Manisa, Akşener ve Kılıçdaroğlu’nu bağrına bastı

Manisa, Akşener ve Kılıçdaroğlu’nu bağrına bastı
29.03.2019
A+
A-

Yerel seçimlere iki gün kala, Millet İttifakı liderleri CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Manisa’da onbinlerin katıldığı bir mitingle vatandaşlara seslendi.

Vatandaşın yoğun ilgisiyle karşılaşan Akşener ve Kılıçdaroğlu, okunan İstiklal Marşı ve Andımız’ın ardından kürsüye çıktı.

İş birliği adayı olan İYİ Partili Orkun Şıktaşlı, mitingde konuşan ilk isim oldu.Şıktaşlı, yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:

“Sevgili Manisalılar iki gün sonraki seçime hazır mıyız? İnşallah Mart’ın sonu bahar… İnşallah 1 Nisan’ın ardından bambaşka bir Manisa’yı kurmak için birlikte çalışacağız. Betona yatırım yapmayı bırakıp tarımı ve hayvancılığı destekleyeceğiz. Bizim bakış açımız, insanımızın zenginleşmesi üzerine olacak. Biz kendine yeten Manisa’yı kurduğumuzda, diğer iller de kendilerine yettiğinde, kendine yeter bir Türkiye olacak. Bizim belediyecilik anlayışımızda, yandaş anlayışı olmayacak. Akrabalarını işe aldıran bir belediyecilik anlayışımız olmayacak. Üreticinin ürününü alıp satarak aradaki farkı üreticiye vereceğiz. Çıkan çek yasası ile çiftçimiz nefes alamaz hale geldi. Hemen yanımızda, Aydın ve İzmir Büyükşehir belediyeleri var. 68 beldemiz var hepsine ayak bastım. Ama 2 bin 500, 3 bin nüfuslu yerler 300-400 nüfusa düşmüş, köye dönüşmüş. Hak, hukuk, adalet diyorum ve sözü iki büyüğümüze bırakıyorum.”

“KILIÇDAROĞLU: MANİSAYI ANKARA’DAN MI YÖNETECEĞİZ?”

Orkun Şıktaşlı’nın ardından ise kürsüye CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu çıktı.

Kılıçdaroğlu, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

“Hepinize yürekten sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Bizi, Cumhur İttifakı’ndan ayıran temel bir farklılık var. Manisa adayımızı dinlediniz. Güzel şeyler anlattı. Manisa’yı bütün kırsalla birlikte kucaklayacağını, kırsalda yaşayan herkesin derdine ortak olacağını söyledi. Onlarda ise belediye başkanı projelerini anlatamaz. Bir kişi konuşur herkes onu dinler.”

“Merak ediyorum: Manisa’yı Manisa’dan mı, yoksa Ankara’dan mı yöneteceksiniz? Adı üzerinde yerel seçim… Geçen gün sarayda oturan beyefendi konuştu. ‘Türkiye ekonomisinin sorumlusu benim. Yerel yöneticilerin yapacağı bir şey yok’ diyor. Yani bir belediye başkanı olacak ama her şeyden sorumlu benim. Merak ediyorum, böyle bir anlayışa hangi vatandaş gidip de evet diyecek? Her şeyi yurt dışından ithal ediyorlar. Bizim belediye başkan adayımız diyor ki, ‘kurun bir kooperatif’ eti de, sütü de, her şeyi de sizden alacağım2 diyor. Ne demek bu, Türkiye nefes alacak demektir. Bizim yönettiğimiz iller ekonomik olumsuzluklardan daha az etkilenecek, demektir.”

TANK PALET FABRİKASINI PEŞKEŞ ÇEKERKEN ORADA ÇALIŞANLARI DÜŞÜNDÜN MÜ?”

“17 yıldır adım atmadı, seçimden sonra ‘yatırıma adım atacağız’ diyor. İyi de Tank Palet Fabrikasını peşkeş çekerken bu yatırımları, orada çalışanları düşündün mü? İki Türkiye var. Bunlardan biri her şeyin bedava olduğu Saray sosyetesi… 12-13 uçağın var, yol parası yok, mutfak parası yok, hiçbir şey yok. Bir de bizlere bakalım. Anne işsiz, baba işsiz, çocuklar işsiz. Bunları söylediğim zaman ‘Bay Kemal yine konuşuyor’ diyor. Bay Kemal ağzına fermuar mı çeksin? Bay Kemal olmak için, bayrağına vatanına sahip çıkacaksın. Bay Kemal olmak için, sabahın köründe oğluna telefon açıp, ‘Paraları sıfırladın mı?2 demeyeceksin. Biz memleketimizde adalet, huzur istiyoruz. Hiçbir çocuk yatağa aç girmesin, esnaf-çiftçi kazansın istiyoruz, hukuk istiyoruz.”

