Murat Selam yazdı: Akşener seçim kaybetmedi, kaybettirildi

Murat Selam, www.medyasiyaset.com internet sitesinde İYİ Parti’nin 24 Haziran milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçim çalışmaları ile 12 Ağustos Pazar günü yapılacak olağan genel kurula gidilen süreçte yaşananları yazdı.

İşte Murat Selam’ım www.medyasiyaset.com’da yayınlanan o yazısı:

Afyon’da yapılan olaylı İYİ Parti çalıştayı sonrası hedeflenen oy oranına ulaşılmadığı için tüm sorumluluğu üzerine alarak partiyi kurultaya çağıran ve tekrar genel başkanlığa aday olmayacağını ilan eden Meral Akşener Türk siyaset tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir ders verdi, koltuğa yapışan diğer liderlere.

12 Ağustos’ta İYİ Parti Akşener’in çağrısı ile Kurultay yapacak. İnşallah Meral Akşener kendisine inanan 5.5 milyonun isteğini kırmayacak ve tekrar genel başkan seçilecek.

Kurultayla ilgili daha çok şeyler yazıp çizeceğiz.

Ama benim Meral Akşener’in hedeflenen oyu alamadığı için tüm sorumluluğu üzerine almasına itirazım var.

İtirazımın da çok haklı sebepleri var üstelik.

“İzmir Türkiye’nin 3.büyük şehri. Her ne kadar CHP’nin kalesi olarak gösterilse de zamanında merkez sağdan gelen Burhan Özfatura’nın ve ANAP’ın en yüksek oyu aldığını düşünürsek İzmir CHP’nin değil cumhuriyetin kalesidir diyebiliriz.

Bunu bilen İYİ parti seçimlerde İzmir’e büyük önem verdi. Genel başkan yardımcısı Musavat Dervişoğlu’nu ve Genel sekreter Aytun Çıray’ı İzmir’den aday gösterdi. Listede Türkiye’nin çok yakından tanıdığı isimlerde vardı.

Bu isimlerden en dikkat çekicisi isimse FETÖ yapılanmasını neredeyse 30 yıl önce anlatan ve bugünleri işaret eden, 2002 yılında da faili meçhul bir cinayete kurban giden Necip Hablemitoğlu’nun aydın ve Atatürkçü kimliği ile tanınan Meral Akşener’in İzmirlilere emanet ettiği Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu’ydu.

Şengül Hablemitoğlu’nu çok önceden tanırım. İzmir’den aday olduğunu öğrendiğimde de çok mutlu oldum. Seçim çalışmaları için İzmir’e geldiği ilk günden itibaren bir çok çalışmasına kendisine destek olmak amacıyla katıldım.

Seçim çalışmaları için İzmir’e ayak bastığı ilk gün şehrin kadın STK’larının temsilcileri bir toplantı gereçekleştirdi. Toplantıda  ilk sorulan soru  İzmirli değilsiniz ama İzmir’den aday oldunuz,bunun nedeni nedir oldu.Hablemitoğlu ise soruya “İzmir’den milletvekili adayı olmanın her partiden aday olanlar için büyük şeref olduğunu belirterek İzmir adaylığını bir telefonla öğrendiğini bundan çok mutlu olduğunu İzmir’in kimseyi ötekileştiren bir şehir olmadığını seçilsin yada seçilmesin bir gün mutlaka İzmir’e yerleşmeyi planladığını dile getirerek İzmir beni kucakladığı sürece İzmirliyim” diye cevapladı.

Seçim çalışmaları boyunca da İzmir’li  Şengül Hablemitoğlu’nu kah metroda, kah vapurda, kah sokaklarda, kahvelerde, STK toplantılarında, köylerde, kasabalarda, pazarda üstelik sadece seçim bölgesi olan 2.bölgede değil, 1. bölgede de gördü.

Hablemitoğlu’na ilgi özellikle kadınlardan o kadar yüksekti ki seçim çalışmalarında yıllardır CHP’ye oy verdiğini söyleyen ve sırf Şengül Hablemitoğlu için İYİ Partiye oyunu vereceğim diyen yüzlerce kişiyle karşılaştık.

24 Haziran gecesi sandıkları açılmaya başladıkça Türkiye genelinde olduğu gibi İzmir’de de İYİ partinin beklenen oyu alamadığını gördük.

Oysa İYİ parti özellikle İzmir’de çok daha fazla oy alabilecek potansiyele sahipti.

Seçim çalışmalarına bizzat katıldığım için düşük oy alınmasının bana göre en büyük sebebi hem İzmir’de, hem Türkiye’de il ve ilçe teşkilatlarının gereğince çalışmamasıdır.

Çalıştay öncesi birçok il yöneticisi başarısızlıklarına bahaneler bulmak için Meral Akşener’e sunulmak üzere rapor hazırladı.

İzmir İl Başkanı Koray Ükünç başkanlığında hazırlanan raporsa çalıştay öncesi yerel habercilik yapan internet sitelerine ve gazetelere sızdırıldı.

Hazırlanan raporda seçimde beklenen oyun alınmamasının sebeplerinden biri de ithal adaylar olduğu yazılmış ve Şengül Hablemitoğlu ima edilmiş.

Hablemitoğlu ile seçim kampanyanlarına katılan ben yaşadıklarımı ve gördüklerimi düşününce bu raporun bir aldatmaca olduğunu düşünerek bilgisine başvurmak ve bilgimi de aktarmak üzere İl başkanı Koray Ükünç’e ulaşmaya çalıştım ama ne mümkün. Ükünç telefonlarıma cevap vermediği gibi geri dönüş de yapmadı. Ta ki genel sekreter Aytun Çıray’ın da olduğu bir tweetle kendisine ulaşamadığımı belirtene kadar.

