İYİ Parti yol ayrımında…

İYİ Parti’nin 2. Olağan Kurultayında yaşananlar partiyi bir yol ayrımına getirdiği İzmir Milletvekili Dr. Aytun Çıray’ın SÖZCÜ gazetesi yazarı Uğur Dündar’a yaptığı açıklamalarla gün yüzüne çıktı.

25 Ekim 2017 tarihinde Meral Akşener’in liderliğinde kurulan İYİ Parti, her ne kadar MHP içinden ayrılanlarla kurulmuş olsa da kısa zamanda merkez sağ içerisinde yerini aldı. Partinin kongrelerinde ilk dönemlerde su yüzüne çıkmayan ülkücü ve demokratlar arasındaki mücadele son kurultayda bariz olarak ortaya çıkmış oldu.

İYİ Parti’nin kurulmasında ve TBMM’de yer almasında büyük emeği olan İzmir Milletvekili Aytun Çıray, gazeteci Uğur Dündar’a yaptığı açıklamalarla partinin nereye evirildiğini açıkça anlattı.

Aytun Çıray, “Geçen 2019 Ekim ayında, hem yetkili organlarımızda dile getirdim, hem de TBMM’de konuşarak Cumhur İttifakı’nın bir kurgusunu ve amacını anlattım. Neydi o? Daha düne kadar içli dışlı oldukları HDP’yi şeytanlaştırarak, onun üzerinden “Millet İttifakı”nı bir daha kurdurmamak veya iki partiyle sınırlamak. Bunun için CHP yalnızlaştırılıyor. Bizim içimiz de bu nedenle karıştırıldı. 20 Eylül kurultayı, aşağı yukarı hiç sorunu olmayan ve yükselme trendine giren İYİ Parti’ye makas değiştirtmek amacını taşımaktadır. Halk nezdinde siyasi itibarının zirvesinde olan birinin, bir önceki kurultayda 3. sıradan seçilip sonrakinde ilk ellide bile olamamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu çok iyi bilinir. Kurultayda, “Kara liste” aracılığı ile bir alan temizliği yapılmıştır. Bu operasyonları yapanların İYİ Parti’nin güven kaybedeceğini bilmemeleri mümkün değil. O halde parti dışındaki güçlere kadar uzanan bir rahatsızlık vermiş olmalıyım, olmalıyız. Bu bir alan temizliğidir” dedi.

Peki ne oldu da İYİ Parti içerisinde sular bir anda bulandı?

Yakın zamanda HDP’lilerin tutuklanmasına Millet İttifakı içerisinde tek sessiz kalan parti İYİ Parti’ydi. Fakat son yerel seçimlerinde Millet İttifakına sandıkta verdiği destek ile başta İstanbul ve Ankara olmak üzere bir çok Büyükşehir belediyesi el değiştirdi ve bu belediyelerde İYİ Parti meclis üyesi kazandı. Bir başka gerçek ise İYİ Parti’nin anketlerde barajın altında kalması, yükselişe geçememesi ve Akşener’in kaybetmesine rağmen Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda ısrar etmesi.

İYİ Parti’nin merkez sağdaki boşluğu doldurmak yerine MHP alternatifi bir parti görünümüne devam etmesi ve Koray Aydın’ın yeniden teşkilatların başına getirilmesi, merkez sağdan gelenlerin bilerek liste dışı bırakılması, tüm dengelerin değişmesine neden oldu.

Şimdi düşünmek gerekir; olası bir erken seçimde İYİ Parti tek başına seçimlere girecek olursa ne olur?

Anketler barajın altında gösteriyor; ya Millet İttifakında kalacak ki şu an Akşener’in takındığı tavırla çok zor, ya Cumhur İttifakının içinde yer alacak siyasi hayatını devam ettirmek için.

Akşener, eğer Cumhur İttifakının içinde olursa HDP’yi bahane ederek kendi tabanını nasıl partide tutacak?

İşte merkez sağda B planı o zaman devreye girecek ve İYİ Parti’nin içerisinden yeni bir parti Millet İttifakının içinde, yeni bir isimle yerini alacak ve TBMM’de yerini alacak gibi duruyor.

Unutmayalım ki son günlerde Akşener, parlamenter sistem yerine iyileştirilmiş sistemden bahsediyor ve Millet İttifakını ağzına dahi almıyor. Kulisler ise Akşener’in Cumhur İttifakıyla hareket edeceğini kulaktan kulağa fısıldıyor. Hatta Akşener’in, olası bir erken seçim sonrası Cumhurbaşkanı yardımcılığı da konuşuluyor.

Tüm bu gelişmelerde hedefte bulunan Akşener ve Koray Aydın, sessizliğini koruyor ve Cumhur İttifakından son günlerde İYİ Parti’ye yönelik tek bir eleştirinin olmaması dikkatlerden kaçmıyor.

Türk siyasetinde olmaz olmaz demeyin, dün erken seçim yok diyenlerin bir hafta sonra erken seçim kararı aldığını biliyoruz. Yan yana gelmesi mümkün olmayanların birlikte hükümet kurduklarına geçmişte şahit olmadık mı?

Velhasıl Cumhur ve Millet ittifakları arasında ciddi bir stratejik mücadele var; kimler kazanır, kimler kaybeder sandık kurulduğunda göreceğiz.