İYİ Parti Bursa Milletvekili Adayı Özgen Koçer: Herkes nitelikli eğitime sahip olmalı

İYİ Parti Bursa 2. Bölge Milletvekili Adayı Özgehan Koçer, “Bu gün eğitimde Atatürk’ün adını anamıyoruz. Herkes nitelikli eğitime sahip olmalı” dedi.

• Mustafa Emre ÖZGEN

Genç yaşı ve donanımı ile dikkat çeken İYİ Parti Bursa 2. Bölge milletvekili adayı Özgehan Koçer, Gemlik’te gerçekleştirdiği seçim çalışmaları sırasında sorularımızı yanıtladı. Üniversite öğrencisi olan Koçer, ailesinin çalışmaları nedeniyle hep siyasetle iç içe olduğunu söyledi.

Özellikle eğitim alanında düzenlemeler gerçekleşmesi gerektiğini söyleyen Koçer, “İstanbul’da bir özel üniversitede okuyan öğrenci ile Anadolu’daki bir devlet üniversitesinde okuyan öğrenci neden aynı şartlara sahip değil? Bizler nereli olursak olalım eşitiz ve aynı nitelikli eğitime sahip olmalıyız” şeklinde konuştu.

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?

“6 Haziran 1996 yılında Gündoğdu köyünde doğdum. Hâlâ orada ikamet ediyorum. Üç kızı olan bir ailenin ortanca kızıyım. Bursa Cumhuriyet Lisesi mezunuyum. Bursa Teknik Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler öğrencisiyim.”

“Babamın çalışmaları ile sürekli siyasetle iç içeydim. Bursa Ülkü Ocakları’nda başkan yardımcılığı görevinde bulundum. Dört seçimde sandık görevlisi olarak çalıştım. Siyaseti seven bir insanım. Aldığım ciddi sorumluluğu yerine getirmeye çalışıyorum. Yeni kurulan bir partinin içindeyiz. Bu teşkilatla, bu insanlarla bir arada olmak, halkla bu partinin altında bir selamlaşabilmek gurur verici bir şey.”

“Ben küçüklüğümden beri Merak Akşener sevdalısı bir insanım. Meclis başkanvekilliği yaptığı dönemde, Meclis TV’de hayranlıkla izlerdim. O zamandan beri, ben Ankara’ya gideceğim, derdim. Üniversitede otuz tercih yaptım. Yirmisi siyaset bilimi üzerine oldu.”

“ARTIK BİR ŞEYLER DEĞİŞMELİ”

Siyaset yapmak hep aklınızda olan bir şeydi yani?

“Evet. Lise yıllarımda siyasette ilerlemek istiyordum. Üniversiteyi kazandıktan sonra, erken seçim yokken, 2019’da mezun olacağım ve milletvekili adayı olmak için başvuracağım diyordum. Süreç böyle gelişti. Merak Akşener ile böyle bir kıvılcım yakaladık ve seçimler erkene alındı. Yeni bir parti, bende bir ışık oldu. Gireceğim bu seçimlere dedim. Kendimizi ifade ettik, özgeçmişimizi yolladık. Genel merkezimiz bize inandı. Listeye aldı.”

Genç bir aday olarak, çalışmalarınızı gençlere yönelik mi planlıyorsunuz yoksa daha farklı çalışmalarınız olacak mı?

“Bu ülkenin geleceği gençlerin, bizlerin elinde. Bizim çizdiğimiz yol daha aydınlık olacak. Sadece gençler için yola çıktım diyemem. Gençler de çok önemli ama kadın faktörü var bu ülkede. Baskı ve zarar gören kadınlar var. Eğitim çökmüş durumda. Demokrasimiz büyük zarar gördü. Bu bizim son seçimiz. Artık bir şey değişmezse başka bir seçim göremeyebiliriz. KHK’lar ile yönetilen bir ülkeyiz. KHK ile bütün partileri kapatıyoruz deseler itiraz edemeyecek noktadayız. Okullarda tarih sınırlandırılarak anlatılıyor, Atatürk’ün adını anamıyoruz. Eğer meclise gideceksek sadece gençler için değil, herkes için gitmek zorundayız.” 

“EĞİTİMDE ARTIK ATATÜRK’ÜN ADINI ANAMIYORUZ”

Tarih ve Atatürk demişken, eğitim konusunda düşünceleriniz neler?

“Eğitimimiz oldukça nitelikli değil mi! Bütün okullar Anadolu Lisesi oldu. Neye göre nitelikli okul? Aileler yarış yapıyor. Okulların çevresinde kiralar yükseldi. Aileler, oradan bir evim olsun da çocuğum nitelikli okula gitsin diye uğraşıyor. Neden? Devlet okullarına, öğretmenlere nasıl niteliksiz diyebiliyorsunuz? Bu gün açıkta olan pek çok öğretmen var. Pırlanta gibi insanlar. Dışarıdalar, neden? Atanamamış.”

Siz de hep devlet okullarında okudunuz değil mi?

“Evet, özel okula gitmedim. Özel okullara düzenleme getirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bir çocuk binlerce liraya neden okuyor? Asgari ücretli aile aynı eğitimi çocuğuna neden veremiyor? İstanbul’da bir özel üniversitedeki öğrenci ile Anadolu’daki bir devlet üniversitesinde okuyan çocuk neden bir olamıyor?”

“Rabbimiz bize akıl vermiş ama aklımızı kullanmamıza izin verilmiyor. Hangi kanalda ne kadar kimler gösteriliyor biliyoruz. Bir tarafta bir şeyler üretilmeye çalışırken o tarafı insanların görmesini engelleyerek ilerleyemeyiz. Kendileri diyor, uzaya dört şeritli yol yaptık desek inanacak insanlar var, diye. Biz koskoca Türkiye cumhuriyetiyiz. Seçmenleri ile dalga geçiyorlar. Eğitim bunun için çok önemli. Herkese nitelikli eğitim verilmeli. Anadolu’da yaşayan bir yaşıtım ile ben eşitim. Herkes eşit şartlara sahip olmalı.”

“İYİ Kİ BERABERİZ”

On beş CHP’li vekilin İYİ Parti’ye desteğini ve ardından Millet İttifakı’nın gerçekleşmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

“Milletvekilleri çok önemli bir adım attı. Bu yadsınamaz. Bu seçimin, İYİ Parti’nin girememesi için erkene alındığını artık bütün dünya biliyor! Sokakta kime sorarsanız sorun, neden 24 Haziran,  İYİ Parti giremesin diye diyorlar. Demokrasiden bahsediyoruz. Demokrasiyi geri getireceğiz diyoruz. Bu koşullarda CHP’nin attığı adım, ne anlatmak istediğimizin ifadesi. Ben gurur duydum. İktidar İYİ Parti’yi ekarte ederek CHP ve Saadet Partisi’ni bir şekilde götürürüz diye düşündü ama olmadı.”

“Millet İttifakı ise demokrasinin ve kardeşliğin göstergesi. Çalışmalarımızda CHP ve Saadet Partisi’nin adayları bizleri ziyaret ediyor. Devletimizin geleceği için çalışıyoruz. Sanki düşmanmışız gibi bir algı yaratılmak isteniyor. Türkiye Cumhuriyeti’nde biz bir bütünüz. Bizleri ayrı göstermeye çalışanlara fırsat vermeyeceğiz. İyi ki beraberiz.”