarı için kullanma ahlaksızlığını gösteren AKP, şimdi kendi silahı ile vuruluyor.

***

Karın tokluğuna gösterilen bu siyasal yönelimin de başka bir ahlaksızlık olduğunu mu düşündünüz?

O halde, Prof. Dr. Ünsal Oskay’ın şu sözü ile bitirelim:

“En büyük ahlâksızlık, yoksuldan ahlâk beklemektir.”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.