Türkiye, ‘tarımsal proje çöplüğü’ haline getirildi

Türkiye, ‘tarımsal proje çöplüğü’ haline getirildi
19.03.2021
A+
A-

İYİ Parti Kalkınma Politikaları Başkanlığı, tarıma ilişkin kalkınma politikalarını açıkladı.

İYİ Parti Kalkınma Politikaları Başkanlığı, yazılı bir açıklamayla tarım politikalarına ilişkin görüşlerini sundu. Tarım politikasının ülke ekonomisinden ayrı bir şekilde alınamayacağını ifade eden açıklamada, parçalı tarım politikalarından vazgeçilmesi istenildi.

“Tarımsal faaliyet her ne kadar fen bilimleri içindeki bir faaliyet olarak görülse de, sosyoloji, sosyal yapılar, ekonomi, eğitim vb. birçok sosyal bilim alanı ile doğrudan ilişkilidir” diyen İYİ Parti; “İşte bu ilişki ağını çözmeden, analiz etmeden, tarım ve kırsal kalkınma politikalarını oluşturmak ve uyumlaştırmak mümkün değildir” ifadelerine yer verdi.

‘ULUSAL TARIM MASTER PLANINA İHTİYAÇ VAR’

Kalkınma Politikaları Başkanlığı, “Ülkesel ölçekte bir makro politikayı ve buna dayalı bölgesel politikaları önemsiyoruz. Bundan dolayıdır ki; ‘Ulusal Tarım Master Planına’ ihtiyaç olduğunu, bu planın da evvelemirde, ülkenin “Makro Ekonomik Kalkınma Planına” uyumlu olmasını veya uyumlandırılmış olmasını öngörüyoruz“ dedi.

Devlet Planlama Teşkilatı’nın kapatıldığını hatırlatan İYİ Parti makro ekonomik kalkınma politikalarının devre dışı olduğu bir ortamda bölgesel kalkınma planlarının her yeni gelen bürükrat tarafından değiştirildiğini ve verimsiz olduğunu kaydederek, “Bu uygulamalara tarım ve kırsal kalkınma özelinde baktığımızda; her Bakan’ın, her Bakan Yardımcısı’nın, her Genel Müdürün eskiye çizgi çekip, yeni bir şeyler yapmak istediğini üzüntü ile takip ediyoruz” ifadelerinde bulundu.

Parti’den yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

“Türkiye’nin tam bir ‘Tarımsal Proje Çöplüğü’ haline getirildiğini söylüyoruz. GAP Projesinin bitirilmek bir yana, yapılanların bile çalışmadığını, suya muhtaç alanların henüz sulamaya açılmadığını, ana kanalları yapılan alanlarda ikincil dağıtım ve tarla içi dağıtım kanallarının yapılmadığını üzüntüyle izliyoruz. Suruç Ovasının hatalı yapımlar ve drenaj sorunları nedeniyle sular altında kaldığını; verimli 1.2.3. sınıf arazilerin, artık yabani hayvanların gezindiği sazlık alanlar haline geldiğini biliyoruz.”

‘SULAMA YATIRIMLARININ TOKİ’YE NEDEN DEVREDİLDİĞİNİ ANLAMIŞ DEĞİLİZ’

“DSİ gibi köklü bir kurum dururken, sulama yatırımlarının TOKİ’ye neden devredildiğini anlamış değiliz. DAP, DOKAP, KOP projelerinin ana çerçevesini de elbette ki, GAP kadar önemsiyoruz. Ancak bütünlükten kopuk, öngörüleri ve proje bütçeleri sürekli revize edilen, verimsizliğe, etkisizliğe şahit oluyoruz. Veriler üzerinden takip ediyoruz. Hatta makro bir bakıştan yoksun olunca, küçük küçük günlük şovlara, küçük küçük projelere konu edildiğini ve bu amaçla bir algı yaratma unsuru olarak kullanıldıklarını görüyoruz.

‘GÖLLER BÖLGESİ, ÇÖLLER BÖLGESİ OLMUŞ’

“Mesela; DOKAP’ın Fındık üretiminin, işlenme ve değerlendirilmesinin, yaklaşık 10 milyar $’lık sektörel büyüklüğünün bir İtalyan şirketin eline geçerken neden seyirci kaldığını anlamıyoruz. DAP kapsamında yapılan sayısız hayvancılık projelerine rağmen, neden hayvan ithal ettiğimizi de anlamıyoruz. Muş ovasına ve Bulanık platosuna çok doğru bir yer seçimi ile günlük 1.000 ton süt işletme ve hayvancılık tesisi yapan bir özel şirketimizin, üretim-yem bitkileri-altyapı-hizmetler-pazarlama gibi ihtiyaçlarına yönelik rekabetçi bir makro düzeyli projeleri var mı bilmiyoruz? KOP için söylem dışında, mesela; tarım dışı kalan, terk edilen, yabancılara satılmaya başlanan arazilerin korunmasına yönelik ne yapıldığını öğrenmek istiyoruz. Kırmızı havuç ve Sarı Kiraz için entegre bir çalışmaları var mı bilmek istiyoruz. Sulama suyunda tasarruf için ne önlem ve önerileri var bilmiyoruz. ‘Göller bölgesi, çöller bölgesi olmuş’; seyredilmesini anlamıyoruz.  Aşırı yer altı suyu kullanımı, kuruyan göller, göletler, yer altı su seviyesinin neredeyse tükenmesi, oluşan obruklar ve yanlış tarımsal üretim deseni konusunda ülkesel politikalar ile uyumlaştırma çalışmaları var mı? Bilmiyoruz. Ülkesel bir politika olmadığı için soruyu geri alıyoruz.”

GAP İÇİN ÖZEL DEĞERLENDİRME

Kalkınma Politikaları Başkanlığı, planladıkları politikaları ise şu şekilde sıraladı:

Bütüne dair bir planlamaya ve disipline uyumlu politikalar ve projeler haline getireceğiz. Tarımsal politikaları ve kırsal alanın sosyal politikalarının tarımla doğrudan ilişkili fonksiyonlarını birlikte ele alacağız. Kaynakları, projeleri; yönetim bütünlüğü ve etkililiği esasına göre yönlendireceğiz.

GAP için özel bir değerlendirme ve analiz çerçevesi belirleyeceğiz. Geriye doğru yapılan ve yapılmayanları etkinlik ve etkililik analizi üzerinden, özel bir yönetim çerçevesine bağlayacağız.

‘TARIM ORGANİZE BÖLGELERİ OLUŞTURACAĞIZ’

“Aslında bütün bunları 4 kısa kavram üzerinden yapacağız. Ulusal Tarım Master Planı;  Yığınlaşma Bölgeleri; Yoğunlama Bölgeleri ve hem sonuçları hem de başlangıcı açısından, ‘Tarım Organize Bölgeleri’ni oluşturacağız. Bu bölgeleri, özel tarımsal bölgeler halinde, kadim tarımsal kültürleri, sosyal-demografik yapıları, tarımsal özellikleri, coğrafi ve iklim özellikleri, tarımsal ve genel altyapıları üzerinden belirleyeceğiz.

“Tüm sanayi, lojistik ve pazarlama entegrasyonlarını hızla harekete geçireceğiz. Bu bölgeleri, konuları üzerinde uzmanlaşmış, markalaşmış, ticari rekabete açık, ihracat imkânları desteklenen bölgeler haline getireceğiz.

“Tarıma dair tüm ekolojik ve biyoçeşitlilik avantajlarımızı var gücümüzle ekonomiye ve toplumsal refaha yönlendireceğiz.”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.