Meral Akşener: Bizim içimizde ciğerinde ur olan yoktur! 

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener esnafın zor durumda olduğunu ve iktidarın seslerini duymadığını söyledi. Son dönemde İYİ Parti içinde yaşanan tartışmalara da değinen Akşener, “Biz 40 kişiyiz bu siyasette, herkes birbirinin ciğerini bilir. Eğer o ciğerleri biliyorsak, ciğerleri ur olanlar çok dikkat etmelidir. Burada ciğerinde ur olan yoktur” dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener Ankara’da partisinin üye katılım programında açıklamalarda bulundu. Gerçekleştirdiği esnaf ziyaretlerinden gözlemlerini paylaşan Akşener, özellikle pandeminin ardından esnafın çok zor durumda olduğunu ve geçinemediğini ifade etti.

Ziyaret ettiği her ilde benzeri şikayetler aldığını belirten Akşener, esnafın zor durumda olduğunun altını çizdi. Akşener’in konuşmasının ardından, yeni üyelerin rozetleri bizzat Genel Başkan tarafından takıldı.

“BU, BİR CESURLAR ÖYKÜSÜDÜR”

İYİ Parti’nin normal bir zamanda kurulmadığını zor şartlar altında ve baskıya maruz kaldıkları bir dönemde kurduklarını söyleyen Akşener, “Yıkılmaz armada kabul edilen bir iktidar yapısının karşında, kaşınızı şöyle çevirseniz, başınızı böyle buraya baksanız suç kabul edildiği herkesin herkese bir iftira attığı, korkunun içimize sindiği Türkiye’de bir siyasi parti kurduk, hep birlikte kurduk ve pek çok şeye göğüs gerdik.

Kimimizin çocuğu işten atıldı, kimimizin eşi başka yere sürüldü, Kimimiz esnaftı; müfettişin biri gitti, biri geldi. Kimimizin yazdıracağı okulda bile sorun çıktı. Kraldan çok kralcı olanlar, ellerinde kocaman sopayla, İYİ Parti ailesinin içinde yer almak isteyen, teşkilatlanması için çalışan herkesin kafasına o odunu indirmeye çalıştılar ve indirdiler. Ama sizler Türkiye’nin her yerinde aynı iradeyi gösterdiniz. En hızlı, en çabuk, imece usulü ile teşkilatlanıp seçime girmeye hak kazanmış bir siyasi partiyi 6 ayda bu insanlar bu hale getirdiler. Bunu, ben ölünceye kadar anlatacağım. Bu, bir cesurlar öyküsüdür” ifadelerini kullandı.

 “BİZİM İÇİMİZDE CİĞERİNDE UR OLAN YOKTUR”

Partinin kuruluş sürecini ve bu süreçte yaşanan zorlukların, ardından Türkiye siyasetine etkilerinin üzerine 20-25 yıl sonra master ve doktora tezleri yazılacak bir hikaye olduğunu söyleyen Akşener, “Bunu o duygularda başarabilmek kolay değildi. Evlerimiz basıldı, çoluk çocuğumuz işsiz kaldı ama hepsine direnildi, kafa eğilmedi. Hepimize parmaklar salladılar 28 Şubat’ın Meral Akşener’ine kafir dendi ve o kafir sözünü sahada kullanmaya kalktılar, Allah’tan korkmadılar.

28 Şubat’ın Meral Akşener’ine hakaret edildi, tehdit edildi belinde silah olanlar tarafından gelen ölüm tehdidine ne kadar doğru bir iş olduğunu söyleyen, yazan gazetecimsiler oldu. Havuz medyasının daha evvel, ‘Meral Hanım ne olur’ diyenleri, benim bunu hak ettiğimi yazanlar söyleyenler oldu. Biz 40 kişiyiz bu siyasette, herkes birbirinin ciğerini bilir. Eğer o ciğerleri biliyorsak, ciğerleri ur olanlar çok dikkat etmelidir. Burada ciğerinde ur olan yoktur. Ben bu ülkede İçişleri Bakanlığı yaptım en zor zamanda o görevi yerine getirdim ve bizim içimizde ciğerinde ur olan yoktur” sözlerini kaydetti.

 “İDDİA EDİYORUM O 10 UÇAĞIN 5’İNİ SATARLAR”

Akşener şöyle devam etti:

“Şimdi iyi zamanımız. Seçime girildi, milletimiz bize teveccüh gösterdi, Meclis’te grup da kuruldu. Milletimizin vergileriyle, devletimizin verdiği parayla teşkilatımızı yönettiğimiz, son derece tutumlu şekilde bir sistem kurduğumuz bir siyasi parti. Genelde siyasi partilerin devletten aldıkları paranın nasıl kullanıldığından çok nereye kullanıldığı önemlidir. Biz, hukuki hatalar yapmadığımız gibi hayra vesile olacak şekilde harcıyoruz.

