Erdoğan: İsrail bir tetrör devletidir

Erdoğan: İsrail bir tetrör devletidir
15.11.2023
A+
A-

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 121 ‘evet’ oyuyla kabul ettiği Gazze kararına ‘çekimser’ oy kullanan ülkelerin liderlerine telefon açacağız.” dedi.

Erdoğan, “Komşularımızı bize karşı kışkırtanların, PKK’yı üzerimize salanların, FETÖ’yü sinsice içimize sokanların heveslerini kursaklarında bırakmayı hep sürdüreceğiz.” dedi.

Sözlerinin başında, bugün kuruluşunun 40. yıldönümünü kutlayan KKTC’nin 15 Kasım Cumhuriyet Bayramı’nı canı gönülden tebrik eden Erdoğan, “Destansı mücadeleleriyle işgale, esarete, zulme ‘Dur’ diyen kahramanları rahmetle yad ediyor, Kıbrıs halkına buradan selamlarımı gönderiyorum. Türkiye olarak Kıbrıs Türkü’nün yanında olmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantıyı, Gazze ve Ramallah başta olmak üzere, gönül ve kültür coğrafyasında tarifi imkansız acıların yaşandığı bir dönemde gerçekleştirdiklerine işaret ederek, hükümet olarak bir taraftan İsrail vahşetini durdurmak için diplomasinin tüm imkanlarını kullanırken, diğer taraftan da Türkiye’yi güçlendirmeye devam ettiklerini belirtti.

Son toplantıdan bu yana şehir ziyaretlerinden toplu açılış törenlerine, anma ve kutlama etkinliklerinden inşası tamamlanan projelerin açılışına, yurt dışı zirvelerden kabuller ve görüşmelere kadar her alanda ve geniş bir yelpazede ülkeye hizmet yolculuğunu kesintisiz sürdürdüklerini dile getiren Erdoğan, Cumhur İttifakı olarak 28 Ekim’de 1,5 milyon insanın katılımıyla Atatürk Havalimanı’nda düzenledikleri Büyük Filistin Mitingi ile mazlum Gazze halkının yanında olduklarını çok net biçimde gösterdiklerini söyledi. Erdoğan, şunları kaydetti:

“Buradan bir kez daha değerli katılımlarıyla mitingimize teşrif eden MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli ile birlikte tüm genel başkanlara, siyasetçilere ve misafirlerimize teşekkür ediyorum. Kalbi, Filistin ve Gazze’deki kardeşleri için çarpan aziz milletimin her bir ferdine şükranlarımı sunuyorum. Ertesi gün, malumunuz, 29 Ekim’di. Cumhuriyetimizin 100’üncü yaşını, 85 milyon olarak hep birlikte büyük bir coşkuyla kutladık. Böylece, öküz altında buzağı arayan, Büyük Filistin Mitingi’ni bahane ederek fitne peşinde koşan istismarcılara esaslı bir ders verdik.”

“Yeni nesil bir uçak gemisi inşa etmek için kolları sıvadık”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Boğazı’nda, donanmanın 100 gemiyle yaptığı resmigeçit töreninin çok önemli mesajlar ve semboller içerdiğine dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Dostlarımıza güven, hasımlarımıza korku salan bu tören vesilesiyle, donanmamız başta olmak üzere ordumuzun kabiliyetlerini görme fırsatı bulduk. Bilhassa dünyanın ilk SİHA gemisi olan TCG Anadolu’nun, donanmamızın gücüne nasıl bir güç kattığını, orada yakinen müşahede ettik. Tabii bununla yetinmiyoruz. TCG Anadolu’nun büyük kardeşi olacak yeni nesil bir uçak gemisi inşa etmek için kolları sıvadık. Hava gücümüzde çarpan etkisi yapacak, 5’inci nesil mili muharip uçağımız KAAN ile ilgili çalışmalar devam ediyor. İnşallah 2023 senesi bitmeden KAAN’ın havalandığını göreceğiz. SİHA teknolojisinde çığır açan Bayraktar TB-3’ün çeşitli testleri başarıyla gerçekleştiriliyor. Genel Maksat Helikopterimiz GÖKBEY, 20 bin fit irtifa testini sorunsuz bir şekilde tamamladı. AKSUNGUR İHA, milli motoruyla 30 bin fit yükseklikteki uçuşunu başarıyla yaptı”

Erdoğan, insansız sistemlerden hava savunmaya, zırhlı kara araçlarından elektronik harp yeteneklerine kadar her alanda kendilerini sürekli geliştirdiklerini ifade ederek, son 21 yılda Türkiye’nin bu alandaki dışa bağımlığını yüzde 80’lerden bugün yüzde 20’lere kadar düşürdükleri gibi “savunma sanayiinde tam bağımsız Türkiye” hedefine de mutlaka varacaklarını vurguladı. Erdoğan, şöyle konuştu:

“Bu konuda, en küçük bir şüphemiz bulunmuyor. Bölgemizde yaşanan son gelişmeler, bize bunun ne kadar hayati, ne kadar acil bir mesele olduğunu tekrar hatırlatmıştır. Daha önce de ifade ettim ama bugün tekrar vurgulamak istiyorum. Türk milleti olarak, şayet bu topraklarda hür, onurlu ve huzurlu bir şekilde yaşamak istiyorsak, güçlü olmak mecburiyetindeyiz. Siyasetiyle, ekonomisiyle, sosyal yapısıyla, askeri gücüyle, güvenliğiyle her alanda güçlü olmazsak, bizi bu topraklarda yaşatmazlar. İşte sizler de görüyorsunuz, vatan topraklarımızla ilgili habis niyetler taşıyan çevreler, ne kadar dikkatli hareket ederlerse etsinler, kendilerini bir şekilde ifşa ediyorlar.

