Özdağ ve Şen’den düzensiz göçmen uyarısı

Özdağ ve Şen’den düzensiz göçmen uyarısı
27.07.2021
A+
A-

Ayyıldız Hareketi Lideri ve İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Ümit Özdağ ile Prof. Dr. Ersan Şen, HaberTürk TV’de Fatih Altaylı’nın sunduğu TEKE TEK programına katıldı. Programın diğer konukları Nevzat Çiçek ve İbrahim Vurgun Kavlak’tı.

‘KAFKAS VE RUMELİ MUHACİRLERİNİ SURİYELİLERLE KIYASLAMAK HADSİZLİKTİR’

Özdağ’ın açıklaması şu şekilde:

“Rumeli’den ve Kafkasya’dan 1820 sonrasında 5 Milyon Müslüman ve Türk devlet çözülürken Anadolu’ya gelmiş ve orduyla birlikte çekilmiş. 5 milyon Müslüman ve Türk tarihin en uzun soykırımında Kafkaslar ve Balkanlarda imha edilmiştir. Bu insanları Suriyelilerle kıyaslamak Bir süreden beri AKP’li bir kısım siyasetçinin bir kısım gazetecinin ve bir kısım trolün yaptığı şeydir. Bu hadsizliktir, densizliktir. Ve böyle bir kıyas neresinden bakılırsa bakılsın ahlaki ve siyasi bir ayıptır. Mustafa Şen’de bu ayıbı tekrarlamaktan başka hiçbir şey yapmamıştır.”

“Bugün Türkiye’nin karşı karşıya olduğu ağır milli güvenlik tehdidi AKP’nin izlemiş olduğu açık kapı politikasının neticesinde ortaya çıkmıştır. 5.3 Milyon Suriyeli sığınmacı kayıtlı ve kayıtsız olarak Türkiye’de bulunmaktadır. İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi rakamlarında Suriyeli sayısı İstanbul’da 550 bin görünürken Nisan 2020’de BM mülteciler yüksek komiserliğinin rakamlarına göre 960 bin. Kayıtları da eklerseniz Türkiye’de 5.3 milyon Suriyeli var. Bunun 1 milyonu İstanbul’da. 1 Milyonun dışında 500 bin de Suriyeli olmayan var. BM’de daimi temsilcimiz Feridun Sihitlioğlu 9 milyon Suriyeliyi besliyoruz dedi. Birde bunların dışında Türkiye’ye gelen dünyanın değişik yerlerinde sayısı 2 milyonu aşmış bir başka grup var. Bunların hepsini bir arada toplarsanız Türkiye’nin sırtındaki yük 9 milyon sınırına ulaşmış durumda. Gelenler arasında Taliban mensupları da var. Bu Taliban mensupları İstanbul’da Taliban’ın irtibat bürosuna ulaşıyorlar.

Özetle Türkiye içeride yeni bir demografik yapı daha oluşuyor.” Bu durum Türkiye’nin demografik yapısının bir iç savaşa hazırlanması süreciyle karşı karşıyayız. 10 senede ABD-PKK-PYD işbirliğiyle Suriye’nin kuzeyine bir Kürdistan yerleştirildi. Büyük Kürdistan’ın ilk parçasına yönelik yen operasyon süreci başlıyor. bunlar İran ve Türkiye. Son bin senede bu coğrafyada inşa ettiğimiz devlet ve millet kültürüyle sıkıntılarımızı aşıyoruz. Ama şimdi Suriye’den ayrı bir millet dokusunu Türkiye’ye getirdiler. Osmanlı bu dokunun Anadolu sınırlarına girmesini 1800’lü yıllarda somut önlemler alarak engellemiştir.

Biz bu coğrafya da hızla artan demografik bir Suriye Araplığıyla karşı karşıyayız. Türklerde ortalama torum 1.9 iken araştırmalara göre Suriyelilerde bu sayı 5.3. bu nüfus kıyaslaması yan yana koyduğumuz zaman 20 sene sonra Suriyelilerin Türkiye’de kalması durumunda 15 milyon Suriye kökenli insanın olması sonucunu doğuracak bugün. Urfa Antep Kilis de demografik yapı köklü bir değişim içerisinde.

Türkiye’deki Suriyeli bayram tatilinde İdlib’e evlenmeye giderken, benim 2 askerim Suriye’de şehit oldu, 1 askerimin bacağı koptu.Suriye’de iç savaş bitmiş durumda. Bayramda birçok Suriyeli, Suriye’ye tatile gittiler. Bir savaş bölgesinde tatile giden duydunuz mu? Ben duymadım. Demekki Suriye bayram tatiline gidip geri dönülen bir yer.”

