İnegöl’de ‘Coğrafi İşaretlerde Türkiye ve İnegöl’ Çalıştayı

05.09.2018
A+
A-

Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı (YÜCİTA) desteğiyle İnegöl Belediyesi ve İnegöl Ticaret Sanayi Odası işbirliği ile “Coğrafi İşaretlerde Türkiye ve İnegöl” konulu çalıştay düzenlendi. Tarımın tüm paydaşlarını bir araya getiren çalıştayda, İnegöl tarımının gelişimine de önemli katkı sağlayacak noktalara değinildi.

İnegöl Belediyesi öncülüğünde MODEF Fuarcılık organizasyonu ve İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası, İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ile İnegöl Ziraat Odası işbirliğinde düzenlenen İnegöl Tarım Fuarı (İNTARF) kapsamında Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı (YÜCİTA) desteğiyle “Coğrafi İşaretlerde Türkiye ve İnegöl” konulu çalıştay düzenlendi. Ticaret ve Sanayi Odası konferans salonunda bugün 10.00’da başlayan çalıştayda; coğrafi işaretin önemi, İnegöl’de bu alanda yapılanlar ve yapılması gerekenler konularına değinildi.

ÇALIŞTAYA YOĞUN İLGİ

Çalıştaya ilçe protokolü ve tarım paydaşlarının ilgisi yoğun oldu. İnegöl Kaymakam Vekili ve Yenişehir Kaymakamı Suat Seyitoğlu, AK Parti Bursa Milletvekili Vildan Yılmaz Gürel, İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, İTSO Başkanı Yavuz Uğurdağ, İTSO Meclis Başkanı Mahmut Demirtaş, Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı (YÜCİTA) Başkanı Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu, kurum ve kuruluş temsilcileri, oda ve dernek başkanları, çiftçiler ile çok sayıda davetli katılım gösterdi.

İNEGÖL’ÜN MARKA ÜRÜNLERİNİ DÜNYAYA AÇACAĞIZ

Açılış konuşmalarıyla başlayan çalıştayda, kürsüye ilk çıkan isim İTSO Başkanı Yavuz Uğurdağ oldu. Uğurdağ, 2 Eylül’de başlayan İnegöl Tarım Fuarının bugün itibariyle sona erdiğini hatırlatarak; “İTSO olarak bizler, İnegöl’ün coğrafi anlamda önemli gördüğümüz değerlerine katkı sağlamak adına çalışmalar yapmaya devam ediyoruz. İTSO, 1890 yılında kurulan Türkiye’deki ilk 10 Ticaret ve Sanayi Odası’ndan birisidir. Köklü bir geçmişe sahibiz. Tabi ki İTSO, İnegöl’ün sanayi şehri olması hasebi ile özellikle ana sektörümüz mobilya ve yanında tekstil ve tarım sektörlerine uzun yıllardır destek vermekte, yatırım yapmakta, proje hayata koymaktadır. İnegöl, 3 OSB’ye sahip bir sanayi şehri. Ana kalemimiz mobilya ve bunun yanında tekstil sektörümüz var. Ama her zaman destek vereceğimiz bir tarım sektörümüz de var. Tarım sektörüyle ilgili İTSO bundan önce olduğu gibi bundan sonra da desteklerini sürdürecektir. Coğrafi işaretler bir şehrin, bölgenin çok önemli unsurlarıdır. Nasıl mobilya sektörü önemli bir sektörse, aslında bunun yanında ciddi değerlerimiz var. Köftemiz, Oylat’ımız gibi birçok marka olmaya değer ürünlerimiz var. Pırasa, ayçekirdeği gibi ürünlerimiz var. Bu tarz ürünleri ön plana çıkarıp markalaştırmaya, Türkiye ve dünyaya tanıtmak durumundayız. İnegöl köftesiyle ilgili marka tescil işlemlerimiz yıllar önce bitmişti. İnegöl köftesiyle ilgili AB’ye de başvuruda bulunduk. İşlemleri devam ediyor. İnşallah önümüzdeki yıllarda bunu daha da çeşitlendireceğiz, çileğimizi, mürdüm eriğimizi bunun içine koyacağız. İnegöl’e has ürünleri marka olmuş şekli ile Türkiye ve dünyaya açacağız. Biz bu programı yaparken çaba sarf eden birçok arkadaşlarımız oldu, kendilerine çok teşekkür ederim” dedi.

