YÖK araştırma ve aday araştırma üniversitelerinin performanslarını açıkladı
Yükseköğretim Kurulunca açıklanan rapora göre 2019’da performansı en yüksek ilk 5 üniversite Orta Doğu Teknik Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü ve Ankara Üniversitesi olarak belirlendi
Yükseköğretim Kurulunca (YÖK) açıklanan “Araştırma ve Aday Araştırma Üniversitelerinin Yıllık Performans Raporu”na göre, 2019 yılında performansı en yüksek ilk 5 üniversite sırasıyla Orta Doğu Teknik Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü ve Ankara Üniversitesi olarak belirlendi.
YÖK’ten yapılan yazılı açıklamaya göre, Yeni YÖK tarafından yükseköğretim sistemine kazandırılan “İhtisaslaşma ve Misyon Farklılaşması Projesi” kapsamında belirlenen “Araştırma ve Aday Araştırma Üniversiteleri” 26 Eylül 2017’de Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen 2017-2018 Akademik Yılı Açılış Töreni’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ilan edildi.
Proje kapsamında çalışmalara başlayan üniversitelerin performansları Yükseköğretim Kurulu bünyesinde oluşturulan İzleme ve Değerlendirme Komisyonu tarafından belirlenen kriterler çerçevesinde yıllık olarak takip edildi. Bu kapsamda, projede yer alan 11 araştırma ve 5 aday araştırma üniversitesinin 2017 ve 2018 yılı verilerine ilişkin komisyon tarafından yapılan değerlendirme sonuçları geçen yıl kamuoyu ile paylaşıldı.
2019 yılı performansları 3 başlık altındaki 32 gösterge kapsamında değerlendirildi
2019 yılına ilişkin Araştırma Üniversiteleri Performans İzleme Endeksi çalışmaları TÜBİTAK işbirliği ile tamamlandı. Bu kapsamda Araştırma ve Aday Araştırma Üniversiteleri “araştırma kapasitesi”, “araştırma kalitesi” ve “etkileşim ve iş birliği” başlıkları altında 32 gösterge kapsamında değerlendirildi ve buna göre sıralama yapıldı.
“Araştırma kapasitesi” başlığı değerlendirilirken, üniversitede bulunan bilimsel yayın sayısı, atıf sayısı, ulusal proje sayısı, ulusal projelerden elde edilen fon tutarı, uluslararası proje fon tutarı, ulusal ve uluslararası patent başvuru sayısı, ulusal patent belge sayısı, uluslararası patent belge sayısı, faydalı model/endüstriyel tasarım belge sayısı, doktora mezun sayısı ve doktora öğrenci sayısına bakıldı.
“Araştırma kalitesi” boyutunda, “Incites” dergi etki değerinde yüzde 50’lik dilime giren bilimsel yayın oranı, Incites dergi etki değerinde yüzde 10’luk dilime giren bilimsel yayın oranı, ulusal bilim ödülü sayısı, öğretim üyesi firma sayısı, öğrenci/mezun firma sayısı, YÖK 100/2000 Doktora Burs Programı öğrenci sayısı, TÜBİTAK 2244 Sanayi Doktora Programı öğrenci sayısı, TÜBİTAK 1004 Teknoloji Platformu Projesi kapsamında alınan fon tutarı, bilimsel yayınların açık erişim yüzdesi, tezlerin açık erişim yüzdesi, dünya akademik genel başarı sıralamalarında ilk 500’e girme sayısı ve akredite edilmiş program sayısı göstergeleri dikkate alındı.
“Etkileşim ve iş birliği” olarak ele alınan üçüncü boyutta ise üniversite-üniversite işbirlikli yayın oranı, üniversite-sanayi işbirlikli yayın oranı, uluslararası işbirlikli yayın oranı, üniversite-sanayi işbirlikli patent belge sayısı, uluslararası işbirlikli patent belge sayısı, kamu fonları kapsamında üniversite-sanayi işbirlikli Ar-Ge ve yenilik projelerinden alınan fon tutarının ilgili proje sayısına oranı, kontratlı üniversite-sanayi işbirlikli Ar-Ge ve yenilik projelerinden alınan fon tutarının ilgili proje sayısına oranı, uluslararası öğrenci oranı, uluslararası öğretim üyesi oranı ve dolaşımdaki öğretim üyesi/öğrenci sayısı göstergeleri dikkate alındı.
