Kapalı Maraş 46 yılın ardından kademeli olarak açılıyor

Kapalı Maraş 46 yılın ardından kademeli olarak açılıyor
07.10.2020
A+
A-

KKTC sınırları içerisinde bulunan ve 46 yıldır kapalı olan Maraş’ın kamuya ait olan sahil kısmı yarın sabah itibarıyla kullanıma açılıyor.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) sınırları içerisinde yer alan ve 46 yıldır kapalı olan Maraş bölgesinin bir bölümü yarın sabah itibarıyla halkın kullanımına açılıyor.

1974’teki Kıbrıs Barış Harekatı sırasında Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından ele geçirilen ve yerleşime kapatılan Maraş’ın kademeli olarak açılım süreci başlıyor.

KKTC Başbakanı Ersin Tatar, dün Ankara ziyareti sırasında Maraş’ın açılmasıyla ilgili kararı duyururken Maraş’ın açılmasına dair hazırladıkları yol haritası doğrultusunda çalışmaları bir aşamaya getirdiklerini ve ilk somut adımı attıklarını kaydetmişti.

Tatar, “Kendi toprağımızın kamuya ait olan sahil ve Demokrasi Caddesi ile kıyı bölgesini halkımızın istifadesine sunmak üzere fiilen çalışmalarımızı başlatıyoruz.” demişti.

Adeta hayalet bir şehre dönüşen Maraş’a böylece ilk can suyunu verdiklerinin altını çizen Tatar, “İnşallah perşembe günü sabah saatlerinde Maraş sahilinden istifade etmeye hep birlikte başlayacağız.” şeklinde konuşmuştu.

Bir dönemin en gözde tatil yöresi ve Hollywood yıldızlarının uğrak yeri olan kapalı Maraş, Ada’yı ikiye ayıran yeşil hat üzerinde ve bir tampon bölge konumunda bulunuyor.

46 yıldır kapalı olan ve “Hayalet Şehir” olarak da anılan Maraş, yıllardır devam eden Kıbrıs müzakerelerinde pazarlık konusu oldu.

Türk tarafının iyi niyetli adımları neticesinde Maraş’ın defalarca yeniden yerleşime açılma girişimi oldu ancak her seferinde sonuçsuz kaldı.

Rum tarafı Maraş konusunda uzlaşmaz tavrını sürdürdü

Birleşmiş Milletler (BM) himayesindeki Kıbrıs müzakerelerinde kapsamlı bir çözümün parçası olarak da görüşülen Maraş konusu, Rum tarafının uzlaşmaz tavrı sebebiyle çözülemedi.

Maraş, 1980 ve1990’lı yıllarda bu defalarca masaya getirilmiş olmasına rağmen Rum kesiminin karşı çıkması sebebiyle neticeye kavuşturulamadı.

1993’te dönemin BM Genel Sekreteri Butros Gali’nin önerdiği güven artırıcı önlemler paketi çerçevesinde, Türk tarafı, Lefkoşa Uluslararası Havaalanı’nın açılması karşılığında, Maraş’ın BM idaresinde iki tarafın ortak kullanımına açılmasını kabul etti ancak bu plan Rumlar tarafından kabul görmedi.

KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın 2003’te Rum lider Tasos Papadopulos’a, Kıbrıs’ın her iki tarafına yönelik ve buralardan gerçekleşecek dış ticaret, ulaşım, seyahat ve kültürel ile sportif aktivitelere uygulanan tüm kısıtlamalar kaldırılması karşılığında, Maraş’ın Rum kesiminin kontrolüne verilmesi önerisi de Rum tarafında karşılık bulmadı.

2004’te yapılan Annan Planı referandumunun Rum kesimi tarafından kabul görmesi halinde, Maraş, Rum tarafının denetimine bırakılacaktı. Kıbrıs Türklerinin Annan Planı’na yüzde 64,91 ile “evet” demesine rağmen Rumların yüzde 75,83 ile “hayır” demesi bu çözüm fırsatını da ortadan kaldırdı.

En son 2017’de Crans Montana’da yapılan Kıbrıs Konferansı yine Rum tarafının uzlaşmaz yaklaşımı yüzünden sonuçsuz kalınca, kapsamlı bir çözüm ihtimalinin neredeyse imkansız olduğu görüldü.

Maraş’ın açılım süreci geçen yıl başladı

KKTC’de 22 Mayıs’ta kurulan Ulusal Birlik Partisi (UBP) – Halkın Partisi (HP) koalisyon hükümeti, Maraş’ın Türk idaresinde yeniden yerleşime açılmasıyla ilgili çalışmalar başlattı.

KKTC’de geçen yıl 18 Haziran’daki Bakanlar Kurulu toplantısında Maraş’ın açılması konusunda adım atılarak uzman ekiple bilimsel envanter çalışması yapılması yönünde karar alındı.

Geçen yıl temmuzda bölgede yapılan ilk envanter çalışmasına Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay da katılırken KKTC Başbakanı Ersin Tatar da bölgede incelemelerde buldu.

Tatar ve Özersay, daha sonra defalarca Maraş’ın açılması yönündeki görüşlerini dile getirdi.

