Virüs sonrası yeni dünya düzeni

Değerli dostlar,

Hazırsanız virüs ve sonrası olası yeni dünya düzenine karşı şimdilik komplo teorisi olarak düşünülebilecek yazıma başlamak istiyorum.

Uzunca bir süredir kum saati çalışıyor, olacaklara şaşıracaksınız demek suretiyle şahsi görüşlerimi bu  sayfadan yayınlıyorum.

Ekonomi, iklim, jeopolitik riskler, gıda arz ve güvenliği, enerji arz ve güvenliği, silahlanma ve toplumsal olaylar, iç ve dış politika, siyasi ve toplumsal illüzyon vs üzerine yaptığım analizler, olanın üzerinden yapılan yorumlardan ziyade çok öncesinde tespit edilen hususlardır.

Belki de ülkemiz yönetim kademesi için bu tür akıl yürütmeler, analizlerin toplanıp değerlendirildiği bir birim de kurulmalıdır. Ortak akla, bilime, sosyolojiye inanmayan, ülke kaynaklarını tüketen ve halkını kutuplaştıran, iç ve dış politikada savrulmalar yaşayan bir zihniyet bunu nasıl becerebilir bilmiyorum.

Dünya virüs nedeniyle açık hava laboratuarı ve hastanesi olmuşken, virüsün yayılımı ve buna karşı alınan önlemler ortadayken hala ayak direten ve ders alıp yol haritasını kesin bir şekilde belirlemeyenleri tarih kara harflerle yazacak.

Lafı çok uzatmadan asıl yazıma geçeyim.

SU TESTİSİ KIRILMADAN!

Virüs nedeniyle dünya tarihinde ilkler, akla hayale gelmeyecek günler  yaşanıyor. Virüsün kaynağı bir yana, yayılımı ve ekonomik sonuçlarını planlayanlar çok zeki!

Kim bunlar?

Kaballar mı, tapınakçılar mı , sermayenin asıl sahipleri mi pek çok şey söyleyen çıkacaktır.

Virüs, salgın, deprem, işgal vs bazlı simülasyon ve gerçeklik bir çok ülkenin istihbarat ve güvenlik kurumlarının beyin fırtınası yaptığı konular. Lakin bu kez gerçeklik ile simülasyon karıştı. Virüs herkesi tıbbi yardıma muhtaç kıldığı gibi devlet ve ekonomileri ters ayakta yakaladı.

Küresel güçler ticaret ve finansı ele geçirecekler. Sıcak çatışmayı (ABD/İran, Türkiye/Rusya) beceremeyenler bu kez ilk kurşunu attılar ve sanki dünyayı kıyamete zorluyorlar. Dünyaya atom bombası atsalar böyle olmazdı. Bana bir şey olmaz diyenler, virüsle dalga geçenler şimdi kara kara düşünüyor.

Trump helikopterden para atıyor, piyasaya trilyonlarca para saçıyor. Şimdi sormak lazım bu para kimin? Küreselcilerin.

Tüm dünya devletleri sınırlarını kapatırken, ülkeleri için parasal genişlemeler yaparken çözüm için mutlaka bir araya gelmeliler.

Yeni bir sistem geliyor ve  dünya halkları şimdiden  modern köleler oldu bile. Korkudan evden çıkamadıkları gibi yeni sistemde niteliksiz insanların yeri ve sesi olmadığını görüyor olmalısınız.

Eğitim, öğretim, üretim, meslekler, kurallar, kanunlar, sağlık sistemleri, serbest dolaşım, sosyal güvenlik, parasal sistemler, toplumsal davranışlar yeniden evriliyor.

Düşünsenize bir toplumun, kültürün, bilimin hafızası yaşlı nüfus yok olursa aktarım kesintiye uğramaz mı?

Düşünsenize sanal, uzaktan eğitim çocukları, gençleri nasıl etkiyecek? Asosyallik, bir araya gelememe, örgütlenememe, tecrübesizlik, karşı duramama ortaya çıkmaz mı?

Düşünsenize insan gücü yerine virüs bulaştırma ve hastalık riski olmayan robotların üretime geçtiğini, insanların gündelik yaşamı idame ettirecek kadar ücrete bağlandığını! Yeni bir egemen sınıf yaratmaz mı?

Düşünsenize virüs yaydığı kanıtlanan kağıt para yerine digital paranın hakim olduğunu! Yeni bir parasal sistem çözüm mü, yıkım mı?

Ve sıkı durun; şimdi bunların hepsini açık hava laboratuarında virüs hipnozuyla seve seve yapıyorlar.

21.yy’ın bilişim ve iletişim çağında korku ikliminde her şey o kadar kolay ki…

Daha az ücret, daha pahalı sosyal güvenlik ve sağlık hizmetleri, çipli ve kontrol edilebilir halklar, engellenen ve kısıtlanan sosyal medya, internet, erişim alanları, bölgeler, paralel ve meridyenler…

Bu ekonomik çöküntü içinde devletler uyanmaz ve ortak çözüm bulamazsa bir çok şirket küreselcilerin istediği kişi ve güçlerin eline geçecek. Kim bilir belki 400/500 dolar hisse değerinden 96 dolara düşen ve düşen son modeli ve virüs nedeniyle sıkıntılı günler geçiren Boeing Çin’li bir şirketin eline geçer.

Bizimkileri sormayın, hiç saymıyorum bile! Salt istismar, bilim dışı hurafelerle, eğitim, sağlık, ekonomi politikalarıyla ayakta kalma şansımız yok.

Bakın bu virüs ve salgın; toplumsal kırılmalar yanında inanç sistem ve merkezlerini de hedef alıyor. Küreselcilerin emrindeki siyasiler, sanatçılar, sporcuların vs açıklamalarını, hastalıklarını, istifa eden CEO’ları da bu bağlamda değerlendirin. Virüsün ilk medyatik kurbanını da merak ediyorum!

Aylardır yazıyorum, Gıda, Hayvancılık, Tarım, Enerji, Sağlık, Milli Eğitim bakanları MGK üyesi olsun ve ülkenin milli güvenlik plan ve politikaları partiler üstü olsun. Tarım, hayvancılık, nitelikli tohum için acil önlem ve üretim planları, stok ve işleme üniteleri kurulmalı. Elektrik, doğalgaz, su gibi temel yaşam ihtiyaçları devlet eliyle tek elden ve adil kullanım ücretsiz olacak şekilde düzenlenmelidir.

Bu güçler bizim için mutluluk ve refahtan daha çok ekonomik yıkım ve sonrasında federatif bir yapı istiyorlar ve bu konuda çok dikkatli olmalıyız.

Bir sonraki savaşın konusu bize daha yakın olacak, çünkü amacı su ve su kaynakları olacak!

Bugün dünya su günü ve yerelden genele yönetenlerimiz lütfen bu kez hazırlıklı olsunlar.

Ben su testisi kırılmadan uyarayım ve tarihe not düşeyim istedim.

Kum saati çalışıyor, olacaklara şaşıracaksınız.

Kalın sağlıcakla.