Oluşturulan endeks kapsamında yapılan değerlendirmeler sonucunda ortaya çıkan araştırma ve aday araştırma üniversitelerinin 2019 yılı toplam puanlarının detayları ve buna göre yapılan kendi içlerindeki sıralamaları yapıldı.
İlk 5’te yer alan üniversitelere ek bütçe tahsisi
Yapılan değerlendirme sonucunda 2019 yılında performansı en yüksek ilk 5 üniversite sırasıyla Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ), İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ), Boğaziçi Üniversitesi, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü ve Ankara Üniversitesi olarak belirlendi. 2019 yılı performanslarına göre yapılan sıralamada ilk 5’te yer alan bu araştırma üniversiteleri için Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından ek bütçe tahsisi yapıldı.
Aynı dönemin performans değerlendirme sonuçlarına bakıldığında, program kapsamındaki üniversitelerden İstanbul Teknik, Ankara, Ege, Bursa Uludağ ve Çukurova üniversitelerinin önceki yıla göre sıralamada yükseldiği görüldü. Sıralamada yükseliş kaydeden bu 5 üniversiteden üçünün (Ege, Bursa Uludağ ve Çukurova Üniversiteleri) aday araştırma üniversitesi olması dikkati çekti. Bu gelişmenin, projenin amaçları doğrultusunda başarıyla devam ettiğini gösterdiği belirtildi.
“Etiket değişikliği” 2021’de
Proje kapsamında belirlenen 11 üniversite için araştırma üniversitesi unvanının ilanihaye taşınılacak bir etiket olmayacağı proje kamuoyuna tanıtılırken açıklanmıştı. Her yıl araştırma üniversitelerinin performanslarına dair raporlar kamuoyu ile paylaşılırken bu sonuçlara göre bazı üniversitelerin, düşük performansları dolayısıyla araştırma üniversitesi vasfını kaybedebileceği, aday araştırma üniversitesi iken üstün performansları dolayısıyla araştırma üniversiteliğine yükselebileceği bir süreç kurgulandı. Bu kurguda araştırma üniversitesi ve aday araştırma üniversitesi sayısında herhangi bir artış yapılmayacak, kaybedilen pozisyonlara yeni üniversiteler yükselecek.
Bu kapsamda araştırma ve aday araştırma üniversitelerinin performansları dikkate alınarak yapılacak “etiket değişikliği”, 2020 performans değerlendirmesinin de tamamlanmasından sonra 2021’de gerçekleştirilecek. Yapılacak değerlendirmeler neticesinde araştırma ve aday araştırma üniversiteleri arasında karşılıklı geçiş durumları söz konusu olabilecek.
Yükseköğretimde kalite için şeffaf, hesap verebilir ve rekabetçi süreçler
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, Araştırma Üniversiteleri Performans İzleme Endeksi çalışmalarına ilişkin Twitter’dan paylaşımda bulundu.
Yeni YÖK olarak, yükseköğretimin memleketin kalkınmasına ve bilime katkısı için şeffaflık ve rekabetin çok önemli olduğuna inandıklarını ifade eden Saraç, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Yükseköğretimde kalitenin şeffaf, hesap verebilir ve rekabetçi süreçlerde gelişeceğini düşünüyoruz. Bu bağlamda bütün verilerin analitik bir tarzda kamuoyu ile paylaşılması üniversitelerimizin akademik çıktılara dayalı rekabet ortamında birbirleriyle yarışmaları sonucunu doğuracaktır. Yükseköğretim Kurulu olarak performansını yükseltmek için çalışan bütün üniversitelerimizi kutluyor, başarılarının artarak devam etmesini diliyoruz.”
(AA)