Koray Aydın’dan ‘yerel seçim’ çıkışı…

09.10.2018
A+
A-

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın, “İttifak gündemimizde yok. Mahalli seçimlerde partimizin iyi bir performans göstereceğine inanıyorum. Milletin benimseyeceği güçlü isimlerle sahaya çıkacağız” dedi.

İYİ Parti Teşkilat İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın, Yeniçağ‘a açıklamalarda bulundu:

-Teşkilatların yapılandırma çalışmaları ne durumda?

“Önümüzde bir mahalli seçim var. Bu seçime hazırlanabilmek adına bir strateji belirleme zorunluluğu vardı. Genel seçim sürecinde sahada tecrübe kazanmış, emeğini gayretini ortaya koymuş büyük bir fedakârlıkla çalışan bir çekirdek kadro oluştu. Bu çekirdek kadrolar muhafaza edilerek, üzerine de çalışma arzusu olan, o günün şartlarında fedakârca çalışan arkadaşlarımızın da bir ikinci halka olarak içinde yer aldığı bir yeniden yapılandırma projesinin gerekli olduğuna inanıldı.

Bunun hayata geçirilmesine yönelik partimizin başkanlık divanı 81 ilin yapılandırılabilmesi için bir tavsiye kararı aldı. Teşkilatların yenilenmesi için iki yol vardır. 1’incisi genel merkezin elinde olan fesih hakkını kullanmaktır. 2’incisi ise yarıdan bir fazla istifalarla oraların boşalmasını sağlayarak daha sonra yeni atamalarla yapılandırmasını oluşturmaktı. Biz birincisini tercih etmedik. İkinci yolun daha şık daha insanı olacağını düşündük. Çünkü istifa insan iradesi ile verilen karardır. İnsanların şahsiyet ve kişiliklerine fırsat tanıyan istifa müessesinin hayata geçirilmesi gibi bir yol izlendi. Biz kimseyi istifa edin diye de aramadık. Üstün bir anlayış ile bu işi çözüme ulaştıran İYİ Parti teşkilatlarına Türk milleti adına teşekkürlerimizi ve minnetlerimizi sunuyoruz.

Çünkü onlar, Türk milletinin geleceğinin kurtarılmasına yardımcı olmak adına yeniden yapılanma projesine inanarak böyle bir adım attılar. Şu an itibarıyla 78 il teşkilatımızda görevlendirmeleri yapmış bulunuyoruz. Önümüzdeki hafta içinde 3 ilimizin de atamasını gerçekleştireceğiz. Böylece 81 ilimizi tamamlamış olacağız. İlçe teşkilatlarımızdan da benzer talebin gelmesi üzerine aynı çalışmaları oralarda da devam ettiriyoruz.”

 – Nasıl yönetimler oluşturuluyor?

“İstifalardan sonra il başkanlıklarının hemen hemen yüzde 50’sine yeni isimler atandı. Diğer yarısında ise eski isimlerle devam edildi. Ama bütün bunlar yapılırken bir önceki yönetimlerin çekirdek kadroları muhafaza edildi. Buna ek olarak mahalli seçim stratejimize uygun olarak saha çalışması yapabilecek, kapı çalabilecek, evleri ziyaret edebilecek, sokak sokak gezerek seçim çalışmalarımıza katkı sağlayabilecek organizasyon kabiliyetine sahip insanların da katılımı ile tabiri caizse mahalli seçimde göğüs göğse mücadele edecek bir yeni yapı inşa etmeye çalışıyoruz. Hedefimiz Ekim sonuna kadar önemli bir kısmını halletmektir. Amacımız biran önce teşkilatlarımızın yeniden yapılandırılmasını bitirmektir.

Önümüzdeki haftadan itibaren programlı şekilde mahalle teşkilatlanmasını da başlatıyoruz. Onun startını haftaya vereceğiz. Bu konuyla alakalı il başkanlarımızı toplantıya davet ederek mahalle teşkilatlanma modelimizi kendilerine anlatacağız. Teşkilat başkanlığı olarak mahalle teşkilatlanmasını sıkı bir şekilde takip edeceğiz. Bizim en önem verdiğimiz ve ciddiye aldığımız alan bu alandır. Çünkü bu parti il ve ilçe düzeyinde ki örgütlenmesini zaten yerine getirdi. Yenilenmenin sonucunda ana hedefimiz mahalle teşkilatlanmasını süratle yaparak seçime mahallelerde de örgütlü ve oradaki insan gücünü de sahaya indirebilen bir parti gücüyle seçimlere girmek istiyoruz.”

 – Yerel seçimlerde örtülü de olsa bir ittifak söz konusu mu?