‘SURİYELİLER DÖNSÜN DERKEN ÇOCUKLARIMIZ İÇ SAVAŞ İÇİNDE YAŞAMASIN İSTİYORUZ’

“Suriyelilerin bir stratejik göç mühendisliğiyle Türkiye’ye neden getirildiğini tekrar hatırlayalım. Soğuk savaş döneminde en büyük proje büyük Kürdistan oluşturma projesidir. Bu projenin dört ülke üzerinde bir ameliyat sonrasında gerçekleşmesi hedeflenmektedir. Irak ayağı yapılmıştır. Suriye ayağı yapılıyor. Sırada İran ve Türkiye var. Biz Suriyeliler memleketlerine dönsün derken çocuklarımızın ve torunlarımızın bir iç savaş Türkiye’sinde yaşamasını engellemeye çalışıyoruz. İnsan olmaktan bahsediyorlar. Bir insanın insancıllığının ilk göstergesi kendi çocuğuna ailesine çevresine yönelik gösterdiği şefkat ve korumadır. Bunu bir süt kademeye taşırsanız aileden millete geçersiniz. Devletin ilk görevi kendi halkının huzurunu ve can ve mal varlığını korumaktır. Halep’in eski belediye başkanı ‘Halep’te yaşadıklarımı geçmişte Gaziantep’in geleceğinde görüyorum ve bunu kinci kez yaşamak istemiyorum’ dedi. Gazeteci Ökkeş Özek köşesinde bu olayı yazdığı için terörle mücadelede sorguya çekildi. Biz Suriyelilere insan yaklaşımla vatanlarına dönmesinin ve Türkiye’nin iç savaş yaşamamasının savaşını veriyoruz. Bir başsavcı Suriyelilerin vukuatlarıyla ilgili açıklanan rakamları onla çarpın yeter dedi. Şehirlerin belirli bölgelerinde gruplar halinde dolaşıp terörize ediyorlar. İzmir’ de 5-6 Suriyeli bir Türk çocuğunu dövüp gırtlağından bıçakladı.

Bize resmen biraz öte gidin buraya bir millet daha yerleşiyor diyorlar. 5 milyondan bahsediyoruz sadece Suriyeli. Dünyada 5 milyondan daha az nüfusu olan bir sürü ülke var. Kişi başına düşen geliri 85’e bölüyorlar 92’ye bölünmesi lazım. Bugün AKP’nin izlediği politika Suriyelileri Türkiye’de tutma ve vatandaşlık verme politikasıdır. Oy tabanı ve ümmetleşme çerçevesi olarak görerek Türkiye’de tutma ve vatandaşlık verme politikası izliyorlar. İçişler Bakanlığı Göç idaresi’nin hazırlamış olduğu 2018-2023 Uyum Belgesi tam anlamıyla Suriyelilere vatandaşlık vermek için Türk halkının tepkisinin ortadan kaldırılması üzerine hedefini kurmuş bir projedir. Türk milletini vatanını paylaşmak konusunda ikna edemezsiniz. Türk Milleti tehlikelileri anlıyor Milletin yüzde 90’ı Suriyelilerin Suriye’ye dönmesini istiyor. Ben bu konuyu yıllardan beri bir milli güvenlik tehdidi olarak görüyor ve ifade ediyorum. Bütün kavimler göçlerinin tarih boyunca jeopolitik sonuçları olmuştur.”

ERSAN ŞEN: TÜRKİYE YOL GEÇEN HANI DEĞİL

Programın bir diğer konuğu Prof. Dr. Ersan Şen, Afgan meselesi hakkında: “Türkiye İran sınırını kapatmak zorunda. (Göçmenleri) Geri iteceksin. Türkiye yol geçen hanı değil, keşke yol geçen hanı olsa. Kimse geçmiyor gelen kalıyor.” ifadelerini kullandı.

Şen, “Avrupa Suriyelilere ilişkin bir kavram uydurdu. Bu kavramın adı “Geçici koruma altında olanlar”. Sn Cumhurbaşkanı’da Avrupa’da bunu ilan etti. Eğer hukuk devletinden bahsediyorsak Türkiye Cumhuriyeti hukuk devletiyse Suriyeliler için güvenli ortam oluşturulduktan sonra geldikleri yerlere gönderilmeliler. Sınırımızı koruyamadık. Kendimiz ettik kendimiz bulduk. Suriye’nin içişlerine karıştık ve Suriyelileri kucağımızda bulduk. (Suriyeliler) Bayramlaşmaya gidiyor. Sınırın namusun koruyacaksın! Bizim güvenlik kuvvetlerimiz niye var? Koruyacaksın! Kapatacaksın!

Ben şunu söyleyeyim, (Suriyeliler) bayramda bayramlaşmaya gidiyor? Bu nasıl bir şey? Hani Suriye’de güvenlik sorunu vardı?

Suriyelileri ülkelerine gönderebilirsin. Hukuk da kanun da buna müsait. Birleşmiş Milletler de bunu kabul etmek zorundadır!” dedi.

Türkiye’ye kaçak şekilde gelen ve kalan Afganlar hakkında: “Türkiye Cumhuriyeti Afganistan’daki savaşın sebebi değildir. Artık yeter. İnsansız Hava Araçlarını kaldırın. İran sınırını kapatın. “Bu Batı’nın, ABD’nin, Türkiye Cumhuriyeti üzerinde Irak’ın Kuzeyinde Suriye’nin Kuzeyinde ve şimdi Afganlar üzerinden başlattığı ciddi bir güvenlik sorunudur. Güney Afrika dünyanın bireysel suç oranı en yüksek ülkesidir. Tek bir nedeni var. Bunun temel nedeni, komşu ülke Mozambik’te meydana gelen gelişmelerden ötürü buraya 5 milyona yakın Mozambikli geldi sonra bunların sayısı 8 milyonu buldu. Bunlar suçla uğraşıyor.” ifadelerini kullandı.

(veryansintv.com)

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.