ABD, Kovid-19 vaka ve ölü sayısı en fazla olan ülke…

ABD, Kovid-19 vaka ve ölü sayısı en fazla olan ülke…
06.01.2021
A+
A-

Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkan ve kısa zamanda diğer ülkelere yayılarak dünyanın ana gündemi haline gelen yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını, vaka ve ölü sayısı bakımından en fazla ABD’yi etkiledi.

İlk Kovid-19 vakasını 21 Ocak’ta, ilk can kaybını da 29 Şubat’ta kayıtlara geçiren ABD, vaka sayısı bakımından 27 Mart’ta, can kaybı bakımından da 12 Nisan’da diğer ülkeleri geride bırakarak “dünya genelinde salgının en fazla etkilediği ülkeler listesinde ilk sıraya” yerleşti.

Salgınla ilgili verileri derleyen Worldometers’a göre, tarihler 2020’nin son günü 31 Aralık’ı gösterdiğinde ABD, 20 milyon 225 bini aşan vaka sayısı, 351 bine yaklaşan can kaybı ile yıla veda etti.

İlk Kovid-19 vakası 21 Ocak’ta Washington eyaletinde görüldü

Geçen yıla Başkan Donald Trump’a yönelik azil tartışmaları ile giren ABD’de Kovid-19 ilk kez 21 Ocak’ta, Washington eyaletinde yaşayan ve Vuhan kentinden dönüşünde testi pozitif çıkan 35 yaşındaki bir ABD vatandaşında görüldü.

Trump’a, 22 Ocak’taki basın toplantısında ilk kez virüs sorulduğunda, “Her şey kontrolümüz altında. Çin’den gelen sadece 1 kişi virüse yakalandı. Her şey iyi olacak.” ifadesini kullandı.

Salgının Çin’den diğer ülkelere de yayılmasıyla, ocak sonuna gelindiğinde dünya genelinde ölü sayısı 200’ü, vaka sayısı da 9 bin 800’ü geçti ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Kovid-19 için “küresel acil durum” ilan etti.

Trump yönetimi, 2 Şubat’ta Çin’in Hubei bölgesinden yapılan seyahatlere sınırlama getirme, 3 Şubat’ta da salgın nedeniyle “halk sağlığı acil durum”u ilan etme kararı aldı.

Başkan Trump’ın 10 Şubat’ta Fox News’e verdiği mülakatta sarf ettiği, “Nisanda havaların ısınmasıyla virüs mucizevi şekilde yok olacak.” sözleri, salgın tehlikesini hala hafife aldığı gerekçesiyle kamuoyunda uzun süre tartışıldı.

ABD’de ilk Kovid-19 bağlantılı ölüm şubat sonunda görüldü

ABD’nin Washington eyaletindeki Evergreen Sağlık Merkezi’nde 29 Şubat’ta ülkedeki ilk Kovid-19 kaynaklı ölüm gerçekleşti.

DSÖ, 11 Mart’ta salgını küresel ölçekte “salgın” olarak nitelerken Trump da 13 Mart’ta ülkede “ulusal düzeyde acil durum” ilan etti ve virüsün yayılmasını engellemek için aynı gün İngiltere ve İrlanda dışında 26 Avrupa ülkesine “seyahat yasağı” getirdi.

ABD’de günlük verileri takip eden Kovid İzleme Projesi (Covid Tracking Project) verilerine göre, tarihler 16 Mart’ı gösterdiğinde ABD’de Kovid-19 bağlantılı toplam can kaybı 100’ü geçti, vaka sayısı ise 7 bin 400’e yaklaştı.

New York Kovid-19 salgınının merkezi haline geldi

New York’ta ilk Kovid-19, 1 Mart’ta Manhattan’da yaşayan sağlık çalışanı bir kadında çıktı. 25 Şubat’ta İran’dan döndükten 5 gün sonra testi pozitif çıkan kadın evinde karantinaya alındı.

Bir hafta içinde vaka sayısı 89’a yükselince New York Valisi Andrew Cuomo eyalette “acil durum” ilan etti. Vaka artışının devam etmesi üzerine New York’ta okullar kapatılarak internet üzerinden eğitime geçildi, Broadway gösterileri, müzikaller, spor müsabakaları iptal edildi veya ertelendi.

