Laf ola, beri gele…

Laf ola, beri gele…
02.07.2020
A+
A-

Ege’nin iki yakasından iki bilge insan…

Anadolu’nun duru sesi Yunus Emre diyor ki;

Sözünü bilen kişinin yüzünü ağ ede bir söz
Sözü pişirip diyenin işini sağ ede bir söz

Söz ola kese savaşı söz ola kestire başı
Söz ola ağılı aşı bal ile yağ ede bir söz…

Ve karşı kıyıdan Antik Yunan filozofu Platon;

“Konuşmak insanın aklını kullanma sanatıdır” diyor…

Bu güzel şiirden, bu güzel tanımlamadan yola çıkarsak;

Söylenen söze bakarak söyleyenin zeka seviyesini anlamak mümkün gözüküyor.

Nereden mi hatırladık Yunus’u, Platon’u?

Beyaz Gazete’den Pınar Işık Ardor’un DEVA ve Gelecek Partisi’ne ilişkin sorularına yanıt veren MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın demiş ki;

“Aslında bunlar, daldan bir elma düşmesini bekleyen sürüngenler, ağına bir böceğin takılmasını bekleyen örümcekler, savanda bir canlının kendi kaderiyle ölmesini veya parçalanmasını bekleyen akbabalar, aslanın yemlerinden artanla yetinmek zorunda kalan sahra tilkileri gibiler.”

Her ne kadar siyasi nezaketten uzak bulsak da buraya kadar olan eleştiriler Sayın Yalçın’ın kişisel değerlendirmeleri olarak görülebilir ve muhataplarının cevap vereceği düşünülebilir.

Ama bizi şaşırtan kısım bu noktadan sonra söyledikleri.

Devam ediyor Sayın Yalçın…

“Yapacakları en iyi iş, bir an evvel Cumhur İttifakına iltica ve iltihak etmek olur. Uzun vadede zaten şimdinin kimi muhalifleri de yelkenleri indirip bizim limanlarımıza yanaşacak. Cumhur İttifakı giderek daha büyüyecek ve bütün siyaset limanlarına hâkim ve kalıcı olacak.”

Hadi hep beraber söylenen söze bakarak, söyleyenin zeka seviyesini tahmin edelim.

Aptal mı dediniz?

Neden bu kadar acımasız bir değerlendirme yaptınız?

Madem bu iki parti bu kadar aşağılık,  niye Cumhur İttifakına çağırıyor mu diyorsunuz?

Aptal derken haklı olmanızı dilerim.

Zira tersini düşünmek Cumhur İttifakında olan mevcut partilerin de; Daldan bir elma düşmesini bekleyen sürüngenler kadar mide bulandırıcı, ağına bir böceğin takılmasını bekleyen örümcek kadar sinsi  olduğu sonucunu doğurur ki, bu durum çok daha vahim gözüküyor.

***

Devlet Bahçeli’nin;

“Sosyal medyada yaşanan dehşet verici ve şiddet dolu kirlenme nihayete ermeden bir daha ne Twitter hesabımı kullanacağım, ne de Facebook paylaşımı yapacağım. Bu konuda TBMM’de gündeme gelecek her muhterem ve müstesna kanun teklifine de sonuna kadar destek vereceğim.” şeklindeki son paylaşımını cevaplayan MHP Milletvekili Erkan Haberal;

“Yolun yolumuz, izin izimizdir. Bizler de siz bir daha twit atana kadar twit atmayacağız.” demiş.

Soyadına bakınca, daha anlamlı bir şeyler bekliyor insan değil mi?

“Mum dibine ışık vermezmiş” atasözünün canlı kanıtı muhterem.

Ve bunlar “Lidere sadakat şerefimizdir” diyen güruhun son temsilcileri.

Yalakalık yaparken bile adam gibi yapamıyorlar.

Söylenen söz üzerine düşündüğünü, o sözü değerlendirdiğini ima eden bir cümle kurma ihtiyacı bile duymuyor adam.

‘Yolun yolumuzdur, izin izimizdir’ deyip çıkıveriyor.

Öyle ya kendi adına düşünen Bilge(!) bir lider var nasıl olsa.

Neden düşünüp de kendini yorsun ki?

Unuttukları şey ise;

Sorgulamayan sadakatin sadece evimizin sadık bekçilerine has bir özellik olduğu…

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.