İnsanca yaşamak, herkesin hakkı…

İnsanca yaşamak, herkesin hakkı…
12.12.2019
A+
A-

Doğu Türkistan’da yaşananlara dikkat Türkiye Kamu-Sen üyeleri, Birleşmiş Milletler’in dünyanın kanayan yarası haline gelmiş olan bu soruna eğilmesini istedi.

Dünya İnsan Hakları gününde bir basın toplantısı düzenleyen Kamu sen üyeleri Doğu Türkistan’da yaşanan insanlık dramına dikkat çekti. Türk Eğitim 2 Nolu Şube Başkanı Fatih Gümüş, Türk Diyanet- Sen Bursa Şube Başkanı Hilmi Şanlı, Türk Eğitim 2 Nolu Şube Başkanı Altuğ Meşe, Türk Tarım- Sen Bursa Şube Başkanı Adil Aykut, Türk Yerel Hizmet- Sen Muhammet Yılmaz, Türk İmar Sen Bursa Şube Başkanı Ünsal Ocak, Türk Buro-Sen Bursa Şube Başkanı İbrahim Bulut’un yanı sıra Türkiye Kamu Çalışanları Kalkınma ve Dayanışma Vakfı Bursa Şube Başkanı Muammer Kurnaz’ın da katıldığı basın açıklamasını Türk Sağlık Sen Sabit Karabayır yaptı.

Karabayır, açıklamasında Çin hükümetinin doğu Türkistan’da uyguladığı zulum karşısında Birleşmiş Milletlerin devreye girmesi gerektiğini söyledi.

Karabayır, “Çin hükümeti, zorla kendi topraklarına kattığı ve zorla vatandaş yaptığı soydaşlarımızdan yaşama hakkını dahi esirgerken hangi insan hakkından bahsedecek, hangi değerleri savunacağız? Bu nedenle özellikle Birleşmiş Milletler’in dünyanın kanayan yarası haline gelmiş olan bu soruna eğilmesini istiyoruz. Dünya İnsan Hakları Günü’nde Türk hükümetinin de Birleşmiş Milletler nezdinde derhal girişimlerde bulunmasını bekliyoruz” dedi.

SENDİKAL HAK İNSAN HAKKIDIR

“Sendika olarak örgütlenme ve hak arama mücadelemizi temel insan hakkı olarak kabul etmekte, kutsal bir hak olarak telakki etmekteyiz” diyen Karabayır, “Bir sendika olarak örgütlenme ve hak arama mücadelemizi temel insan hakkı olarak kabul etmekte, kutsal bir hak olarak telakki etmekteyiz. Bu hakkımızı kullanmak noktasında, ülkemizdeki düzenlemeleri ve uygulamaları uluslararası sözleşmelerle belirlenen standartlara çıkarmak için mücadele vermekteyiz. Ülkemizi yönetenlerden talebimiz, uygar toplumlarda olan ekonomik, sosyal ve sendikal hakların ülkemiz çalışanlarına da sağlanması yönündedir. Günümüzde değişen toplumsal ve ekonomik yapı nedeniyle, insanların büyük çoğunluğunun yegâne yaşam kaynağı, sahip oldukları iş ve elde ettikleri gelirdir. Dolayısıyla en temel insan hakkından biri olan çalışma hakkı, giderek daha yaşamsal hale gelmektedir. Küreselleşen dünyada, küresel sermayenin, çalışanların elinden insanca yaşama hakkını almaması için her çalışana kendisi ve ailesinin insanca yaşamasına yetecek kadar ücret alması hakkını vermek zorundayız. Bu nedenle insan haklarından bahsederken, yapılması gereken ilk şey, insan hakkını zümrelerin, grupların ya da sermayenin tekelinden kurtararak gerçek sahibi olan insana, şartsız, koşulsuz, “ama” sız teslim etmektir” dedi.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.