“FRENİ PATLAMIŞ KAMYON GİBİ YOKUŞ AŞAĞI GİDİYORUZ”

“Bir siyasetçi için en büyük onur, vatandaşa harcadığı paranın hesabını vermesidir. Hesabını verebilen kişi kul hakkı yemeyen bir kişidir. O nedenle biz Orkun başkanımıza sonuna kadar güveniyoruz. Onu 1 Nisan’da başkanlık koltuğuna oturtacaksınız. 17 yıl geçti, AKP’ye o dönemlerde oy veren vatandaşlarımız, bunları 17 yıl omuzlarınızda taşıdınız. Dediler ki ‘tek başımıza iktidar olmak istiyoruz’, tek başlarına yönettiler. Vali, kaymakam, rektör ne istedilerse her istedikleri oldu. Referandum öncesi ‘Ben Cumhurbaşkanı olayım, bakın faizler dolar nasıl düşecek, bakın memleket nasıl uçacak’ dedi. Doğru memleket uçtu. Freni patlamış kamyon gibi, yokuş aşağı gidiyoruz. 17 yılda 2 trilyondan fazla vergi topladılar. 70 milyar dolar özelleştirme yaptılar, 500 milyar da borçlandılar. Şimdi şunu sor vatandaşım: ‘17 yılın sonunda bütün hükümetlerden fazla para harcadın, beni neden soğan kuyruğuna soktun.’”

“HANGİ ÜLKE SİLAH FABRİKASINI BAŞKA ÜLKEYE SATAR?”

“Ülkücü kardeşlerime soruyorum: Milliyetçilik hiçbir egemen gücün karşısında boyun eğmemektir. Trump telefon ettiği zaman, nefes almadan papazı bırakmak değildir. Milliyetçilik, kendi silah fabrikasını başka ülkeye peşkeş çekmek değildir. 20 milyarlık fabrikanın yüzde 49,9’unu Katar’a 25 yıllığına peşkeş çekiyorlar. Dünyada hangi devlet vardır ki, kendi ordusunun silah fabrikasını 25 yıllığına başka bir ülkeye peşkeş çeksin. Beka sorunu, ülkenin silah fabrikasını peşkeş çekmektir. Kendisine milliyetçi diyen kişi, ülkesinin silah fabrikası başkasına peşkeş çekilirken, ‘bir daha sen bu fabrikayı nasıl peşkeş çekersin’ der. Bu nedenle milliyetçi kardeşlerimin de, sandığa giderken bunu defalarca düşünmesi gerekir. 50 milyon dolar bulamadığı için bunu yapmış. Sen Suriyelilere 35 milyar dolar buldun da, ülkenin silah fabrikası için mi 50 milyon doları bulamadın? Ben sana bir haftada bulurum. O satışı iptal et. Katar ordusuna, 20 milyar dolarlık fabrikayı kaça verdin? Uçak içinse onun fiyatı o kadar değil. Ayrıca Türk devlet adamı, başka bir devlet liderinin verdiği uçağa biner mi?”

“AKŞENER: GEREKİRSE ÖLÜME GİDERİM”

Kılıçdaroğlu’nun konuşması sonrası kürsüye gelen İYİ Parti genel Başkanı Meral Akşener ise şu ifadeleri kullandı:

“Yerel seçim öncesi Millet İttifakı olarak yaptığımız son mitingdeyiz.  Burada çok güzel şeyler söylendi. Ama Cumhur İttifakı’nın başı görünen Sayın Erdoğan’ın, insanları ayrıştıran, insanlara iftira atan sözleri hepimizi derinden yaraladı. Bana ‘PKK’lı’ dediler. Bir İçişleri Bakanı çıktı Kandil ile sözleşme imzaladığımı söyledi. Bana söylediklerinde ben onlara cevap verebilirim. Ama bizzat Sayın Erdoğan, 29 belediye meclis üyemizin 29’unun da PKK’lı olduğunu söyledi. Yeni Şafak isimli bir gazetede 29 arkadaşımızın, isimlerini, soyadlarını ve vatandaşlık numaralarını ilan ettiler. “

“Dün Bursa’da Muş doğumlu, askerliğini yapmış, PKK ile mücadele etmiş, Kocaeli’ne yerleşmiş kardeşim Abdullah Uçar çıktı. ‘Ben Kürt’üm, PKK’lı değilim. PKK ile mücadele ettiğimi cümle alem bilir’ dedi. Bu 29 kişiden birisinin halasının oğlu şehit. Zannettiler ki korkacağız, zannettiler ki şehit yakınlarını ortada bırakacağız. Üzerimize gelinmesin diye bu kardeşlerimize sırtımızı döneceğiz. Bizi hiç tanımamışlar. Bu 29 kardeşimizin ortak özellikleri, Kürt kökenli olmaları, PKK’ya karşı mücadele etmeleri ve İYİ Partili olmaları. Ayıptır be ayıp. Bir Cumhurbaşkanı meydanlarda bunları söyleyemez.“

(Yanındaki çantayı gösterdi) “Bu çanta Yassıada’ta giderken rahmetli Menderes’in, Zincirbozan’a giderken rahmetli Demirel’in, rahmetli Ecevit’in elindeydi. Bu çanta Mamak’a giderken rahmetli Başbuğumuz Alparslan Türkeş’in elindeydi. Kadere bakın, bu çanta Pınarhisar’a giderken de Erdoğan’ın elindeydi. Pınarhisar’a giderken muktedirlere karşı boynunu eğmeyeceğini söyleyen Sayın Erdoğan, bu çantayı bugün benim elime verdi. Eğer hapsettirecekse, can baş üstüne. Buradan huzurlarınızda sesleniyorum. 1 Nisan’ı beklemeye gerek yok. Gel beni al da görelim bakalım. Ben bu çantayla Mamak’a gitmek isterim. Gerekirse ölüme giderim ölüme.”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.