Koray Ükünç’le gerçekleştirdiğimiz telefon görüşmesinde bana böyle bir raporun olduğunu ve öğrendiğim içeriğinde doğru olduğunu belirtti.

Bende kendisine Şengül Hablemitoğlu ile 2.bölgede bir çok seçim faaliyetlerine katıldığımı, Şengül hanımın adaylığından rahatsız olan bazı ilçe başkanlarının “biz bu kadın için çalışmayız,Hüsmen Kirkpınar’ın hakkı yendi” söylemlerinde bulunduğunu,Şengül hanımın çalışmalarını sabote etmek için boş sokaklarda dolaştırıldığını,hatta daha da kötüsü gittiğimiz bir ilçede bilerek HDP’lilerin çoğunlukta olduğu kahveye sokulduğunu ,Şengül hanımın demoralize olması için çaba gösterildiğini ve bu anlattıklarımın da sadece bir örnek olduğunu,bu ve benzeri onlarca yaşanmış olduğunu belirttim.

Koray Ükünç benim Sengül hanımla bire bir şahit olduklarıma “seninki duyum bunlar Şengül hanımın bahaneleri, sende onun ağız ile konuşuyorsun” benzeri söylemlerde bulundu.

İnatla kendisine duyum olmadığını bizzat yaşadığımı söylesem de anlamsız bir şekilde Şengül hanımı eleştirmeye devam etti.

Ben de bu defa kendisine bir çok kez il başkanlığına geldiğimi, ya da aradığımı İYİ partinin ve adayların hiçbir maddi talep olmadan tanıtımlarını www.medyasiyaset.com’da yapabileceğimi söylediğim halde sosyal medya işlerini alan kişilerin benim parasız yapmayı taahhüt ettiğim işleri okunma sayısı düşük sitelere para karşılığında verdiklerini belirttim ve adayların programlarını haber yapmak için defalarca kez istediğimiz halde bunun bize ya yanlış ya da hiç verilmediğini belirttim.Hatta genel Sekreter Aytun Çıray’ın programı nedir diye aradığımda kendisinin İzmir’de olmadığı ve bu nedenle programının da belli olmadığı söylendiğini ancak ilerleyen saatlerde Aytun beyi telefonla aradığımda kendisinin Karşıyaka’da seçim çalışmasında bulunduğunu öğrendiğimi,il merkezinden bilgisi verilmeyen bir gün sonra yapılacak basın toplantısını da yine Aytun beyden öğrendiğimi belirttim.

Siz il başkanlığı olarak bize haber vermeseniz de Aytun bey ve Şengül hanımın çalışmalarını sitede haber yaptığımızı söylediğimde de yapmasaydınız o zaman dedi.

Kendisine Şengül hanımı ha bire suçluyorsun ama 1.Bölge adayı Yıldırım Ulupınar en büyük ilçe olan Konak ilçe başkanlığına küsüp Konak’ta hiçbir çalışmaya katılmamış buna ne diyorsun dediğimde soruyu cevaplamak yerine bana 2.bölgede bilmediğin çok şey var demeye başladı.

Bu defa Aytun Çıray’ı suçlamaya başladı. Aytun Çıray’ın 2.Bölge ilçe başkanlarını bir otelde topladığını il merkezi ile irtibatını kestiğini, il başkanı olarak o bölgeye hakim olamadığını belirterek  2.bölgedeki başarısızlığın Şengül hanımdan kaynaklandığını söylerken bu defa başarısızlığın Aytun beyden kaynaklandığını iddia etti.

Tekrar Şengül Hanım konusuna döndük ben kendisine Meral Hanımın Şengül hanımı İzmirlilere emanet ettiğini, bu suçlamalara bakınca emanete sahip çıkamadığınızı görüyorum dediğimde bana Şengül hanımın mı, Aytun beyin mi avukatı mısınız diye çıkıştı.

Görüşme sonrası İl başkanlığından aranarak Koray Ükünç’le daha detaylı görüşmek adına çalıştay sonrasına randevu verilmiş olsa da çalıştay sonrası yaşananlar nedeni ile randevu sekretarya tarafından iptal edilmiş ve tekrar da verilmemiştir.

Sayın Meral Akşener,bu yaşananlar sadece bir örnektir.Haber merkezimize farklı il ve ilçelerden adaylardan,vatandaştan buna benzer onlarca şikayet gelmiştir.

Sizin seçimde beklenen başarıyı gösterememenizin en büyük nedeni çalışmayan daha kötüsü aleyhte çalışan birçok teşkilattır.

Önümüzdeki yerel seçimler öncesi bu teşkilatların tamamı değişmelidir. Aksi takdirde başta sizin ve parti yönetiminin tasarrufu olan adayları beğenmeyen teşkilatlar yine çalışmayacaktır ve yerel seçimler yine hüsran olacaktır.

Sizin en büyük hatanız duymak istediklerinizi size söyleyen çevrenizi dinlemiş olmanızdır, oysa siz duymanız gerekenleri söyleyecekleri dinlemiş olsaydınız bu gün sizde kazanacaktınız, Türkiye’de kazanacaktı.

13 Ağustos sabahı her şey yeniden başlasın. Siz dimdik önden yürüyün, arkanızdan millet yürüsün.