“Bütün bu çalışmalar beraberinde otomatikman belediye başkan aday adaylığını da gündeme getiriyor. Çünkü il yapılanması için illere giden görevli arkadaşlarımız yaptıkları istişarelerde ‘belediye başkanı kim olmalıdır, kimlerin kamuoyunda ismi öne çıkıyor?’ gibi durumla da karşı karşıya kalıyorlar. Biz bunları da raporluyoruz. Mahalli iradeler başkanlığımıza bunları ileterek birbirine paralel bir çalışmayı eş zamanlı sürdürüyoruz. Mahalli seçimlerde İYİ Parti’nin iyi bir performans göstereceğini düşünüyorum. Gündemimizde ittifak yok.

Ama şunu iyi biliyoruz seçmen bu ittifak işini sandıkta çok iyi yapıyor. Elbette ki bu sözlerimin altı doldurulacaktır. Bu manada toplumun kabullenebileceği güçlü isimleri belirleyerek sahaya çıkmayı hedefliyoruz.  Böyle bir kadro oluşturmaya gücümüz var. Çünkü biz artık 24 Haziran seçimlerinin öncesinde ki fukara parti olmayacağız. O süreçte cebimiz delikti paramız yoktu. Gerekli çalışmalarımızı yapamadık. Profesyonelce bir organizasyonu hayata geçiremedik. Ama helal paralarla yaptığımız mücadele sonucunda milletimiz bize TBMM’de grubu olan güçlü bir muhalefet görevi yükledi. Bu sorumluluğumuzun farkındayız. Çünkü 24 Haziran’dan bu yana Türkiye’de çok şey değişti. Biz seçimden önce Türkiye’nin krize gireceğini ve kötü yönetildiğini vurgulamıştık. Üretime dayalı olmayan sürekli artan dış borç ile ülkemizin iktidar partisi ile felakete sürüklendiğini belirttik. Bunun sonunda gözyaşı olduğunu ifade ettik. Vatandaşın cebine elini uzatan bir yönetim anlayışı olacağı yönünde uyarılarda bulunduk. Haklı olduğumuz ve ne kadar doğru şeyler söylediğimiz seçmen tarafından anlaşıldı.

Bizim bu gerçekçi yaklaşımımızın mahalli seçimlerde karşılığının olacağını düşünüyorum. Halkı kandırmış ve yalancı duruma düşmüş bir siyasi iktidar var. 24 Haziran’dan sonra Türkiye’nin uçacağını söyleyen iktidar bugün gelinen noktada ekonomik krizi kendi itiraf ediyor. Her alandan büyük zamların uygulandığı dar gelirlinin geçim sıkıntısına düştüğü bir dönem yaşıyoruz. İktidarın ülkeyi yaşanmaz hale getirdiği bir ekonomik tablo ile karşı karşıyız. Bu tabloya bakan halkımız dönüyor iktidar tarafına baktığında iki tane parti görüyor. Biri Türkiye’yi bu felakete götüren mevcut iktidar. Diğeri ise onun eteğinde siyaset yaparak ona destek olan bütün bu sonuçlardan en az iktidar partisi kadar sorumluluğu bulunan diğer siyasi parti. Muhalefet cephesinde ise İYİ Parti, CHP, HDP ve Meclis’te temsil edilen SP ve DP var. Bunların içerisinde CHP’nin alanı ayrı, HDP’nin alanı ayrı, İYİ Parti’nin alanı ayrıdır. Ama İYİ Parti alan konumlanması olarak bu sıkıntılardan bunalmış kitlelerin partilerinden uzaklaşması ile birlikte ciddi bir alternatif olma özelliğini koruyor. Mahalli seçimlerde bu durumun İYİ Parti’nin elini çok güçlendireceğini görebiliyoruz. İYİ Parti kuruluş felsefesine dayalı olarak konumlandığı yerde merkeze yüzünü dönecek bütün kitlelerin bir çekim merkezi olma özelliğini taşıyor.

Bu anlamda mahalli seçimlerden başarılı bir sonuçla çıkacağımızı belediyelerde ehil kadroların iş başına geleceğini bugünden söyleyebiliriz. Kimse şunu unutmasın. Bir partinin en güçlü dayanağı mahalli seçimlerle oluşmuş seçilmişleridir. Muhtarlar, belediye meclis üyeleri, belediyeler ve il genel meclis üyeleridir. Aslında partilerin itici gücü buradadır. Bizim 24 Haziran’da böyle bir gücümüzde yoktu. Ama inşallah nasip olacak mahalli seçimlerde yerelde de güçlenmiş bu alanda da genel seçimdeki gibi takviye almış ve alt yapısını güçlendirmiş bir İYİ Parti Türkiye’nin geleceğinin umudu bir siyasal harekettir.”

MÜCADELEMİZ ÜLKEMİZİN GELECEĞİ İÇİN

– AKP ve MHP arasında zaman zaman görüş ayrılıkları yaşanıyor.  Bu ortaklık sizce son bulur mu? 

