Demokrat Parti Sözcüsü Dr. Neslihan Çelik: İktidarın 2023 hedefleri, hayal ve yalan oldu

Demokrat Parti Sözcüsü Dr. Neslihan Çelik: İktidarın 2023 hedefleri, hayal ve yalan oldu
29.06.2022
A+
A-

Demokrat Parti Sözcüsü Dr. Neslihan Çevik, yaptığı haftalık basın açıklamasında AK Parti’nin 2023 hedeflerini sordu.

Demokrat Parti Sözcüsü Dr. Neslihan Çevik, yaptığı haftalık basın açıklamasında AK Parti’nin 2023 hedeflerine ne kadar yaklaştığını değerlendirerek “Sayın Cumhurbaşkanı, 2023 hedeflerine ne oldu?” diye sordu.

Genel Başkan Yardımcısı Çevik’in yaptığı haftalık yazılı basın açıklaması şöyle:

“2023 hedeflerine ne oldu?” 

“Bundan tam 11 yıl önce 7 Haziran günü Cumhurbaşkanı Erdoğan, o tarihte Başbakan iken, 2023 hedeflerini ilan etmişti. O hedeflere ne kadar yaklaşılabilmiş bakmadan evvel, gelin; 11 yıl önce ile bugünün verilerini bir karşılaştıralım:

HAZİRAN 2011 HAZİRAN 2022
1 Dolar: 1,5828 TL 1 Dolar: 16,7636 TL
TÜİK’e göre ENFLASYON:

Mayıs 2011 yıllık oran:  Yüzde 6,24

 

TÜİK’e göre ENFLASYON:

Mayıs 2022 yıllık oran: Yüzde 73,50

1 litre Benzin: 4,16 TL 1 litre Benzin: 26,24 TL
1 litre Mazot: 3,58 TL 1 litre Mazot: 27,83 TL
İşsizlik: Yüzde 5

 

İşsizlik: Yüzde 11,4

 

Dış Ticaret açığı 10 milyar 198 milyon Dolar

 

Dış Ticaret açığı 43 milyar 233 milyon Dolar

 

2023 için vadedilen Milli Gelir 2 Trilyon Dolar idi. Oysa bugün Milli Gelirin 800 Milyar Dolar seviyelerinde kaldığı görülüyor. Yani söz verilenin neredeyse ancak 3’te 1’i oranına ancak erişebilmiş.

2023 için vadedilen Kişi Başına Düşen Milli Gelir 25.000 Dolar idi. Oysa bugün 8000 Dolarda kaldığı görülüyor. Demokrat Parti olarak Sayın Cumhurbaşkanı’na soruyoruz? Sayın Cumhurbaşkanı, 2023 hedeflerine ne oldu?

“Onların hikayeleri bitmez ama millet bitti, tükendi!”

Sözün özü şu ki 2023 hedefleri, aynen bu iktidarın demokrasi ve AB hedefleri gibi hayal ve yalan oldu. Şimdi propaganda ve pazarlama teşkilatlarında, ev sohbetlerinde, orada burada tutturmuşlar “Elimizi kolumuzu bağlayan Lozan  2023’te son buluyor. Çıkaramadığımız madenlerimiz bizim olacak, rahatlayacağız vs” yalanlarını.

Milletimizi sonu gelmeyen boş vaatlerle aldatarak nihayetinde hikayenin sonuna geldiler. Şimdi de hedef 2053 diyorlar. Sonra 2071… Bu hikaye bitmez ama millet bitti tükendi.

“Ek Bütçe en fazla  faiz giderlerine akacak”

2022 yılının yarısı bile dolmadan, bütçenin rekor fazla verdiği ay, ek bütçe TBMM’ye sunuldu. Cumhurbaşkanı tarafından Meclis’e sunulan Ek Bütçe Yasa Teklifi, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edildi.

Peki bu ne demek? Öncelikle, Cumhuriyet tarihimizde ilk defa bir iktidar bu kadar kısa zaman içinde ek bütçe teklifi verdi. Aralık’ta belirlenen 2022 bütçesi ve  ödenek miktarları 6 ay içinde anlamsız hale geldi.

Adından da anlaşılacağı üzere bütçe; iş dünyasının, kamunun, vatandaşların önünü görmesi için hazırlanır. Bütçenin amacı ekonomik istikrar ve kalkınmayı sağlamaktır. Eğer bir ülkede bütçe daha yılın 6 ayı bitmeden tükeniyor ise bu ülkenin ekonomisinde, maliyesinde ciddi bir hata, yanlışlık var demektir. Bu çerçevede 2022 Bütçesi kesinlikle gerçekçi değildir, samimi değildir.