COĞRAFİ İŞARETLERİMİZİN DEĞERİNİ KORUMALIYIZ

Yavuz Uğurdağ’ın ardından Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı (YÜCİTA) Başkanı Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu kürsüye çıktı. Tekelioğlu, YÜCİTA’yı tanıttığı ve coğrafi işaretlerin önemine vurgu yaptığı konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “YÜCİTA, 2012 yılında kurulmuştur. Gönüllü bir ağdır. Kasamızda para yoktur, Türkiye sevgisi vardır. Her sene 2 çalıştay yaparız. Bunların her birinde 1 uluslararası sempozyum gerçekleştiririz. Bu sene 2’nci çalıştayımız Afyonkarahisar 3-7 Ekim arasında gerçekleşecek. İnegöl, coğrafi işaret potansiyeli yüksek bir ilçedir. Sayın Başkanım nezdinde İnegöl Ticaret ve Sanayi Odasına teşekkür ediyorum. İnşallah bundan sonra da hassasiyetleri devam eder. YÜCİTA olarak yapabileceğimiz tüm yardımı yapmaya hazırız. Coğrafi işaretler günümüzde bir küresel olgu oldu. dünyada 200 milyar dolar cirosu var. Tüm dünyada 10 bin tane coğrafi işaret var. Ülkemizde 372 tescilli ürünümüz var, 400 ürün de tescil için bekliyor. Türkiye’nin sahip olduğu coğrafi işaret potansiyeli dünyanın hiçbir yerinde yok ama bunun bilincinde değiliz. Bu potansiyel son 100 yıllık cumhuriyetin eseri değil, Eski Yunan’dan başlıyorsunuz, Romalılar, Bizanslılar vesaire herkes bir şey bırakmış. Antep’e gidiyorsunuz bir dünya mutfağı var. Bunların korunması ve gelecek nesle intikali gerekiyor. Kamuoyunda coğrafi işaretlerle ilgili bir farkındalık oluşturmalıyız. Bu konuda Türkiye’de ayak basmadık yer kalmadı. İnşallah bundan sonra da devam edeceğiz. Coğrafi işaret, 1995 yılındaki KHK çerçevesinde hayata geçti. O tarihte sınai mülkiyet yasası çıkartıldı ve coğrafi işaretler de bu yasa içerisinde yer aldı. Yasa çok önemli şeyler getiriyor, bunlardan biri de daha önce alınmış tescillerdeki revizyon olanağıdır. Verilen tescillerin yüzde 80’i düzeltilmeye mahkûmdu. Bu düzenleme çok olumlu oldu. 10 Ocak 2018’de çok önemli bir şey oldu. Tescillenmiş ürünlerin pazarlamasında coğrafi işaretin bulunması zorunluluğu getirildi. Malatya kayısı ile yaşıyor ama AB’den tescil almalarına rağmen ambalajların üzerinde amblemler yok. Yasa tescil ile tescil sahibine bir takım haklar tanıyor, sorumluluklar yüklüyor. Malatya kayısısı 1 yıl önce AB’den coğrafi işaret tescili almasına rağmen değeri düştü. Bu görülmemiş bir şeydi. Coğrafi işaretin değerini koruması için iyi bir yönetim gerekiyor. Çalıştay sonuçlarımız İnegöl’e ve ülkemize hayırlar getirsin.”

COĞRAFİ İŞARET TESCİLİNİN ÖNEMİ BÜYÜK

İnegöl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü İbrahim Ekren ise İnegöl olarak birçok markamız olduğuna dikkat çekerek; “Dışarıda gezdiğimiz müddetçe turizm bölgelerinde İnegöl köftesi satan yerlere rastladık, yeme fırsatı da bulduk ama hiçbir alakaları yoktu. Burada coğrafi işaretin önemi ortaya çıkıyor. Bizim değerimiz başka yerlerde aynı ad altında vatandaşlara arz edilebiliyor ama uzaktan yakından alakası yok. İnegöl olarak değerlerimizi koruyabilmemiz için coğrafi işaret tescili almamız gerekiyor. Bu konu üzerinde hassasiyetle çalışan herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu.

