Yargı mı, Yazgı mı?

Osman Kavala.

Türk iş insanı.

1145 gündür tutuklu.

Bir başka deyişle;

3 yıldan daha uzun bir süredir cezaevinde.

Belki benim ayıbım;

O tutuklanana kadar bilmiyordum böyle bir iş insanı olduğunu.

Ne alır ne satar, nereden para kazanır halen de bilmiyorum.

Ama bildiğim bir şey var.

Bu yazının yazıldığı tarih itibariyle,

Bin yüz kırkbeş gündür tutuklu yargılanıyor.

***

Önce Gezi olaylarını planlayan, yöneten ve yönlendiren kişi suçlaması ile gözaltına alındı.

Tutuklu yargılandığı davada 840 gün sonra suçsuz bulundu.

Ama suçsuz olması özgür kalmasına yetmedi.

***

Devletin bir özür borcu vardı.

Bırakın özrü;

Tam da beraat ettiği gün;

İstanbul Başsavcılığı’nca hakkında yeni bir gözaltı kararı verildi.

Bu defa;

15 Temmuz darbe girişimine ilişkin yürütülen bir soruşturma kapsamında;

Casuslukla suçlanıyor.

Ama, kimi özgül ağırlığı olan(!) AKP’liler;

O iddianameyi ilkokul çocuğunun dahi yazmayacağını söylüyor.

***

Casus mudur bilmem.

Ama bildiğim bir şey var.

Her ne kadar Sayın Cumhurbaşkanı için bir anlam ifade etmese de;

Ve her vesile ile ondan bir suçlu gibi bahsetse de;

Eminim ki Gezi olayları ile ilgili;

Suçlu olmayı bırakın, en ufak bir ilişkisi tespit edilebilse;

Kıyısından köşesinden bir illiyet bağı kurulabilse;

Beraat kararını veren o hakimler;

İkballerini riske atıp,

Sayın Cumhurbaşkanı’nın yüzünü kara çıkartmazlardı.

***

Ve yine bildiğim bir şey var;

O, papaz kılıklı bir Amerikan casusu(!) olsa idi;

Sayın Trump telefon eder;

Sayın Erdoğan emir telakki eder;

Pek saygı değer hakimlerimiz serbest bırakır;

Ve o, bir Amerikan jeti ile ülkesine uçardı..

***

Veya gazeteci kılıklı bir Alman casusu(!) olsa idi;

Sayın Merkel arar;

Sayın Erdoğan emir telakki eder;

Pek saygıdeğer hakimlerimiz serbest bırakır;

Ve o, özel bir uçak ile Almanya’ya uçardı.

***

Ya da gazeteci kılıklı Feto’cu bir Türk düşmanı olsa idi.

Sayın Bahçeli bir tweet atar;

Rahmetli abisi dava arkadaşımızdı falan der;

Sayın Erdoğan emir telakki eder;

Pek saygı değer hakimlerimiz serbest bırakır;

Ve özgürlüğüne kavuşurdu.

***

Hatta ve hatta;

Bir suç örgütü lideri olsa idi;

Sayın Bahçeli dava arkadaşım, ülküdaşım falan der;

Sayın Erdoğan emir telakki eder;

Sırf onun serbest kalması için ceza evlerinin kapıları açılır;

Onunla birlikte hırsızı, uğursuzu aramıza karışır;

Ve o Twitter’dan insanları tehdit etmeye devam ederdi.

***

Ama o ne Amerikan, ne Alman casusu.

Ne hırsız, ne uğursuz.

Ne Feto’cu, ne Türk düşmanı.

Ne de suç örgütü lideri.

Dolayısıyla cezaevinde kalmayı hak ediyor!

Yargı sebebiyle değil;

Yazgı nedeniyle …