İktidar akıl işidir

İktidar akıl işidir
30.01.2020
A+
A-

Muhteremin hayali,  “Çılgın Proje” başımızı çok ağrıtacak gibi.

İktidar sahipleri, devlet gücünün verdiği cesaret ve inatla ‘yapacağız’ diyor.

Muhalefetin haklı uyarılarına kulağını tıkayarak, oldu bitti kozunu oynuyor.

Oynamaya da devam edeceğini en sert sözlerle alenen ilan etmiş durumda

Cumhurbaşkanı çok öfkeli tavırlarıyla, “Yapacağız, isteseniz de istemeseniz de yapacağız. Birkaç haftaya kadar temelini atacağız” demiş olması, toplumda çok derin gerginliğe sebep olmuştur.

Sosyal medyada “HAYIR” tepkileri çığ gibi artmaktadır.

Hal böyle iken İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun; İstanbul ve millet adına Cumhurbaşkanına cevabı: ‘’Kanal İstanbul Projesini yaptırmayacağız, bu bir cinayettir” demiş olması, olayın hangi derinliklerde olduğunu göstermektedir.

Konunun bu duruma gelmesi, yanlış bir yola girildiğinin habercisidir.

Bunun başlıca sebebi de Cumhurbaşkanının, ‘ben yaptım, oldu bitti’ gururudur.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız, çok şükür yetişmiş mühendislerimiz var.

Bunların konuşması gerekirken, Reis ve muhalefet lideri söz düellosu ile toplumda yeni endişelere sebep oluyorlar. Bundan cesaret alan yağdanlıklar ise muhalefeti susturmak için yalıyorlar!

Hükümetin başı, geçmişten bir ders almalıdır. Çünkü çok aldandılar.

Bir kere aldanmak bin pişmanlık ile giderilemez.

ABD oyunlarına alet olmadan, kendi içimizde bir barış köprüleri kurmalıyız. ‘İstanbul Türklere bırakılmayacak bir şehirdir’ diyenlere hizmet ediliyor.

‘İstanbul, Avrupa’nın başkentidir’ denildiği günler unutuldu, ne yazık ki uykuya daldık

“Çılgın Proje” adı üstünde, çılgın bir iş…

***

Merkez Bankası’nın İstanbul’a taşınacağı yine gündeme geldi veya gelecek!

Bunun adına “Yeni bir devlet kuruluyor’’ demek, herhalde hatalı olmaz.

Daha önce zaten Cumhurbaşkanı, ‘’Yolsuzluğun ve yasakların olmadığı bir Türkiye inşa ettik’’ demişti.

Galiba, hayalindeki Çılgın Projesini yaparak, devletini ilan mı edecek acaba?

***

Değerli okurlarım, yazılarımı parti gözlüğü ile yazmıyorum.

Gençliğimden beri, vicdanım ve aklımla yaptığım dürüstlük anlaşmam var.

Demiştim ki: Allah’ım, bana inanmadığımı yazdırma ve söyletme.

O günlerden itibaren bu çizgimden ayrılmadım.

Bir de müsaadenizle, şunu söylemek durumundayım.

MHP’nin hafızası gibi bir geçmişim var.

Söz ülkücüsü değil, iman ve ruh ülkücüsüyüm. MHP’den derin üzüntüler içinde istifa ettim. Sadece kendi kararımla değil. Değerli kardeşlerimin fikirlerine ve düşüncelerine başvurdum. Nihayetinde, kırk kişilik bir kır gezisinde, kırk arkadaşımın da onayını alarak istifam gerçekleşti.

Ayrıldım diye, MHP hakkında tek kelime söz etmedim etmem de.

Çünkü en kötü kişi, beraber olduğu yerden ayrılınca, ileri geri konuşandır.

Şu kadarını söylemek isterim: “Adına Kanal İstanbul dedikleri, çılgın proje, Soyguncu düzenin devamıdır.” diyen Sayın Bahçeli’nin bu sözlerini hatırlatmak, MHP’yi karalamak mıdır? Öyle düşünen varsa ne diyeyim.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.