BAŞKAN TABAN’DAN ÇİFTÇİYE MÜJDE

Çalıştay’ın açılış konuşmaları kapsamında kürsüye çıkan bir diğer isim ise Belediye Başkanı Alper Taban oldu. Taban, buradan bir müjdeyi de paylaştı. Bugün tarım fuarının son günü olduğunu hatırlatarak konuşmasına başlayan Taban; “Fuarımızı bir çalıştayla taçlandırıyoruz. Çiftçilerimizle, üyelerimizle, katılımcılarımızla sertifikasyon programı düzenledik. Onun haricinde kooperatifçilik üzerinde bir seminer düzenledik. İnegöl’ün ihtiyaçları, eksikleri nelerdir noktasında yoğun bir gayret içerisindeyiz. Ortak paydamız İnegöl olunca tüm kurumlar ve STK’lar bir araya gelip önce birlikte avantaj, dezavantaj, eksiklerimiz nelerdir konusunu fotoğrafını çıkarmalıydık. Geçmişte bir tarım çalıştayı gerçekleştirmiştik. Belediye Başkanlığımın ilk günlerinde, Büyükşehir Belediye Başkanımız Alinur Aktaş’ın İnegöl Belediye Başkanı olduğu dönemde organize ettiği çalıştayı geçekleştirmek bizlere nasip oldu. Bu konu üzerinde önemli çalışmalar yapıyoruz. 2014 ile beraber Bütünşehir yasası kanununun vermiş olduğu kırsal hizmet hakları var. Bununla alakalı ilk olarak Kırsal Kalkınma Müdürlüğümüzü hayata geçirdik. İnegöl Belediyesi olarak çiftçilerimizi gezdik, ilgili STK’lardan görüş aldık ve İnegöl’de bir depolama ve pazarlama problemi olduğunu gördük. Beraberinde coğrafi işaret, markalaşma, bilinirliğin artırılması da gerekiyor. Bunları da yapacağız. İnegöl Belediyesi olarak bir depolama tesisi ve içerisinde pazarlama departmanının olacağı bölümü hayata geçireceğiz. İnşallah şehirdeki tüm kurumlarla kafa kafaya verip İnegöl’ü daha iyi yerlere getirmek için mücadele vereceğiz” dedi.

ELİMİZDEN GELEN DESTEĞİ VERECEĞİZ

AK Parti Bursa Milletvekili Vildan Yılmaz Gürel de böyle bir programda bulunmaktan duyduğu mutluluğu ifade ederek; “İnegöl, kabına sığmayan bir kenttir. Nüfus olarak da ticari hacim olarak da sosyal olarak da Türkiye’de 19 ilden büyük bir ilçedir. Birçok şehirde böyle hassasiyetle yapılan bir program yoktur. İnegöl bizim kıymetlimiz, Bursa’mız kıymetlimiz, Türkiye vatanımız, her şeyimiz. Ne yapılması gerekiyor ise çalışıyoruz, uğraşıyoruz. Bu manada herkesi yürekten tebrik ediyor, devamını diliyorum. Biz de elimizden geleni yapacağız. Ankara ayağında tarımla alakalı güzel çalışmalar yapılıyor. Yapılan çalışmalar yeterli olmayabilir, güncel düzenlemeler yapılıyor. Bu güncellemeler de sizin gibi işin içinde olup katkı sağlayan insanların iletileri sayesinde gerçekleştiriliyor” şeklinde konuştu.