Biz o paranın 4’te birini il ve ilçe teşkilatlarına zorunlu olarak dağıtıyoruz. Çünkü o para teşkilatlardaki kardeşlerime helaldir. Onlar ceplerinden para harcadılar ya da birilerinden borç aldılar. İtibardan tasarruf olmaz deyip büyük harcamalar olmadığı, israf yapmadan yapılan harcamanın ne kadar erdemli olduğunu gösteren bir kaynak harcama metodu uyguluyoruz. İtibardan tasarruf olmaz diyen arkadaşlarımıza partimizin ekonomik düzenini incelemelerini öneriyorum. Ondan sonra iddia ediyorum o 10 uçağın 5’ini satarlar”

“CHP’YE, AKP’YE, İYİ PARTİ’YE OY VEREN ESNAFIN DURUMU FACİA”

Düzenlediği esnaf ziyaretlerinde gözlemlediği ve vatandaşlar tarafından kendisine iletilen sorunları her mecradan duyurmaya çalıştığını belirten Akşener, “Millet bizi çağırıyor diyoruz ya gerçekten millet bizi çağırıyor. Ne hikayeler dinliyoruz. 500 milyon dolarlık uçaklarla gezenlerin işitmesi gereken ne acılı günlük hayat hikayeleri dinliyoruz. Konya’dan bizi arayanlar var. Esnaftan, gençlerden, anneler var, EBA’dan dert yananlar var. Aksaray’dan Yozgat’tan, Nevşehir’den arayanlar var. Yani İç Anadolu’nun yüzde 70-75 AKP’ye oy veren ilçelerinden arayanlar var.

Çocuklar bilgisayar istiyorlar EBA için. Esnaflar arıyor diyor ki derdimizi söyleyin. Şu anda sadece yaptığımız iş vatandaşların derdini dinlemek, kürsü aracılığı ile grupta, il ve ilçe teşkilatları aracılığı ile yerel basında ses duyurmaktır. Birden bir şey ile karşılaştık çok uzun zamandır manevi değerler üzerinden bir itibar kaybettirme vardı o sistemi İYİ Parti yıkmaya başladı. Artık insanlar birbirlerinin gözlerinin içine bakmaya başladı. CHP’ye, AKP’ye, İYİ Parti’ye oy veren esnafın durumu facia. Vatandaş bunu fark etmiş durumda. Bizim yapmaya çalıştığımız şey seçmenin velinimet olduğunu göstermek. Bunu ağalara ve muhteremlere öğretiyoruz” ifadelerine yer verdi.

“DÜN BAĞIRIP ÇAĞIRANLAR, BUGÜN MEMLEKET MASASI KURULSUN DİYORLAR”

Esnaf ziyaretlerini gerçekleştiği bölgelerin yüzde 70 oranında AKP seçmeninin olduğu yerler olduğunu belirten Akşener burada esnafın şikayetlerini şöyle anlattı:

“İlçeye gidiyorum oraya ilk kez bir parti genel başkanı gelmiş. Diyorum ki siyaset rekabet işidir benden sonra diğer ağalar da gelir dedim. Bir vatandaş dedi ki abla gelmezler. O kadar korumayla buraya sığamazlar. Dedim o zaman daha alt kademe ağalar gelir. Dedi ki abla onlar da gelmez onlar dert dinlemeyi unuttular. Seçimden seçime AKP milletvekili adaylarının geldiği seçildikten sonra hiçbirinin bir daha uğramadığı ilçe esnafları gördük sizde görüyorsunuz. Yani yolun sonu görünüyor. Biz eğer o zor dönemde partimizi kurmamış olsaydık, bugün siyasette rekabet ortamının olması mümkün olabilir miydi? Biz, farklı bir siyasi partiyiz. Biz, kimseye düşman değiliz. Bize düşmanlık edenler dahil kimseye düşman değiliz. Biz sadece eleştirmeyiz çözüm önerisi de sunarız. Alıp uygulamak onların elinde.”

“İKTİDAR OLACAĞIZ”

Meral Akşener sözlerini şöyle tamamladı:

“Bugün buraya gelirken basını taradım. İlginç bir şekilde hem sosyal medyada hem de basında memleket masası var. Memleket masasının kurulup kurulmayacağını soruyorlar. Memleket masası İYİ Parti’nin teklifi. Nedir memleket masası? Pandemiyle, ekonomi, dış ticaret ile ilgili problemler bütün siyasi partiler otursun, sorunları konuşalım, çözüm önerileri getirelim, herkes kazansın, Türkiye kazansın, millet kazansın.

Dün bağırıp çağıranlar, bugün memleket masası kurulsun diyorlar. İYİ Parti her konuda fikri olan ve bunları paylaşan bir siyasi parti olamaya devam edecek. Biz milletimize hizmet etmek için bu partiyi kurduk. Göreceksiniz iktidar olacağız, memleketi yöneteceğiz, milleti refaha taşıyacağız.”

(Sözcü)