Güzelliğe Dokunmak

Güzelliğe Dokunmak
25.10.2020
A+
A-

Sahip olunması zorunlu tek şey var: Ya yaradılıştan ince bir ruhtur bu ya da bilim ve sanatlar tarafından inceltilmiş bir ruh.” (Friedrich Nietzsche)

***

Sanatı kocaman, görkemli, asırlık kökleri olan bir ağaca benzetir, ağacın her bir dalının sanatın ayrı bir dalını ifade ettiğini düşünürüm. Nasıl ki ağaçlar dünyamızın oksijen kaynağı ise, sanat da gürültülü ve karmaşık yaşamlarımızda biz insanlık için bir nefestir.

Sanat, hayal gücümüzü kullanarak, yaratıcılığımızı ortaya koyarak, içsel dünyamızı güzelleyerek dışarı yansıtma halidir. Bir bakıma da günlük yaşantımızın stresinden, yorgunluğundan arınmak için bir kaçış yoludur.

İnsanlığın var oluşu ile sanatın hayatımızdaki yerinin başladığı kabul edilir. Eski çağlardan günümüze kadar gelen kalıntılar, o çağ insanının yaşam biçimini ortaya koyar.

Eski çağ insanları ilk olarak barınma ihtiyaçlarını karşılama isteğiyle mağaralara yerleşmiş ve mağaraların duvarlarına duygularını dışa vurmak için kabartmalar yapmış, resimler çizmişlerdir. Bu çizimlerde genellikle hayvan motifleri mevcuttur.

Çizimlerin amacı çoğunlukla kötü ruhların defedilmesi, avlarının bereketli olması gibi nedenlerdir.

Bu çizimlerin günümüze kadar gelebilmesi mağaraların dış etkenlerden etkilenmeyen, güneş görmeyen en kuytu yerlerine yapılmış olmasıdır. Fransa’da Lascaux mağarası, İspanya’da ise Altamira mağarası bu kültürel mirasa ev sahipliği yapar.

Eski çağlardan bu yana yapılan çoğu şey, aslında, o dönem insanının yaşam kültürünü ortaya koyarken içinde sanatı barındırır. Hayal güçlerini ve yaratıcılıklarını kullanarak yaptıkları her şey hayatlarına kolaylık getirmiştir. Bir bakıma da hayatlarını güzellemiştir. İleri nesillere de yaşam kültürleri hakkında mesaj bırakmışlardır.

Mağara devri olarak adlandırdığımız bu dönem resim ve heykel alanında kullanılan ifade gücünü ortaya koyar.

O halde sanatı, insan için zorunlu bir ihtiyaç olarak değerlendirebiliriz.

Eski çağlardan bu yana yaptığımız çoğu şey aslında içinde sanatı barındırır demiştik, Anadolu kadınının yazmasındaki oyada, entarisinin fırfırında, dantellerinde, dokuduğu halıdaki renklerin ahenginde ve motiflerinde, işlediği kanaviçelerinde de sanatı görebiliriz.

Geçmişten günümüze kadar uzanan bu kavram modern hayata geçmemiz ve bu hayatın bizlere sağladığı imkanlarla beraber, kendine yeni alanlar bularak estetik duygusu ile de buluşarak farklı şekillerde karşımıza çıkmıştır.

Şimdilerde ünlü olmak, medyatik olmak gibi amaçlarla yapılan ve ticari olmasıyla dikkat çeken faaliyetlerin sanat ve sanatçı gibi kavramlarla ifade edilerek bize sunulması doğru değildir.

Sanat, insanı düşündüren, mesajlar veren pek çok kitlesel alana yıllar sonra da ulaşabilen, toplumsal kültürler hakkında ileriki nesillere bilgi verebilen evrensel bir daldır.

Sanat, insanları birleştirme özelliğine sahiptir. Her sanat, sanatçının dışa vurmak istediği duygunun, aynı duyguyu hisseden başkalarının ruhuyla birleşmesini sağlar. Aynı zamanda da güçlü bir iletişim yoludur.

Şöyle bir düşündüğümüzde ilk çağlardan bu yana insanlar sanata yakın olmuştur. Günümüzde ise toplumsal ve ekonomik sebeplerden dolayı sanat algısı ve üretimi geri planda kalmış, önceliklerimiz arasında olamamıştır. Bireyin kendini keşfedebilmesi ve yaratıcı güçlerini ortaya koyabilmesi için sanat ve sanat eğitimi önemlidir.

İnsanın yaşamını olumlu yönde değiştirebilmesi, bedensel ve ruhsal dünyasını dengelemesi, farklı kültürlere değer verebilmesi, sanat eserlerini koruma bilincini kazanması, ilkel düşünceden uzaklaşabilmesi için sanat en güzel yoldur.

