Salgın sona erdiğinde yeni bir dünya kurulacak

10.04.2020
A+
A-

Yeni başlangıç için büyük bir döneme girdik. Bu salgın sona erdiği zaman yeni bir dünya kurulacak. Türkiye olarak stratejik planlarımızı uygulamalıyız. Peki bundan sonrası, ağustos veya eylül gibi yeniden ictima-i hayata dönen insanlık, nasıl şekil alacak, ekonomik ve sosyal hareketlilik ne şekilde olacak. Durumu şimdilik iyi idare etsek de kalıcı ve sürdürülebilir bir stratejik plan ortaya koymak zorundayız. Herkes eteğindeki taşları dökmeli. Şapkasını önüne almalı ve büyük düşünmeli, daha güçlü olarak ayağa kalkmalıyız.

Türkiye’de yaklaşık olarak 120 bin dernek, 10 bin vakıf, 200 üniversite, 100 siyasi parti, 100 sendika, 100 tarikat, 100 cemaat ve 100 siyasi hareket, iş dünyası, sanayiciler, ihracatçılar, medya kuruluşları, aristokratlar, teknokratlar, bürokratlar, diplomatlar, yargıçlar, bilim adamları, yazarlar, generaller, akademisyenler, ilahiyatçılar, tasavvufçular, sanatçılar, sporcular, ekonomistler, stratejistler, odalar, barolar, borsalar, spor kulüpleri olmak üzere maalesef, ciddi anlamda kalıcı bir başarı, bilim ve teknik üretemedik. Kaliteli hizmet üretemedik. Herkes mevcut konumunu koruma peşinde. Kısır çekişmelerle enerjimizi tüketiyoruz. Çok daha iyisini yapacak güçlü bir potansiyele sahibiz. Büyük başarılar ortaya koyabiliriz. Bunun için stratejik vizyon ve stratejik bakış açısı gereklidir.

İnsani değerler, dini inanışlar, üretim, tüketim modeli, eğitim kalitesi ve sağlık sistemi, kapitalist ve sosyalist sistem savaşı karşısında ellerini ovuşturan siyonist emperyalist üst akıl, dijitalizm ve robotizm ile devlet yönetimleri, siyasi açılımlar ile halkın seçeceği idareci profili, ulaşım, haberleşme ve teknolojinin hayatımızdaki yeri ve gelecek bin yılın algı yönetme stratejileri ne olacak?

Tüm bu soruların cevaplarını ve hatta sorularını yıllar önce hazırlayıp hayata geçiren sözüm ona küresel süper akıllar ve süper aileler yanında bizim yapacaklarımız, düşüneceklerimiz stratejilerimiz ne olacak? Bizde herkes çok iyi eleştiriyor ama ortaya ciddi anlamda somut bir öneri koyan yok. Olanlar da çok dar kalıp, bir şahıs ve ideoloji eksenli, kendini beğenmiş, tek başına yol alıyorlar ve paylaşımcı değiller. Egoları bir kenara bırakmadan bu başarı sağlanamaz. Kimse kusura bakmasın.

Biz de boş durmadık, 2014 yılında çalışmalara başladık. Bu günleri gördük ve kamuoyu oluşturduk. Ülkemizde 40 olan düşünce kuruluşu sayısı 200’ü geçti. Kamu kurumlarında ve yerel yönetimlerde strateji geliştirme müdürlüğü kurulmasını sağladık. Bütün üniversitelerde stratejik araştırma merkezleri kurulmasını teşvik ettik ve destekledik. Henüz istenen seviyede değilse bile önemli bir mesafe kaydettik. Daha iyisi olabilir elbette.

Bizler de az sayıda vatansever ve idealist gençle yola çıktık. Öngörülerde bulunduk, riskleri düşündük, planladık, tartıştık ve sonuç bildirgesi hazırladık ve BİRSAM-Birlik Stratejik Araştırma Merkezi, USAM-Uluslararası Stratejik Araştırmalar Merkezi, Strateji Enstitüsü ve Strateji Derneği olarak ilgili ve yetkililere ilettik.

Şimdi bu çalışmaları daha güçlü ve daha profesyonel olarak yapma zamanıdır. Herkes eleştiriyor ama kimse başarı için elini taşın altına koymuyor. Eleştirmeyi ve kusur bulmayı artık bir kenara bırakalım. Yeni bir başlangıç yapalım. Eski hesapları bir kenara bırakalım. Kaçak ve korkak güreşerek başarı olmaz. Kendinizi de küçümsemeyin, değersiz görmeyin. Katılım sağlarsanız ve destek verirseniz, aradığınız sorulara doğru cevap, büyük fotoğrafı doğru okumak, tespitleri ve kalıcı çözümleri hep birlikte bulabiliriz. Birlikte başarabiliriz. Bunun için güçleri birleştirmek ve stratejik vizyon ortaya koymak zorundayız.

Akşemseddin (k.s) Hazretleri‘nin güzel bir sözüyle, sözlerimi nihayete erdiriyorum:
“Sen şartlara teslim olmazsan şartlar değişir, sana teslim olur. Çok çalışır, çok dua eder ve çok istersen Allah’ın rahmeti tecelli eder. Rahmet tecelli ettiğinde nice olmazlar olur.”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.