Esad’dan Türkiye’deki vatandaşlarına davet

ESAD: Asker kaçaklarını kaçak listesinden çıkardım, hapis cezası ve firar edenlerin suçunu da af ettim, alın ailenizi dönün ülkenize. Yarın siz bana yalvaracaksınız dönmek için ama çok geç olacak.

Kuzey Suriye – Suriyeli politikacılar ve diğer Araplar arasındaki son tartışma ve toplantılarda, özellikle de geçtiğimiz Cuma günü Suudi şehrinde düzenlenen Arap zirvesinde dosyanın bir öncelik haline gelmesi nedeniyle, Suriyeli mültecilerin evlerine dönüşüyle ​​ilgili konuşmalar son zamanlarda arttı. 12 yılı aşkın süredir rejim lideri Suriyeli Beşar Esad’ın ilk katılımıyla Cidde’de. Arap Devletleri Birliği 7 Mayıs’ta Şam’ın 12 yıllık bir dondurmanın ardından birlikteki koltuğuna geri döneceğini duyurduğundan beri, Arap dışişleri bakanları ortak bir açıklamayla Arapların Arap Birliği’nin güçlendirilmesi çabalarında öncü bir rol üstlenme yönündeki istekliliklerini doğruladılar. Komşu ülkelerdeki Suriyeli mülteci krizleri de dahil olmak üzere, Suriye krizini ve onun yansımalarını çözmek için bir araya geldiler.

Ancak Suriye rejiminin Dışişleri Bakanı Faysal El Mikdad, Suriye’deki yeniden yapılanmayı mültecilerin dönüşüne bağladı ve Arap hükümetlerini, savaş yıllarında yıkılan ülkesinin yeniden inşası sürecine katkıda bulunmaya çağırdı. bu sürecin Suriyeli mültecilerin geri dönüşünü kolaylaştıracağını söyledi.

Arap dışişleri bakanlarının Cidde’deki hazırlık toplantısının ardından Al-Miqdad, Suriye’nin dünyanın her yerinden gelen herhangi bir vatandaşın geri dönmesini memnuniyetle karşıladığını belirterek, “Şam’ın uzun zaman önce başlayan bu dönüşü kolaylaştıracak bir plan hazırladığını” söyledi. söz konusu. Savaşın koşulları 3 milyondan fazla Suriyeliyi Türkiye’ye kaçmak zorunda bıraktı.

Güvenlik endişesi

Suriyeli mültecilerin geri dönüşü meselesi sadece ekonomik dosyayla ilgili değil, milyonlarca mültecinin dönüşte keyfi tutuklanma ile ilgili güvenlik kaygıları var ve geri dönenlerin bir kısmı bilinmeyen bir akıbetle karşı karşıya kaldığı için psikolojik istikrar için gerekli koşullar yok. Uluslararası ve Suriye insan hakları raporlarına göre tutuklama ve hesap verme sorumluluğuna ek olarak. Türkiye’de ikamet eden Suriyeli mülteci Abdullah El Halabi, Suriye’ye dönüşünü Suriye rejiminin gidişine ve geri dönen Suriyelileri takip eden güvenlik hizmetlerinin dağılmasına bağladı ve şehrini ziyaret etmediğini vurguladı. Muhalif siyasi pozisyonları nedeniyle 10 yılı aşkın süredir Halep’te…

El Halabi, Al Jazeera Net’e, Suriye rejiminin ve bazı Arap ülkelerinin, Suriyeli mültecilerin geri dönüşünün gerekliliği ve siyasi bir çözüme ulaşmadan bunun kolaylaştırılması ve güvenlik rejiminin ayrılması gibi konuşmalarının bir kısır döngüde dönmek gibi olduğunu söyledi. Bunun kimseyi geri dönmeye ikna etmediğini vurguladı.

El-Halebi, Suriyelilerin çoğunluğunun Suriye’yi yalnızca ekonomik nedenlerle terk etmediğini belirterek, Mart ayında ülkede başlayan halk hareketine ilişkin görüşleri nedeniyle birçoğunun Suriye’deki mal ve mali varlıklarını müsadere yoluyla kaybettiğine dikkat çekti. 2011 ve diğerleri savaşlardan ve askeri çatışmalardan kaçtı.