23 Mart’a gelindiğinde, 125’i New York şehri içinde olmak üzere, eyalet genelinde ölü sayısı 157’ye, vaka sayısı da 21 bine ulaştı.

ABD, 27 Mart’ta vaka sayısı bakımından dünyanın önüne geçti

ABD’de ilk vakanın görüldüğü 21 Ocak’ın üzerinden 9 hafta geçmeden 27 Mart’ta ülke Kovid-19 vaka sayısında Çin ve İtalya’yı geride bırakarak “dünya sıralamasında ilk sıraya” yerleşti.

Salgının merkezi haline gelen New York’ta, hastanelerde Kovid-19 hastalarına yer kalmamaya başlayınca şehrin en prestijli uluslararası fuar alanı Javit Kongre Merkezi, askerler tarafından hastaneye çevrildi ve Central Park’a çadır hastaneler kuruldu.

Ölü sayısındaki artışlar nedeniyle New York’ta hastanelerin morgları da yetmemeye başladı, belediye hastanelere 80 soğutucu mobil morg tırı gönderdi.

“Evde kal” talimatıyla sokakları boşalarak “hayalet şehre” dönüşen Manhattan’da dünyaca ünlü markaların mağazalarının vitrinleri toplumsal yağma endişesiyle boşaltıldı, bazılarının tahta plaka ve kalaslarla korumaya alındığı görüldü.

Nisan en sancılı ay oldu

Nisan, ülkede Kovid-19 salgının en zor geçtiği ay oldu. 1 Nisan itibarıyla ABD’de ölü sayısı 5 bin 336’ya yükseldi, vaka sayısı 223 bini geçti.

Başkan Trump, salgına karşı mücadelesini başarılı bulsa da birçok uzman ve analist, ülkede ilk vakanın görüldüğü 21 Ocak’tan yönetimin “ulusal acil durum” ilan ettiği 13 Mart’a kadarki süreçte, hem test yetersizliği hem de gerekli tedbirlerin zamanında alınmaması nedeniyle salgının ciddi yayılma alanı bulduğunu belirtti.

Perakende devlerinin bile iflas ettiği, işsizlik rakamlarının rekor kırdığı ülkede Trump, “salgını kontrol altına almak” ile “ekonomiyi hızlıca normale döndürmek” arasında sıkıştı.

10 Nisan’da ülkedeki toplam vaka sayısı yarım milyon eşiğini aştı. 25 Nisan’da ülkede toplam can kaybı 50 bini aşarken, 28 Nisan’da vaka sayısı 1 milyonu geçti.

Mayıs sonunda Kovid-19 can kaybı 100 bin eşiğini geçti

ABD Hastalık Koruma ve Önleme Merkezi (CDC), 28 Mayıs’ta ABD’de can kayıplarının 100 bin rakamını geçtiğini açıkladı, virüse karşı yerel ve federal düzeyde sıkı tedbirlerin uygulanmasına devam çağrısı yaptı.

10 Haziran’a gelindiğinde ABD’de Kovid-19 vaka sayısı 2 milyona ulaştı. Özellikle ülkenin güney eyaletlerinde görülen artışlar nedeniyle Teksas ve Florida ekonomik açılmayı durdurdu.

Yaz mevsiminde salgının azalması beklenirken 2 Temmuz’da günlük vaka artışı 50 bin ile salgının başladığı günden o tarihe en yüksek seviyesini gördü. 7 Temmuz’da ABD’de vaka sayısı 3 milyona ulaştı.

Ülkede salgın “ikinci dalga” şeklinde artış gösterirken öte yandan Kovid-19 aşısı konusunda da ümit verici gelişmeler ortaya çıkmaya başladı.

ABD, 22 Temmuz’da, geliştirdikleri aşının 3 faz klinik deneyleri devam eden Alman BioNTech ve Amerikan Pfizer ilaç şirketleriyle 100 milyon doz aşı alımı için ön anlaşma yaptı. Bu tarihten 5 gün sonra da ABD merkezli ilaç firması Moderna, Kovid-19 aşısı 3. faz denemelerine başladığını duyurdu.

9 Ağustos’a gelindiğinde, ABD’de Kovid-19 vakası sayısı 5 milyon eşiğini geçti.

Trump ve eşi Melania da Kovid-19’dan kaçamadı

Beyaz Saray bahçesinde yargıç Amy Coney Barett’in Yüksek Mahkeme adaylığı için düzenlenen 26 Eylül’deki tören, üst düzey katılımcılar arasında sosyal mesafenin gözetilmemesi ve maske kullanılmaması nedeniyle virüse Beyaz Saray’ın kapılarını açtı.

