Omicron ve yeni varyanta hazır mıyız?

Omicron ve yeni varyanta hazır mıyız?
22.01.2022
A+
A-

Dünya Sağlık Örgütü bir kaç gün önce yaptığı açıklamada, ‘kısa zaman içinde Omicron varyantının Avrupa’da yaşayanların yüzde ellisine bulaşabileceğini’ açıkladı.

Buna paralel olarak İngiltere hükümetine sunulan bir raporda bahsedilen ve bilim çevrelerinde sıkça konuşulmaya başlanan “Kıyamet Günü Varyantı”nın da her an ortaya çıkması söz konusu.

Üçüncü ve dördüncü doz aşıların bile etkisinin tartışıldığı bu zamanlarda bu virüsten korunmanın en önemli yolu şüphesiz bağışıklık sistemini güçlendirmek.

Bağışıklık sistemi, vücudumuza bizi hasta etmek için giren tüm bakteri, virüs, mikrop ve mantarlara karşı antikor üreterek saldırıya geçen ve vücudumuzu koruma kalkanı altına alan savunma sistemidir.

Baturay Tıp Sağlık Estetik Group Şirketleri İcra Kurulu Başkanı ve Artemisia Annua Pilput damla/ sprey ve Moleküler Kozmetik ürünlerinin de geliştiricisi olan Dr. Gülten Erdem Ünlü, tüm virüs, bakteri ve hastalık oluşturan  bağışıklık sistemini güçlendirmenin önemini şöyle anlatmaktadır;

”Antikor nedir denilirse; vücudumuzun yabancı maddeleri tespit ettiğinde onlara karşı savaşmak için bağışıklık sistemimiz tarafından üretilen proteinler yani en önemli savaşan askerleridir. 

Nasıl, bugün tüm dünya savunma sistemlerini geliştiriyorsa; bizler de birey olarak en büyük savunma sistemimiz olan ‘bağışıklık sistemimize’ yatırım yapmalıyız.

Hepimiz dünyaya doğal bağışıklık sahibi olarak geliriz. Bir tür banka hesabımızın doğumumuzla birlikte muazzam şekilde zengin olduğunu ve hesabımızın bitmeyen artan kendi kendine yetebilen bir mevduat hesabı şeklinde düşünebiliriz. Ancak dışarıdan aldığımız tüm negatif dönüşler ve yaşımızın ilerlemesi ile bu mevduat hesabı gün geçtikçe azalacaktır.“ 

Bağışıklık sistemi koruması denilen ifadenin doğal bağışıklık olduğunu belirten Dr. Gülten Erdem Ünlü, vücudun yabancı organizmaları belirleyip onlara karşı geliştirdiği savunma sisteminin her zaman desteklenmesi gerektiğini belirtiyor.

Doğal bağışıklık sisteminin farklı koruyucu mekanizmalarına örnek olarak; öksürük refleksi, göz yaşı ve cilt yağlarında bulunan enzimler, bakteri ve küçük partikülleri yakalayan mukus, cilt ve mide asidini örnek olarak verilebileceğini belirten Dr. Ünlü, ”Kronolojik yaşımız ilerledikçe vücudumuz zararlı antijenleri tanır ve onlara verilen yanıtı hızlandırır. Sonradan kazanılmış bağışıklık olarak tanımladığımız bu durumda da; vücut daha önce karşılaştığı antijenlere yeniden rastladığında daha hızlı tepki verir.” diyor.

Dünyaya gelişimizde her bir hücremizin farklı görevleri olduğunu belirten Dr. Gülten Erdem Ünlü, şunları söylüyor: ”Bu hücrelerin tamamı birbirleriyle uyum içerisinde çalışır ve bizleri zararlı olan mikroplara, virüslere, bakterilere, mantarlara, hastalıklara ve kansere karşı korurlar. Bazı durumlarda bağışıklık sisteminiz görevini yerine getiremeyebilir ve hastalıklarla karşı karşıya kalabiliriz.” ifadelerini kullanırken, işte bu zamanlarda; mutlaka vitamin ve mineral eksikliklerinin de yol açabileceği farklı bazı durumlar olabileceği için dışarıdan takviye vitamin destek ürünlerini beslenme düzeninize dahil etmenizi;

Artemisia Annua Pilput gibi bağışıklığınızı güçlendiren ürünleri kullanmanızı, dengeli ve düzenli beslenmenizi, uyku kalitenizi artırmanızı, egzersizi hayatınıza daima birinci sıraya koymanızı ve yaşam tarzınızı yeniden düzenlemenizi önerebileceğini belirtti.

  • Ahmet ALMAZ / Araştırmacı-Yazar
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.