Bu vahim durum ek bütçenin gerekçeleri ile kalemleri arası bir karşılaştırma yapınca daha da netleşiyor. İktidar ek bütçe gerekçesini doğal gaz ve elektrik fiyatlarında yaşanan artışların vatandaşlarımıza yansıtılmaması için BOTAŞ’a yapılan kaynak transferleri,  kamu ve emekli maaşlarında artış, sosyal güvenlik prim giderleri, çiftçilerimize ödenen ilave girdi maliyet desteği  olarak gösterdi. Fakat, ilginç olan şu ki gerekçeler böyle iken  Ek Bütçe ile sağlanacak artışın yüzde 60’ından daha fazlasını cari transferler ve borç verme giderleri alacak.

Kısaca söylersek Ek Bütçe en fazla  faiz giderlerine akacak. Adını da koyalım: İç borç faiz gideri ek 44 milyar TL, dış borç faiz giderlerine ek 32 milyar TL olmak üzere, toplam 76 milyar TL. İster istemez aklımıza gelen şu: O zaman Nas nerede, Nas’a ne oldu? Öyle görünüyor ki ne Nas konusunda samimiler ne de hukuk konusunda.

“Kur Korumalı Mevduata bütçeden yapılan ödemeler bütçe hakkına ve yasalara aykırı”

Ek bütçede  Kur Korumalı Mevduata ödenecek para da var. İlk 5 ayda 21 milyar ödeme yükü getirdi. Üstelikte Kur Korumalı Mevduata bütçeden yapılan ödemeler bütçe hakkına ve yasalara aykırılık teşkil ediyor. Ek Bütçe ile bu hukuksuz durum telafi edilmeye çalışılmakta ve kur korumalı mevduat için 40 milyar TL ödenek öngörülmektedir.

Bütçenin harcama kalemlerinden sonra şimdi bir de teklifin bütçe gelir tahminine bakalım. Bütçe gelirinin 1.080.515.421.000 TL artırılması teklif edilmektedir.

“Bütçede Motorlu Taşıt Araçları ÖTV’si neredeyse yüzde 100 oranında artırılıyor”

Gelir artışının neredeyse tamamı, yaklaşık yüzde 86 oranında, vergi gelirlerinden sağlanacak. Daha net söyleyelim; Özel Tüketim Vergilerinde 157,3 milyar TL bir ek vergi öngörülüyor. Bunlar içinde  en büyük artış da 70,2 milyar TL ile motorlu taşıt araçları üzerinde olacak. Böylece 2022 yılı bütçesinde 72,1 milyar TL olarak yer alan Motorlu Taşıt Araçları ÖTV’si neredeyse yüzde 100 oranında artırılmaktadır.

Tüm bunların çerçevesinde, 2022 Bütçesi kesinlikle gerçekçi değildir, samimi değildir.

“Ek bütçe ihtiyacı, iktidarın faiz takıntısından kaynaklanıyor”

Ek Bütçenin hiçbir yerinde, ortaya çıkan bu durumun, iktidarın ekonomi bilimine aykırı “faiz sebep, enflasyon sonuç” şeklinde ifade edilen faiz takıntısı nedeniyle, döviz kurlarında yaşanan artışlardan kaynaklandığından bahsedilmiyor. İlk düğmeyi yanlış ilikleyen iktidar ondan sonraki bütün düğmeleri de yanlış iliklemeye devam etmektedir.

Bu ek Bütçe teklifi milyonlarca vatandaş için, daha da artan vergiler, zorlaşan hayat ve geçinme koşulları, yoksulluk, fakirlik, dolmayan fileler ve boş tencereler anlamını taşımaktadır.

Bu aşamadan sonra iktidarın yapacağı tek doğru hareket kalmıştır. Sandığı bir an önce halkımızın önüne getirmelidir. Yönetemediniz, gideceksiniz!

“Vatandaşın ağzının kaçtı” 

İktidar zaten  ağzımızın tadını kaçırmıştı. Şekere yapılan son zamla anlıyoruz ki şimdi de yemek masamızın peşine düşmüşler.

Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş., 27 Haziran itibariyle kristal şekerin fabrika satış fiyatına yüzde 67 zam yaptı.  Yani 390 TL’den verdiği 50 kg şekerin fiyatını 650 TL’ye çıkardı. Diğer müşterilere ise 50 kg şeker çuval fiyatını 500 TL’den 750 TL’ye yükselterek yüzde 36,4 zam yaptı.

Böylece son 6 ayda, toz şekerin ortalama fiyatı yüzde 103 artış göstermiş oldu. Üstelik bunları TÜİK verilerine bakarak söylüyoruz. Yani şekerin fiyatı son 1 yılda 2 kattan fazla artmış.

Kurban Bayramı öncesinde zam yağmurlarıyla ağzının tadı hepten kaçan vatandaşlarımız ucuz şeker kuyruğunda bekliyor.

Külliyenin trollerini ve pazarlama teşkilatlarını şimdiden duyar gibiyiz; “Şeker zararlı ya, hükümet bu zam ile bizleri korumaya çalışıyor!”

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.