Meral Akşener’den flaş açıklamalar

Meral Akşener’den flaş açıklamalar
09.04.2021
A+
A-
Meral Akşener FOX TV canlı yayınında konuştu.

İYİ Parti lideri Meral Akşener, Fox TV’deki Çalar Saat programında İsmail Küçükkaya’nın sorularını yanıtladı.

Meral Akşener’in açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde;

Vaka sayıları 55 binlere geldi dünyada en kötü ülkelerden biriyiz.

Şimdi dünyada biz birinci olduk koronayla ilgili. Bunu sizin programınızda da konuştuk. Koronayla ilgili teklifleri yapan 3 siyasi partiden birinin lideri benim.

O zaman dedik ki hemen 3 hafta kapanalım. Ondan sonra normalleşmeye dönelim. Bunlar olmadı onun yerine kafeler vb her yer kapandı ama lebalep kongreler yapıldı.

Doğru düzgün destek vermediniz esnafa. Kredi verdiniz inşaat sektörü bunu kullandı.

Biz koronaya yönetemedik. Bütün muhalefet olarak bunu sürekli dile getirdik. Biz sadece delegelerimizle yaptık kongreyi. Lebalep doldurmadık. İnsanlar içeride dışarıda kongrelerinde üst üsteydi.

AKP kongrelerinde nefes almaya imkan yoktu. Gariplere dünya kadar ceza kesildi peki bu kongrelerdeki insanlara neden ceza kesilmedi.

10’ar bin lira 36 vadeli destek verin dedik. İşletme kredisi verin dedik 1 yılı ödemesiz. Bu faizleri azaltın dedik. Kısa Çalışma Ödeneği bitti 1.5 milyon kardeşimiz işsiz kalmakla karşı karşıya bunu uzatın dedik uzatmadılar.

Aşı getiremedik. Aşılar 6 ay koruma sağlıyor. Doğru düzgün aşı bile getiremediler. Toplumun çoğunluğunun aşılanması gerekiyordu şimdiye kadar.

Tam 15 ay olmuş 20 Ocak 2020’de başlamışım. O dönem Kemal Kılıçdaroğlu’nun darbe yapacağını söylüyordu Cumhurbaşkanı. Gruptan sonra dedim ki biz bunun dışına çıkmalıyız. O günden itibaren esnafı gezmeye başladık.

O dönemden beri şunu gördüm. Esnaf elektrik faturalarından şikayet ediyor. Müşterinin alım gücünün düşmesinden şikayetçi esnaf ayrıca. İlk hafta gezilerinden sonra grup toplantısında bunlar söyleniyor bunlarda bizim çözüm önerilerimiz dedik. Kimse ilk başta dikkat etmedi ama şu an ilgi görüyor.

Hangi meslek dalından olursa olsun partisiz olarak bir temsilcinin konuşacağı Milletin Kürsüsü’nü kurduk. Orada meslek mensupları kendi sıkıntılarını dile getirme imkanı elde etti.

Çiftçi geçinemiyor. Hayvanını satıyor, kesiyor. Ekili alanı olan ise gübre alamıyor, ürününü satamıyor.

Tencere kaynatamayan kadına da üniversite okuyup iş bulamamış gece uyumayan sabah uyuyan gençlere de rastlıyorsun ülke gezilerinde.

Biz milletin sesi olmalıyız muhalefet partileri olarak. Bizim gezmemiz, vatandaşımızın derdini dile getirmemiz gerekiyor.

Cep telefonu aksesuarı satan bir esnafa girdim geziler sırasında. İşler nasıl siftah yaptınız mı dedim. Yapmış bir tane kulaklık satmış. Haftada kaç kez et alıyorsun dedim boş bulunup. Ne eti be diye cevap verdi. Orada şaşırdım. Şimdi haftada ne kadar et alıyorsun demiyorum. Et alabiliyor musun diye soruyorum.

İktidarın bizi değerlerimiz üzerinden kutuplaştırmasına bu bir tavırdır. Ben vatandaşın gerçek sorunlarını dile getirmeye devam edeceğim.

Çok daha vahim bir şey söyleyeyim. AK Partinin il delegesi olan bir çiftçi bizim Millet Kürsümüze çıktı derdini dile getirdi. Adamın başına gelmeyen kalmadı.

Sabah uyandık ben Ankarada’ydım, gece yarısı bir bildiri yayınlanmış bazı cümlelerini çıkardığınız da problemi bulunmayan bir metin. Elbette herkes kendini ifade etmekte özgür. Bu 104 emekli amiralin çoğu da yazar. 104 emekli amiral böyle bir bildiri yayınladı. Ne demişler Aziz Türk milleti demişler. Hmmm demişler.

Bir televizyon programında bir gazetece TBMM başkanına bir soru sordu. O da dedi ki Cumhurbaşkanı Montrö’den bile çıkabilir. Bu konuda biz çok sert bir tutum ortaya koyduk. İktidar partisi bu sözün arkasında durmadı ve sayın Şentop da bu konuda geri adım attı.