Başbakan Tatar, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, hükümet olarak kapalı Maraş konusunda bir adım atıldığını, ezberin bozulduğunu belirtmişti.

Maraş’ın 46 yıldır kapalı olarak, bir hayalet şehir haline geldiğini dile getiren Tatar, bu bölgenin açılması konusunda uluslararası hukuka da ters düşmek istemediklerini söyleyerek, “Bizim düşüncemiz, oradaki mal ve mülklerin eski sakinlerine iade edilmesi şartıyla Maraş’ın açılmasıdır.” ifadelerini kullanmıştı.

Özersay da Maraş projesinin, bölgenin KKTC yönetimi altında eski sakinlerinin yerleşimine açılması olduğunu belirtmişti.

Türkiye Barolar Birliğinden Maraş’ta toplantı

Son olarak Türkiye Barolar Birliğince (TBB) 15 Şubat’ta Maraş’ta “Hukuki, Siyasi ve Ekonomik Yönleri ile Kapalı Maraş Açılımı Toplantısı” düzenlenmişti.

Toplantının sonuç bildirgesinde, “Kapalı Maraş’ın 1974 öncesi sakinlerinin ve hak sahiplerinin menfaatlerini gözetecek şekilde, uluslararası hukuka ve hakkaniyete uygun olarak açılması öngörülmelidir.” ifadeleri yer almıştı.

Öte yandan, geçen yıl ağustosta KKTC Başbakan Yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığı, KKTC Türk Basını ve Dış Basın Birliğine kayıtlı basın mensuplarına Kapalı Maraş’ı gezdirmişti. Maraş’ı Dışişleri Bakanlığı yetkilileri eşliğinde gezen gazeteciler, bölgenin tarihi ve statüsü hakkında bilgi almıştı.

EVKAF, Maraş’ın vakıf arazisi olduğunu belirtiyor

Ada’daki Osmanlı mirası Kıbrıs Vakıflar İdaresi (EVKAF), kapalı Maraş’ın bulunduğu arazinin EVKAF’a olduğunu belirtiyor.

EVKAF Genel Müdürü İbrahim Benter, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kapalı Maraş bölgesinin 4 bin 500 dönüm civarında olduğunu belirterek, bu alanın Lala Mustafa Paşa Vakfı, Abdullah Paşa Vakfı ve Bilal Ağa Vakfı olmak üzere 3 vakfa ait olduğunu söylemişti.

Benter, Lala Mustafa Paşa’nın, Kıbrıs’ı fethettikten sonra o bölgedeki arazileri kendi parasıyla satın alarak vakfettiğini ve 300 yıl bu araziler vakıf arazisi olarak kullanıldığını kaydederek, “Orada cami ve türbeler var. Fakat İngiliz idaresi döneminde hukuka aykırı bir şekilde bu araziler Rumların ve kilisenin üzerine geçirilmiştir. Aslında Rumlara ve kiliseye mülkiyet hakkı değil kullanım hakkı verilmişti, İngilizler de bunu itiraf etmişti. Dolayısıyla kapalı Maraş yüzde 100 vakıf arazisidir. Bizim elimizde bunu ispat eden tüm vakıf senetleri ve İngiliz tapuları vardır. Ümidimiz kapalı Maraş’ın kullanıma açılması ve vakıf arazisi olarak kullanılmasıdır.” ifadelerini kullanmıştı.

BM Güvenlik Konseyi’nin 1984’te Maraş ile ilgili aldığı 550 sayılı kararda, “Maraş’ın herhangi bir bölümüne kendi sakini dışındaki insanların yerleştirilmesi çabalarını kabul edilmez olarak niteler ve bu bölgenin BM yönetimine devredilmesi çağrısında bulunur.” ifadeleri yer alıyor.

Türkiye’den “üst düzey” destek

KKTC’de Maraş’ın yeniden yerleşime açılmasıyla ilgili çalışmalar Türkiye tarafından da büyük destek gördü.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Tatar’ın Ankara ziyareti sırasında yaptığı konuşmada, Maraş’ın yeniden kullanıma açılmasının KKTC vatandaşları açısından önemini çok iyi bildiğini vurgulamıştı.

Erdoğan, ilk adım olarak Kıbrıs Türk halkının perşembe sabahından itibaren Maraş’ın sahil şeridinden faydalanmak üzere kapalı bölgeye girebilecek olmasından memnuniyet duyduklarını belirterek, “Kullanıma açılan bölgede hiçbir özel mülk bulunmaması sebebiyle herhangi bir mağduriyete yol açılmayacağı için karşı tarafın itirazları şimdiden boşa çıkmıştır. Mülkiyet haklarına saygı gösterilerek yürütülen çalışmaların bir an önce sonuçlandırılarak Maraş’ın bütünüyle kullanıma açılmasını temenni ediyoruz. Bu konuda KKTC makamlarına her türlü desteği vermeye hazırız.” demişti.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ise dün Maraş ile ilgili alınan kararın arından sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Uzun zamandır atıl kalarak içimizi sızlatan güzel Maraş’ı, hakkaniyete ve hukuka uygun bir şekilde açıyoruz.” ifadesini kullanmıştı.

(AA)

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.