Mülteci, olayın doğrulanmasının mümkün olmadığını düşünerek, Suriyeli mültecilerin evlerine dönmeleri durumunda güvenliklerini garanti eden ve Suriye güvenlik güçleri tarafından yakalanıp tutuklanmalarını engelleyen tarafın kim olduğunu merak ediyor?

İnsan hakları raporları, Suriye’nin Suriyeli mültecilerin geri dönüşü için güvenli bir ülke olarak görülmediğini gösteriyor; Suriye İnsan Hakları Ağı, Suriye rejiminin Arap Birliği’ne geri dönmesinin Suriye’nin onlar için güvenli bir ülke haline geldiği anlamına gelmediğini ileri sürüyor.

Ağın yakın zamanda yayınladığı rapora göre “rejim hâlâ insanlığa karşı suç işliyor, herhangi bir iyi niyet jesti yapmadı ve halen 8 bin 400’ü kadın olmak üzere yaklaşık 136 bin Suriye vatandaşını gözaltına alıyor.”

Suriye İnsan Hakları Ağı Direktörü Fadl Abdul Ghani, güvenlik hizmetlerinin sürekli olarak aynı kalmasıyla bu ihlallerin durmayacağını doğrulayan Suriyeli yetkililerin ihlalleri devam ettiği sürece Suriyeli mültecinin geri dönmeyeceğini söyledi.

Abdul-Ghani, Al-Jazeera Net’e verdiği röportajda, “insan haklarına ve uluslararası hukuka saygılı bir yasal ortamın yaratılmasını sağlayan ve Suriyeli mülteci kendini güvende hissediyor, ancak o zaman kendi isteğiyle memleketine ve evine dönecektir.”

Abdel-Ghani, çoğu Suriyeli mültecinin “ölüm veya keyfi tutuklama ve zorunlu a skere alınmaya değil” Suriye’de normal bir hayata dönmek istediğine inanıyor ve rejimle normalleşmenin ve onun Arap Birliği’ne geri dönüşünün, Suriye’de yaşanacak olanın tam tersi bir mesaj olduğuna dikkat çekiyor. Siyasi bir çözümden ümit kesildikten sonra daha fazla mülteci yaratıldı.

Yeniden yapılanma

Arapların dünyanın dört bir yanından gelen milyonlarca Suriyeli mültecinin geri dönüş dosyasını tartıştığı bir dönemde Suriyeliler yaşam mücadelesi verirken, birçoğu da savaş yorgunu Suriye’den çıkmaya çalışıyor. Dünya Gıda Programı, 2022 yılında Suriyelilerin yüzde 90’ının yoksulluk sınırının altında olduğunu ve en az 12,4 milyon Suriyelinin gıda güvensizliği yaşadığını kaydetti.

Suriyeli ekonomi analisti Younes el-Karim, ekonomik koşulların şu anda Suriyeli mültecilerin geri dönüşü için cazip olmadığına inanıyor ve ekonomik durumun, rejim kontrolündeki bölgelerdeki Suriyelilerin asgari insanlık seviyesinde yaşamasına izin vermediğini vurguluyor.

Al-Jazeera Net’e verdiği bir röportajda, nüfus için temel hizmetleri güvence altına alma yeteneğinin yokluğunda, devlet kurumlarının artık Suriyeliler için hiçbir şey güvence altına alamadığını belirterek, Suriyelilerin sayısının artması bu kurumların çökmesine ve yüklerin katlanmasına yol açacaktır.

Ekonomik analist, Batı’nın mevcut rejime yönelik yaptırımlarının herhangi bir ekonomik işbirliğini engellediği göz önüne alındığında, geri dönüşün altyapının yeniden inşası ve su, elektrik, eğitim ve sağlık gibi temel hizmetlerin sağlanması süreci yoluyla olacağına inanıyor; bu da siyasi uzlaşma olmadan gerçekleşemeyeceği söylendi.