Aradan bir hafta geçtikten sonra bu bildiri yayınlandı. Ne oldu bu iktidara can suyu oldu. Ekonomik sıkıntılar vb. unutuldu. Ben 28 Şubat’ta en sert tepkiyi koyan kişilerden biriyim. Bu tepkim nedeniyle 10 gün telefonum çalmadı. 28 Şubat davasında ifadeye çağrıldım. Şikayetçi misin dediler şikayetçiyim diyemedim yaşlanmışlar güçten düşmüşler acıdım şikayetçi olmadım. Ben zamanında onlar en güçlü zamanlarında gereken en sert tepkiyi vermiştim onlara.

Bugün de diyorum ki bu iktidara can suyu olmuştur. Bu bildiri yanlıştır. Bildirinin saati yanlıştır. Ben de buna zevzeklik dedim. Zevzeklik eşittir çok konuşma. İlk defa AK Parti yanlılarının da AK Parti karşıtlarının da tepki gösterdiği bir kişi oldum.

AK Parti ile mücadelenin gereği demokratik olarak siyasi zeminde sürdürülmeli. Tayyip Erdoğan gitsin de nasıl giderse gitsin bu görüş bana uygun değil. Ben bu tutuma karşıyım.

Gündem değiştireceğim diye bu insanları uzun uzun gözaltında tutmak. Başka bir eyleme geçmekte yanlış olur. Bu konuda sayın Erdoğan dikkatli olmalı. Emekli amirallerin darbe yapacak hali yok.

İstişare mekanizmalarının çalışmaması yanlış bir tutum. Sayın Erdoğan çözemediği hiçbir problemi amaca ben nerede yanlış yaptım diye konuşmak yerine. Her zaman bir yerlere fatura çıkardı. Sayın Erdoğan kötü etrafı kötü diyorlar. Şimdi ise her şeyden Erdoğan sorumlu tek başına sorumlu hem de.

Bu arkadaş hepimizin sahibi biz tebaayız. Siz kimsiniz haşmetmahap Erdoğan’a itiraz ediyorsunuz. Halbuki su sorunu karşımızda. Kovid almış başını gidiyor. Biz pandemiyle beraber sağlıklı gıdaya ulaşmanın ne kadar önemli bir şey olduğunu öğrendim.

Parayla da alamayacağımız şeylere doğru gidiyoruz. İklim parayla alamayacağımız bir şey. Mesela kanal İstanbul bu dediğim konuları son derece olumsuz etkileyen bir gelişme olmasına rağmen. Siz şimdi o doğayı mahfedecek doğayı tahrip edecek Marmara’yı fosseptik çukuruna çevirecek bir projeyi neden hayata geçiriyorsunuz. Sayın Erdoğan’ın torunları da buradan zarar görecek.

Ekoloji, ilklim, su kaynakları, Marmara ekosistemi mahfolacağı belli. Bundan nasıl bir milli menfaatimiz var. Anlam vermek mümkün değil.

Çin para getiriyor. İnsan getiriyor o parayı ödeyemiyorsunuz. Borçlanıyorsun onlara.

Sayın Mansur Yavaş ile Osmanlı döneminde elçiler posta koyarmış ama böyle tehditle değil. Çin elçisi sayın Mansur Yavaş ve benimle ilgili çok ağır bir tweet attı. Biri de tehdit içerikli. Bir siyasi partinin belediye başkanını, başkentin belediye başkanını tehdit eden bir elçi oldu mu Cumhuriyet tarihinde acaba? Bakanlık çağırdı. Çay mı içtiler ne yaptılar. Kusura bakmayın abi de demiş olabilirler.

İtalya başbakanının Erdoğan’a posta koymasına da karşıyız biz. Ama sayın Erdoğan buna müsaade edecek bakın göreceksiniz. Tek adam sisteminin Türkiye’yi getirdiği nokta bu.

Sayın Erdoğan söz verdi ama yapılmadı. Sayın Erdoğan her şeye para buluyor ama 3600’e para bulamadı. Biz bunun takipçisi olacağız.

İnsanlarımız yorgun ve sıkılmış durumda. Türkiye’nin imkanları çok geniş ve mutsuz olmaya hakkımız yok bizim. Biz 31 Mart seçmelerinde muhalefet olarak beraber olabilirsek, ayrışma noktaları yerine birleşme noktaları bulabilirsek başarabileceğimizi anladık.

Sadece insanların derdini dinliyoruz. Muhalefetin bu işi başarabileceğini anlatıyorum. Memleket gezilerimizde. İsrafı yolsuzluğundan dolayın adaletin demokrasinin zarar görmesi sebebiyle. Bizlerin ihtiyacı olan Güçlendirilmiş Parlamenter sisteme dönek istiyor inanın AK Partili seçmen de bunu istiyor.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.