Çalınan seçime ‘gerekçeli’ kılıf!

Çalınan seçime ‘gerekçeli’ kılıf!
24.05.2019
A+
A-

Yeni Mesaj Gazetesi köşe yazarı Yusuf Karaca, seçimler nedeniyle ülkenin yangın yerine döndüğünü, bir çok problemin görmezden gelindiğini belirterek ülkemizin zor şartlardan geçtiğini yazdı.

Karaca yazsısında, ‘’Atatürk’ün ‘Türk Milleti’ ve ‘devleti’  tanımı ve tarifi, resmen tarih olmuş. Devletin de, milletin de, ayarını bozdular. Bir seçim uğruna ülke yakılır mı! Bir seçim uğruna, hukuk bu kadar alaşağı edilir mi! İstanbul’u alma uğruna, Türkiye’den vazgeçilir mi!’’ dedi.

Yeni Mesaj Gazetesi köşe yazarı Yusuf Karaca’nın yazısı şöyle:

Seçimi çalan kılıfı uydurdu.  YSK, ‘gerekçeli’ kararını açıkladı. Tam anlamıyla “dağ fare doğurdu” diyebiliriz.  Adı “gerekçeli karar” ama aslında tam bir  “gerekçeli” yalan!

Kazanamadıkları seçimi, “hile var” deyip iptal ettirmek, ancak Yeni Türkiye’de olur.  Buna, Binali bile inanmıyor. Kim ne derse desin, AKP İstanbul’u alsa dahi, Türkiye’yi kaybetti.

“Cin şişeden çıktı”  bir defa. Oy vererek, AKP’den kurtulabileceğini, vatandaş gördü.

İmamoğlu’na karşılık, partili cumhurbaşkanı yarışıyor. Hem de devletin bütün imkanları seferber edilerek… Bu seçimden sonra, AKP kazansa bile Sayın Erdoğan kaybetmiştir. İmamoğlu’nun kazanması durumunda ise AKP, tuz buz olur.

İktidar ve seçimler zerre umurumuzda değil, bizim derdimiz ülkenin durumu. İktidar sahipleri İstanbul’u alma derdinde, bizler ise ülke derdindeyiz.

Ülkenin selameti için, BTP İstanbul Adayı Selim Kotil bey, adaylıktan çekildi.  Derdimiz seçim değil, ülke… Tarihe bu notu, bir kez daha düştük.

“Komünist başkan” diye propagandası yapılan kişi de, Tunceli’nin adını değiştirdi. Aynı şeyi AKP zaten yapmıştı. “Komünistte” olsan, “İslamcı” da olsan, Türkiye’de adama aynı işi yaptırırlar.

“Komünist başkandan” ne beklenir normalde, ABD politikalarına karşı çıkmak. Ancak adam seçilir seçilmez “Kürdistan” demeye başladı. Nohut, fasülye, işin propaganda malzemesiymiş…

“İslamcı”dan ne beklenir en basitinden; “bunlar Müslüman’dır çalmazlar” . Şekil A’da görüldüğü gibi artık seçimi bile çalıyorlar. Çalınacak bir şey kalmadı çünkü…

“İslam” diyenden başka ne beklenir:  ABD ve İsrail politikalarına karşı gelmek. Karşı gelmek şöyle dursun, ABD askerlerine “dua” etmek, mataralarına su doldurmak, tedavi etmek, bunlara nasip oldu.

İsrail için dağıtmadık Müslüman ülke kalmadı. BOP’a “eşbaşkan” oldular. Ülkede 50 bin kilise açtılar.  Irak’ta, Suriye ve Libya’da aktif payları ortada…

Yani neci olursan ol, Türkiye’de ABD’cisin, İsrail’cisin… Başka türlü seni o  yüzde 10 barajından çıkarmazlar, BTP oluverirsin!

“Sağcı”, “solcu” ol veya “İslamcı”, ya “etnikçisin” ya “mezhepçisin” ya “bölgeci” veya en hafifi ile “mozaikçisin”…   Rumcu ve Ermeniciliği saymadım bile.

Atatürk’ün ‘Türk Milleti’ ve ‘devleti’  tanımı ve tarifi, resmen tarih olmuş. Devletin de, milletin de, ayarını bozdular.

Bir seçim uğruna ülke yakılır mı!

Bir seçim uğruna, hukuk bu kadar alaşağı edilir mi!

İstanbul’u alma uğruna, Türkiye’den vazgeçilir mi!

Yunanistan’a 18 Ada ve 153 kayalığı verenler, rakiplerine “pontusçu” diyebiliyorlar. İstiklal madalyalı bir dedenin torununa “pontusçu” diyenler, dedeleri “Potamyalı” çıkarsa ne olacak!

“Potamya’yı kurmaktan asılanlar” arasında dedeleri olanlar varsa, bence başkalarının etnik kökeni ile meşgul olmamalı.

Üstelik, hiç iyi bir zamanda değiliz bakın;

“Türkiye sarıldı” diyoruz. Fransa da Kıbrıs’a üs açıyor. Libya’ya ilk saldıran Fransa olmuştu unutmayın. Üstelik bu Fransa, Kıbrıs açıklarına Yunan’ı korumaya geliyor. 100 yıl öncek tablo ile karşı karşıyayız.

Birinci dünya savaşı devam ediyor. Düşmanlar aynı, mevzi aldıkları yer ve hedef aldıkları aynı…

Biz, nelerle meşgulüz?

Neredeyse savaş kapıda, ama beyler askerliği 6 aya indiriyor. Sanki Türkiye Norveç veya İsviçre… Güvenlik süper, para gani… Allah’ım bu toplum, ne vakit bu seviyeye düştü de, bu kadar kötü tercihlerle, seçimlerle, hepimizi yüz yüze kaldık!

Hatırlarsanız, YSK ihtiyacının iki katı, oy pusulası basmıştı. AKP’ye basılmış halde, ceplere konan zarflar, içeriden değiştirilerek, boş zarf getirildiğinde eğer, para alındığı gerçekse ki, miktarlar 250 lira ile bin lira arasında değişiyor.

Buna “millet iradesi” denebilir mi?

Vatandaşı kuruşa muhtaç et, sonra onun iradesini parayla satıl al!.. “İhtiyat Akçesi” de, bu şekilde yok edilirse, dolar 10 lira dahi olur. Doların 10 lira olması halinde, ne olur, hiç düşündük mü?

Ne gereği var, siz İstanbul seçimini düşünün!

İç kale çökertildi, ekonomi çökertildi, güvenlik zayıflatıldı, askerlik sunlandırıldı, ülke tam anlamıyla işgale uygun bir hale getirtildi.

Türkiye’yi bu halde kurtaracak, bir Baş akla ihtiyaç var.

Kaynakları devreye koyacak, Alevi-Sünni veya sağ-sol birliğini sağlayacak, Atatürk’te buluşturacak,  selefi anlayıştan uzak, sözde değil özde Müslüman, sözde değil özde Türk olan, bir kadroya ihtiyaç var.

Bu kadro da, bu Baş’ta hazır, yeter ki, önceliğimiz yurdumuz olsun.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.