Tarım ve hayvancılıkta yeterli potansiyele sahibiz

Tarım ve hayvancılıkta yeterli potansiyele sahibiz
06.10.2020
A+
A-

Cumhuriyetimizin ilk yıllarından itibaren başlayan, kalkınma programlarımızın en temel öğesi, milli tarımımız ve hayvancılığımızdı. Zira İzmir İktisat Kongresi’ne katılan ekonomistlerimiz, öncelik olarak, aziz milletimizin iaşesini çıkarabilmesi, sonra da diğer temel sorunlara odaklanmamız konusunda akitleşmişti.

Türklerin Anadolu’ya göç hikayelerinin ana öznesi, Orta Asya’da verimli olmayan topraklar ve ağır mevsim şartlarıydı. Atalarımızın Anadolu’ya göç etmeleri, Moğol saldırıları kadar, iklim şartları ile tarım ve hayvancılık konusunda gelişim sağlayamamalarıydı.

Pekala, Dünyanın ilk medeniyetlerinin ortaya çıktığı, Fırat ve Dicle’nin çağlayan sularının olduğu bu coğrafyada, neden tarım ve hayvancılık, her geçen yıl daha da düşüş yaşıyor?

Ülkemizin TÜİK gibi, hesaplama noktasında hangi verileri işlediği belli olmayan bir kurumunun, hesaplama yöntemleriyle alakalı, tarım dış ticaretinde 2018 itibarıyla ihracat 17 milyar dolar, ithalat ise 16 milyar dolar seviyesinde görünüyor. Ülkemiz gıda ürünleri dış ticaretinde ihracat lehine fazla verirken, tarımsal ham maddelerde ise ciddi açık veren ve dışa bağımlı bir ülke konumunda olduğunu görüyoruz.

Sorunlar çözümsüz değil

Ülkemizin tarımda ve hayvancılıkta yapısal, ekonomik, sosyolojik, kültürel, kooperatifleşme konusunda ciddi hukuksal eksiklikleri var. Bizlere göre temel meselemiz, hükümetlerimizin, tarım ve hayvancılığı önemsememesi, genel olarak baktığımızda bu mesleği yapan kişilerin, eğitimsiz ve vatandaşlık haklarını bilmemesi ana sorunu teşkil ediyor.

Bizlerin bu konuda sorunu kalıcı ve öncelikli olarak çözebileceğimiz bir bakış açısı getirmemiz gerekiyor. Ülkemizin iklimi, su havzaları ve iş gücü bu makus talihimizi değiştirebilecek potansiyelde olduğunu düşünüyorum.

Tarım ve hayvancılığa bakış açımızı değiştirdiğimiz takdirde, üretim planlamalarımızı arttıracak ve dışa bağımlılığımızı minimum seviyelere indirebiliriz.

Mevcut alt yapımızı revize ettiğimiz takdirde, değeri yüksek, kaliteli, sağlıklı, hem üreticinin, hem de tüketicimizin sağlıklı ürünler tüketebileceği, hatta ihracatta rekor kırabileceğimiz bir tarım sektörü oluşturabiliriz. Daha önce dediğimiz gibi hem coğrafyamız, hem de arazi çeşitliliğimiz buna uygun. Sahip olduğumuz tarım potansiyeli bize bu fırsatı tanıyor.

Bu konuda projelerimizi, mesleğinde uzman arkadaşlarımızla sürekli değerlendiriyoruz, bu çalışmalarımızı Bursa ve ülkemiz genelinde hiçbir menfaat beklemeden, siyasilerimize ve ülkemizin tarım ve hayvancılık konusunda çalışan bürokratlarımızın hizmetine sunmaya hazırım. Ben ve arkadaşlarım öncelikli olarak ülkemizin evlatlarının, açlığa ve yoksulluğa tahakküm ettirilen bir toplum olmamasının kararlığındayız, bu sebeple çalışmalarımıza devam edeceğiz.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.