“AK Parti ve MHP’nin ittifaka ihtiyacı var. İkisi de pazarlık yapmak istiyor. Sonucunda AK Parti’nin karlı MHP’nin zararlı çıkacağı bir süreç yaşanacağını şimdiden söyleyebiliriz. Sayın Devlet Bahçeli İstanbul’da aday göstermeyeceğiz diyerek Ak Parti’ye bir jest yaptı. Bunun sonucunda ise AK Parti sözcüleri Türkiye’nin tamamında aday çıkaracaklarını bir de MHP’nin elinde olan belediyeler için ‘biz zaten ikinci partiyiz niye sizi destekleyelim, mesela Adana’yı 2 bin oyla kaybettik’ diyerek kendi adayları ile gireceklerinin işaretini veriyorlar. Bu konuda bir anlaşma zeminin zor olduğunu dile getiriyorlar. AK Parti ve MHP’den ayrılacakların yüzünün İYİ Parti’ye dönük olması nedeniyle bu durumdan karlı çıkan parti yine İYİ Parti olacaktır.

MHP’nin gerilim stratejisi uygulaması ve insanları birbirine düşürebilecek tehdit söylemlerinde bulunmasının böyle bir düşüncenin ürünü olduğunu düşünüyorum. Ama bunların faydası yok. Gerçekler üzerinden siyaset yapan İYİ Parti kendi doğruları ile yoluna devam edecektir. Çünkü biz mücadele kültüründen gelen insanlarız ve ne yaptığımızı biliyoruz. Tek adama dayalı devlet düzeni içinde yaşamak istemiyoruz. İçinde adalet olmayan tek kişinin buyurgan tavırları ile yarın ne olacak sorusunun cevabının verilemediği bir Türkiye’de yaşamak istemiyoruz. Biz hazinenin bir yağma anlayışı ile yavrularımızın geleceğinin elinden alınmasına seyirci kalamayan insanlarız. O nedenle mücadelemiz şahsi değil ülkemizin geleceği için. Ben her zalimin bir sonu olduğuna inanıyorum. Tarih bunun sayısız örnekleri ile dolu. Güç zehirlenmesi yaşayanların ve onlara destek vererek payanda olanların akıbetlerine yönelik tarih sayfalarında sayısız örnekler var. Zoru seçen ve adaleti arayanların cenabı Allah yar ve yardımcısı olsun.”

KİMSEYİ KORKUTAMAZSINIZ

– İYİ Parti Genel Başkanı Akşener’in evinin önünde bir grup MHP’li tarafından yapılan provokasyonu nasıl değerlendiriyorsunuz? 

“TBMM’de grubu bulunan siyasi partilere tanınmış bir hak var. Her Salı günleri grup toplantıları yapılır. Demokratik işleyiş içerisinde siyasi partiler bu vasıtayla birbirlerine cevap verebilirler. Bunun yolu tehdit şantaj değildir. Hele hele ana kuzusu gençleri bir siyasi parti liderinin evinin önüne göndererek korkutmak amaçlı bir provokasyona kalkışmak hiç değildir. Siyasetçinin görevi aklın önderliğinde ortamı sakin tutmaktır. Türkiye şartlarında en çok birlik ve beraberliği ihtiyacın olduğu böyle dönemlerde toplumu kışkırtarak ayrıştırma tohumları ekmek değildir. Bu bakımdan o akşam yapılanlar talihsiz bir girişimdir. Bunun ülkeye bir faydası olmayacağını hatırlatmak istiyorum. Kimse kardeşi kardeşe kırdırmasın. Kimse başkalarının evlatları üzerinden şiddet iklimi ekmesin. Bunun yapanlara da hiçbir faydası olmaz.

Siyasete ekilen nifak tohumlarının bu ülkenin insanlarını ayrıştırmasına müsaade etmeyeceğiz. Biz o gün genel başkanımızın evinin önüne gelen o yavrulara bile büyük haksızlık yapıldığını düşünüyoruz. Onların da anne ve babaları var. Onları bir emirle oraya gönderen insanların ellerini kalbinin üzerine koyarak bu ana kuzularını götürüp onları bir art niyetin aracı haline getirmelerini üzüntüyle karşılıyoruz. Bunlara gerek yok. Kürsü sizin ne söylemek istiyorsanız Salı günleri söylersiniz. Gençleri ortaya atarak ve onlara abilik yapanları da aynı üslup içine sokarak şunu bilin ki kimseyi korkutamazsınız. Korkuyu yenmiş insanlara karşı böyle bir üslup içesinde bir çatışma ortamı yaratmak bu ülkeye yapılacak en büyük kötülüktür. Biz hiçbir kardeşimizle kavga etmek veya sürtüşmek istemiyoruz. Fikirlerimizi net olarak söylüyoruz.  Fikri manada söylenecek her söze verilecek cevabımız olacaktır. Çünkü haklıyız ve doğru olanı yapıyoruz. Bizler zor olanı seçtik ve güce teslim olmadık. Hakka teslim olduk. Hakkın bize gösterdiği yolda zalimin karşısında mazlumun yanında olan mücadelemizi sürdüreceğiz.”

(Kaynak: www.yenigaste.com)

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.