2 Ekim’de, Trump ve eşi Melania’nın Kovid-19 testlerinin pozitif çıktığı açıklandı. Trump, Walter Reed Ulusal Askeri Hastanesine kaldırılarak 3 gün tedavi altında tutuldu.

8 Ekim’e gelindiğinde Beyaz Saray Rose Garden’da törene katılan Trump’ın ekibindeki üst düzey çalışanlarında, Kovid-19’a yakalanan kişi sayısı 34’e ulaştı.

3 Kasım başkanlık seçimi yaklaşırken Kovid-19 salgını ikinci planda kalsa da ana gündemin belirleyicisi olmaya devam etti.

Salgın nedeniyle eyaletlerin izin verdiği ülkede, “postayla oy kullanma” yöntemi seçimlere katılımı rekor seviyede artırırken, Trump yönetimi için de hala devam eden “seçimlerde usulsüzlük” iddialarının temelini oluşturdu.

5 Kasım’da ülkede günlük vaka sayısı ilk kez 100 binin üzerine çıktı, 9 Kasım’da da toplam vaka sayısı 10 milyonu buldu.

ABD ilaç firması Moderna, 16 Kasım’da yaptığı açıklamada, mRNA yöntemli ilk kez geliştirdiği Kovid-19 aşısının yüzde 94,5 oranında başarılı olduğunu duyurdu. 2 gün sonra BioNTech-Pfizer ortaklığında 44 bin kişi üzerinde klinik deneyleri tamamlanan Kovid-19 aşısının yüzde 95 etkili olduğu bildirildi.

FDA’ya acil kullanım onayı için başvuran BioNTech/Pfizer aşısı 10 Aralık’ta, Moderna’nın aşısı da 17 Aralık’ta bağımsız uzmanlar konseyinden “olur” aldı ve sağlık çalışanları ile bakım evlerindeki yaşlı nüfusa öncelikle uygulanmak üzere eyaletlere dağıtımına başlandı.

Ocakta Kovid-19 vaka ve ölü sayısındaki artış “korkunç” seviyeye çıkabilir uyarısı

ABD’de aile ve akrabaların bir araya geldiği en önemli tatil olan “Şükran günü” kutlamaları, yetkililerin ısrarlı “seyahat etmeyin” uyarılarına rağmen salgının ülke genelinde tekrar hızla yayıldığı yeni bir dönem oldu.

8 Aralık’a gelindiğinde ABD’de toplam vaka sayısı 15 milyonu geçti. 14 Aralık’ta da ülkedeki toplam ölü sayısı 300 bin rakamını aştı. Haftalık tutulan ortalamalara göre, günlük ölümler 2 bin 400 civarında seyretmeye başladı.

2021’e salgının gölgesinde giren ABD’de, yetkililer, Noel ve yeni yıl tatilleri nedeniyle yapılan seyahatlerin ocakta Kovid-19 vaka ve ölü sayısı artışını “en korkunç” seviyeye çıkarabileceği uyarılarında bulundu.

Kovid-19 virüsü 11 Eylül saldırıları kurbanlarından 120 kat daha fazla can aldı

Worldometers’in derlediği en son verilerde ABD’de vaka sayısı 21,5 milyona, can kaybı da 365 bine yaklaşmış bulunuyor.

Buna göre 21 Ocak’ta ilk vakanın görüldüğü günden bugüne geçen 350 günde günlük ortalama vaka sayısı 61 bin 500 civarında seyretti.

ABD’de ilk Kovid-19 bağlantılı ölümün yaşandığı 29 Şubat’tan bugüne kadar geçen yaklaşık 307 günde de ortalama her gün 1190 civarında kişi yaşamını yitirdi.

2 bin 996 kişinin hayatını kaybettiği ABD tarihinin en ölümcül 11 Eylül 2001 terör saldırılarına kıyasla, yaklaşık bir sene boyunca ülkedeki Kovid-19 bağlantılı kayıplar 11 Eylül saldırılarından 120 kat daha fazla cana mal oldu. ABD her 2,5 günde bir 11 Eylül saldırılarının toplam kaybına denk Kovid-19 salgınına kurban verdi.

(AA)

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.