TÜRKİYE İNEGÖLLEŞİRSE GELİŞİR

Açılış konuşmaları kapsamında kürsüye çıkan son isim ise İnegöl Kaymakam Vekili ve Yenişehir Kaymakamı Suat Seyitoğlu oldu. Coğrafi işaretler konusunun şehirlerin gündemlerinde olması gereken bir konu olduğunu kaydeden Seyitoğlu; “Her şehrin bir kimliği vardır. Uluslararası arenada bu kimlik coğrafi işaretler olarak tanımlanıyor. 30 yıl önce üniversiteyi yeni bitirdiğimde bir mühendis bana İnegöl hikayesini anlattı. Yaklaşık 8 ay mühendis beyle beraber İnegöl hikayesiyle yatıp kalktık. İnegöl’de önemli markalar var. Tarım sektörüne de ciddi katkı sağlayan bir şehir. Türkiye İnegölleşirse gelişir. İnegöl üretiyor. Mobilya sektöründe 2 binden fazla firma ile üretim yapılıyor. Ticaret hacmi olarak ciddi bir potansiyele sahibiz. İnegöl’de bir bereketin olduğunu nasıl göreceksiniz? İnegöl’e ait bir eğitim uçağı ile İnegöl üzerinde üretim turu attık. İnegöllüler kendi ürettiklerini yukarıdan da görmeliler. İnegöl köftesi gerçekten sadece bir yerde mi yapılıyor? Orası neresidir? Coğrafi işaretlerin ismi olduğu için onu eleştirip geliştirmeliyiz. Pazarlama ve sunum Türkiye’nin genel bir sorunudur. Beypazarı kurusu 1 kilo ya da 2 kilo olarak satılır. Gerek yok. İnsanlar artık kilolarına dikkat ediyorlar. İyi işler yapıyoruz ama sonucunu getirmeliyiz. İnegöl köftesi için de çekirdeği için de yeni çıkacak ürünleri için de bu böyle. Öyle bir noktaya geleceğiz ki insanlar dışarıdan İnegöl köftesini yemek için yola çıkacaklar. Coğrafi işaretler bunu bize yaşatacak. Yurtdışından gelip Bursa’da ne yiyebilirim dediğinde otomatikman İnegöl köftesini karşısında bulacak. Hijyen ve sunum birinci derecede önemli. Pazarlama daha sonra geliyor. Çalıştayda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Yenişehir denince de akla biber geliyor. Bu biberin de değerlendirilmesini talep ediyorum” ifadelerini kullandı.

İLK OTURUMDA TÜRKİYE’DE COĞRAFİ İŞARET KONUSU İŞLENDİ

Açılış konuşmalarının ardından çalıştaya geçildi. Moderatörlüğünü Gazeteci Meliha Okur’un üstlendiği çalıştayda, Okur, coğrafi işaretin önemine değinen kısa bir konuşma yaptı. Ardından konuşmacılara söz verildi. Sırasıyla; Çimen Çamoğlu “Türkiye’de coğrafi işaretlerde tüketici algısı”, Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu “Coğrafi işaretler Türkiye uygulaması ve son gelişmeler”, Metro Marketler Satış Direktörü Birol Uluşan “Metro’un coğrafi işaretler yaklaşımı”, Erdek Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Özlem Sarı “Coğrafi işaretli Kapıdağ mor soğanı” konularında bilgiler verdi. Özlem Sarı’nın sunumu ile çalıştayın ilk bölümü sona erdi.

İKİNCİ OTURUMDA İNEGÖL’DE COĞRAFİ İŞARET KONUSU İŞLENDİ

İkinci oturumda ise İnegöl yerelinde coğrafi işaret konusu işlendi. Doç. Dr. Zerrin Fırat moderatörlüğünde başlayan ikinci oturumda Araştırmacı Yazar Kenan Kahraman İnegöl’ün yöresel değerlerini anlattı. Ardından Besler İnegöl Köftecisi işletme sahibi Mesut Besler Coğrafi İşaretli İnegöl Köftesi konusunda bilgiler verdi. Son olarak Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Yönetim Kurulu Başkanı ve İnegöl Belediye Meclis Üyesi Selahattin Külcü İnegöl Pırasası ile İnegöl Ayçekirdeği konularında bilgiler verdi. Çalıştay, konuşmacılara plaket takdimi ile son buldu.

Çalıştay sonunda katılımcılara İTSO bahçesinde İnegöl’ün yöresel ürünlerinin ikram edildiği öğlen yemeği takdim edildi.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.