Yıllarca Ermenistan ülkemiz topraklarıyla ilgili ham hayaller peşinde koştu. Karabağ Savaşı ile dersini aldı, yerine oturdu. Şimdi de İsrail yöneticileri benzer hezeyanları ifade etmeye başladılar. Hiç merak etmesinler, bin yıldır sayısız benzer hayal sahibi gibi, bunların da sonu hüsran olacaktır. Komşularımızı bize karşı kışkırtanların, PKK’yı üzerimize salanların, FETÖ’yü sinsice içimize sokanların heveslerini kursaklarında bırakmayı hep sürdüreceğiz. Bunun için önce milletçe birlik ve beraberliğimizi güçlendirmeye ihtiyacımız var. Biz 85 milyon tek yürek, tek bilek olduğumuz sürece, Allah’ın izniyle kimse sırtımızı yere getiremez.”

“Sade bir hadise var ortada: Vahşetler denk”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu birlik ve beraberliği destekleyecek siyasi ve diplomatik altyapıya da sahip olunması gerektiğine işaret ederek, “Aynı şekilde güçlü ve modern bir ordu, olmazsa olmazımızdır. İyi yetişmiş ve donatılmış bir polis, jandarma, sahil güvenlik teşkilatı, huzurumuzun teminatı demektir. İnsan kaynağı ve kapasite bakımından etkinliği artırılmış bir istihbarata sahip olmak, aynı şekilde vazgeçilmez bir ihtiyaçtır. Elbette hepsinin tamamlayıcısı yatırıma, istihdama, üretime, ihracata dayalı sağlam, dirençli, dinamik bir ekonomidir. Diğer türlü bu topraklarda bırakın yaşama imkanını, bize nefes alma hakkı dahi tanımayacaklarını hepimiz gayet iyi biliyoruz.” değerlendirmelerinde bulundu.

Çok değil daha bir asır önce Çanakkale’de bunun yaşandığını, milletçe vatanın lime lime edilmeye çalışılmasının çok acı bir şekilde görüldüğünü dile getiren Erdoğan, merhum Mehmet Akif Ersoy’un mısralarında anlattığı vahşet tablosunu asla unutmadıklarını ve hiçbir zaman da unutmayacaklarını vurguladı.

Ersoy’un “Çanakkale Şehitlerine” şiirinden “Eski Dünya, yeni dünya, bütün akvam-ı beşer/Kaynıyor kum gibi, mahşer mi, hakikat mahşer/Yedi iklimi cihanın duruyor karşında/Avustralya’yla beraber bakıyorsun: Kanada/Çehreler başka, lisanlar, deriler rengarenk/Sade bir hadise var ortada: Vahşetler denk.” dizelerini okuyan Erdoğan, “Allah göstermesin, zayıf düşersek, bu barbarlığın çok daha kanlı, çok daha kalleş bir şekilde tekerrür etmesine mani olamayız.” dedi.

Erdoğan, vatanın bekası, milletin istiklal ve istikbali için fedakarca çalışan, güvenlik güçleri başta olmak üzere herkese Allah’tan muvaffakiyetler diledi ve partisinin önceki TBMM Grup Toplantısı’ndan bugüne kadar gerçekleştirdikleri çalışmalara ilişkin bir video izletti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İsrail, bir şehri içindeki insanlarıyla topyekun yok etme stratejisi uyguluyor. Gönlüm ferah, açık olarak diyorum ki İsrail bir terör devletidir.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

“Netanyahu’ya sesleniyorum, sende atom bombası, nükleer bomba var ve bununla tehdit ediyorsun. Neye sahip olursan ol gidicisin. İsrail, katliamlarına bu şekilde devam ederse, tüm dünyada lanetlenen bir terör devleti olduğunu her yerde tescil ettirecektir. Birileri rahatsız olacak diye Hamas mensuplarının vatanlarını ve canlarını korumaya çalışan direnişçiler olduğu gerçeğini dillendirmekten asla çekinmeyiz.”

“Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 121 ‘evet’ oyuyla kabul ettiği Gazze kararına ‘çekimser’ oy kullanan ülkelerin liderlerine telefon açacağız. İkili planda Filistin’e görünür-görünmez her türlü insani desteği sağlarken, uluslararası alanda da İsrail’i yalnızlaştırmaya devam edeceğiz.”

“İsrail’in Gazzeli mazlumları hunharca katleden siyasi ve askeri yöneticilerinin uluslararası mahkemelerde yargılanmasını sağlayacak adımlar atacağız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

“CHP’nin genel başkanlık koltuğunda oturan gerçekten genel başkan mı emanetçi mi belli değil. Onu oraya oturtan efendilerinin bir sonraki adımı da meçhul. CHP ve 7’li koalisyonda kimin kimi hançerlediği bizim meselemiz değil. Önemli olan bu kifayetsiz muhterislerin hançerleri millete saplamasının önüne geçmek.”

”CHP, bireysel başvuru hakkını içeren anayasa değişikliğinin iptali için AYM’ye başvurmuştur. CHP’nin bireysel başvuru konusunda söyleyecek hiçbir sözü yoktur.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İki yüksek yargı organı arasında ortaya çıkan içtihat farkını, ‘darbe’ olarak nitelemek bir başka utanmazlıktır. Bugün Türkiye’de bir kalkışma, darbe olsaydı, CHP anında darbecilerin safında konumlanırdı. Sadece bu kriter bile meselenin ne olduğunu açıklamaya yeterlidir. Meclis, eylem ve nümayiş yeri değil, ülkenin meselelerine çözüm üretme merciidir. Sürece katkı vermek isteyen partilerle çözüm yolu bulacağımıza inanıyorum.” diye konuştu.

(AA)

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.