Bir şiir okuyup tadına doyamadığınız, bir heykeli, bir mimariyi hayranlıkla izlediğiniz, bir sahneyi ayakta elleriniz acıyana kadar alkışladığınız, bir sergiyi birkaç kez gezdiğiniz, okuduğumuz romanlarda bambaşka hayatları izlediğiniz zamanlar olmuştur, böyle büyük hissiyatları en son ne zaman yaşadık?

Sanatın herhangi bir dalıyla uğraşan, sanatsal faaliyetlerde bulunan kısaca sanatın kıyısında da olsa kendine yer ve zaman ayıran insanların dünyaya bakış açısında bir güzellik olduğunu düşünürsek sanata bir pencere de biz açalım ve gelecek nesillere, çocuklarımıza bu pencere önünde yer verelim.

Duygularımızın körleşmesine izin vermediğimiz sürece, insanların içsel yansımaları toplumda daha güzel yer bulacaktır.

”Nerede bir türkü söyleyen görürsen korkma, yanına otur.

Çünkü kötü insanların türküleri yoktur.”

(Neşet Ertaş)

YORUMLAR

  1. Raji dedi ki:

    Yaşama tanıklıktır sanat …
    Geçmişten geleceğe köprüdür …
    Senin yaptığın gibi yazarım,
    çocuklarına,
    tanıklığının izini bırakmaktır …
    Yüreğinize, kaleminize sağlık

    1. Nurten Soydan İncegül dedi ki:

      Çok teşekkür ederim. Yorumunuz benim için çok değerli.

  2. A. Hakan Düz dedi ki:

    Hayata dokunmak da bir iletişim.
    Yazının güzelliği sürükleyiciliğinde. Bir nefeste, keyifle okudum.👏

    Tebrikler…🍀

    1. Nurten Soydan İncegül dedi ki:

      Çok teşekkür ederim. Yorumlarınız benim için çok değerli.

      1. Nurten Soydan İncegül dedi ki:

        Çok teşekkür ederim. Okumanız ve de beğenmeniz benim için çok önemli.

  3. Bukan dedi ki:

    Günümüz sanatına ve sanatçılarına eleştiriler bir bakış açısı ki yerindedir tesbit.

    1. Nurten Soydan İmcegül dedi ki:

      Çok teşekkür ederim. Yorumlarınız benim için çok değerli.

  4. Nisa dedi ki:

    Yine hiç şaşırtmadınız beni mükemmel bir yazı olmuş bu arada zarif kutlamanız için teşekkür ederim

    1. Nurten Soydan İncegül dedi ki:

      Çok teşekkür ediyorum. Güzel yorumunuz beni çok mutlu etti.

  5. Ayten Karagöz dedi ki:

    Her insanın içindeki duygu veya yeteneği dışarı vurma, sanat yapma şansı veya yetisi olmayabilir. Önemli olan sanata ve sanatçıya engel oluşturmadan , sanata değer vererek onunla iç içe yaşamak. Ancak böyle incelir duygu ve davranışlarımız. Sanatı ne kadar güzel anlatırsak, o kadar da hizmet etmiş oluruz. Bu açıdan elinize yüreğinize sağlık. Bu tür yazıların daha fazla kitlelere ulaşması dileğiyle

  6. murat ayna dedi ki:

    Nurten Hanım kaleminize sağlık. Çok etkili ve doğru noktalara dokunmuşsunuz.

    1. Nurten Soydan İncegül dedi ki:

      Yorumunuz ve beğenmeniz benim için çok değerli. Teşekkür ediyorum.

  7. Ekin dedi ki:

    Çok güzel bir yazı, tebrikler ♥️

    1. Nurten Soydan İncegül dedi ki:

      Çok teşekkür ederim Ekin Hanım.

    2. Nurten Soydan İncegül dedi ki:

      Teşekkür ederim Ekin hanım. Okumanız, beğenmeniz benim için çok değerli.

  8. Tansel Saylı dedi ki:

    ”Nerede bir türkü söyleyen görürsen korkma, yanına otur. Çünkü kötü insanların türküleri yoktur.” aynen de böyle… sanat içten gelen bir duygu olup, bizlerin varlığıdır… Emeklerine sağlık… Seninle gurur duydum…

    1. Nurten Soydan İncegül dedi ki:

      Çok teşekkür ederim Tansel arkadaşım.

    2. Nurten Soydan İncegül dedi ki:

      Güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim. Sizin gurur duymanız beni gururlandırdı.

  9. Gülay dedi ki:

    Tebrik ediyorum harika bir yazı. Maalesef günümüz koşullarında bizlerde sanattan geri kalıyoruz ve gereken değeri hak ettiği şekilde gösteremiyoruz.

    1. Nurten Soydan İncegül dedi ki:

      Teşekkür ediyorum. Sanata gereken ilgiyi verebildiğimiz zaman hayat be hayat penceremiz estetik ve güzel kavramlarına yakınlaşacak.