Sanayide üreten kadınlar, MAK-TEK Fuarı’nda buluştu

05.10.2018
A+
A-

Seger Korna Genel Müdürü Tülin Tezer, MAK-TEK Fuarı kapsamında düzenlenen “Sanayide Üreten Kadınlar Paneli”nde otomotiv yan sanayinde kariyer yapan mühendis bir kadın olarak deneyimlerini paylaştı.Tezer panelde, sanayide kadın yönetici olmak ve ülkelerin korna tercihlerine kadar birçok konuya değindi.

Takım Tezgahları Sanayici ve İşadamları Derneği (TİAD), TÜYAP Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş. ve Marketing Türkiye işbirliğinde düzenlenen “Sanayide Üreten Kadınlar Buluşması” panelinde Türk iş ve basın dünyasından üst düzey kadın yöneticiler bir araya geldi.

Marketing Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Günseli Özen’in moderatörlüğünde gerçekleşen panelin konuşmacıları arasında Seger Korna Genel Müdürü Tülin Tezer’in yanı sıra, GE Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Canan Özsoy, Hürriyet Gazetesi Köşe Yazarı Elif Ergu Demiral, Nestlé Professional Türkiye Genel Müdürü Arzu Alibaz ve Dirinler Sanayi Makinaları Endüstri ve Tic. A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Nihan Dirin de vardı. Panelde “kadınların iş hayatındaki yeri”, “endüstri şirketlerinde kadının rolü”, “bir sanayi şirketinde üst düzey yönetici olmak” “ “başarılı kadınların ortak özellikleri” başlıklı konular konuşuldu.

Seger Genel Müdürü Tülin Tezer paneldeki konuşmasında, sanayide bir kadın yönetici olarak en büyük zorluğu erkek egemen sektörde iş ararken yaşadığını belirterek “ Üniversitede Makine Mühendisliği bölümünü okurken bu mesleği erkek mesleği olarak görmedim. Ancak iş ararken birçok yere başvurdum ve reddedildim. Gördüm ki kadınlar erkeklere göre bu meslekte oldukça geri planda. İş ilanlarında hep erkek makine mühendisi aranıyordu. 1990 yılında Seger’de kalite departmanında işe başladım. Seger, kadın çalışanlara verdiği değer ve önem ile benim için büyük bir şans oldu. Çünkü Seger’de satış operasyonundan montaj ve üretim hattına kadar neredeyse her departmanda kadın çalışanlar bulunuyordu. 10 yıl kalite departmanında çalıştıktan sonra kendi isteğimle mühendislik departmanına geçtim ve 2000 yılında Mühendislik Takım Lideri oldum. 2008 yılından bu yana da Seger’de Genel Müdürlük görevime devam ediyorum. Bu süreçte sanayide bir kadın yönetici olarak önyargıları yıkmak adına daha çok çalışmak zorunda hissettiğimi söyleyebilirim. “ dedi.

Bizim kültürümüzde korna mutluluğumuzun ve coşkumuzun sesi

Türkiye’de ve dünyada korna kullanım tercihlerine de değinen Tezer, “ Kornanın asıl fonksiyonu trafikte sesli ikaz cihazı olmasıdır. Bizim kültürümüzde ise korna asıl fonksiyonunun dışında, mutluluğumuzun, coşkumuzun ve zaman zaman öfkemizin de sesi olarak karşımıza çıkıyor. Düğünlerde, maçlarda, asker uğurlamalarında, 10 Kasım’da, trafikte selamlaşırken ya da öfkelenirken korna ile bütün bu duygularımızı ifade ediyoruz. Ama biz Seger olarak her zaman gerekmedikçe kornaya basmayın diyoruz. Özellikle sınav günlerinde sosyal medya hesaplarımızdan uyarılarımızı yapıyoruz.

Panelistler ve izleyiciler korna seslerinin çeşitliliğini ilgiyle karşıladı

Tülin Tezer panelde gelen sorular üzerine kornada farklı melodi tercih eden ciddi bir kitle olduğunu Seger’in de bu tercihlere yönelik geçen yıl geliştirdikleri mehter kornalarından ve Türk pop ve arabesk müziğinin klasik parçalarını bir arada sunan Nostalji korna melodilerinden bahsetti.

Panelistler Türkiye’deki kadın iş gücü ile ilgili çarpıcı rakamları da gündeme getirdi

Türkiye’de kadının iş hayatındaki yerinin birçok boyutu ile ele alındığı panelde çarpıcı araştırma sonuçlarına da yer verildi. Buna göre, Makine Mühendisleri Odası’nın SGK verilerine göre hazırladığı “ Sanayide Kadın Emeği” araştırmasına göre son 7 yılda kadınlara yaratılan güvenceli işlerden ancak yüzde 18’i imalat sanayinde gerçekleşti. Dünyanın pek çok ülkesinde kadınların ekonomik hayata katılımı artarken Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) “Tek Bakışta Devlet 2017 “ raporuna göre Türkiye yüzde 33’lük kadın işgücü oranı ile OECD genel ortalamasında sonuncu sırada yer aldı. Türkiye’de çalışma hayatındaki 30 milyon kadının yalnızca 10 milyonu iş gücüne katılıyor. Kadın işgücü katılım oranının OECD ülkelerinin genel ortalaması olan yüzde 68’e ulaşması için Türkiye’de 8.5 milyon kadının daha işgücüne katılması gerekiyor.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.