Güçbirliği = Millet Masası

Güçbirliği = Millet Masası
06.06.2020
A+
A-

Türkiye, içinde bulunduğu sıkıntılardan kurtulmak için zaman kaybetmemelidir.
Günü kurtarmak ve zaman kazanmak için yapılan hesaplar artık kimseye yaramayacaktır.
Bilhassa iktidarın her an bir gündem değiştirme oyunlarının anlamı kalmamıştır.
Ülkenin gerçek gündemi üzerinden bir bahar havası yaratılmalıdır.
Gerçek gündem; iktidar ve muhalefet partileri ile birlikte ele alınmalıdır.
Çünkü, günümüzdeki kamplaşma, başka türlü giderilemez.

İYİ Parti Genel Başkanı çok yerinde ve zamanında ‘Millet Masası etrafında buluşalım, sorunları iktidar – muhalefet partileri birlikte çözelim’ diye bir çağrıda bulundu. Sayın Başkan olumlu karşılamadı!
İster kabul edin ister etmeyin; Türkiyemiz, Cumhuriyet döneminin en derin sancıları içindedir.
Keskin virajları geçmeye çalışan Başkan, artık tek kanatla uçamayacaklarını bilmelidir.

Toplum gergin, canavar ruhlu fırsatçılar, iktidarı zora sokmaya devam ediyorlar!
Darbe söylemleri…

Minareden müzik çalınması; suçlular bulunamıyor. Üstelik bu provokasyonların, CHP’ye yüklenmesi toplumda, ayrıştırma kışkırtma senaryolarına hız kazandırıyor.
İktidar henüz rotasını değiştirmiş değil, Sayın Erdoğan gidişatın tehlikeli hal aldığını görmüş olmalı ki, bayram mesajında; “Yarından tezi yok, yeni bir gönül seferberliği başlatıyoruz” demiştir.

Gönül Seferberliği…

Güç Birliği…

Milet Masası…

İttifak…

Adına ne denilirse denilsin, muhalefetin bir araya gelme mecburiyeti doğmuştur.

Cumhuriyet döneminde iktidar ve muhalefet arasında böylesine bir gerginlik yaşanmamıştı.

Siyasi tarihimiz iktidar ve muhalefet kavgası daima yaşanmış, iktidarlar iyi yönetememiş,.

İktidara gelenler de geçmişten ders almadıkları için sorunların önüne geçilememiştir.

Günümüz siyasetine bir mercek tuttuktan sonra, aynı manzarayı 1954  yılı muhalefet partilerinin güçbirliği yaparak müşterek tebliğini, 1954 yılından beri sakladığım gazeteden alıntı yaparak muhalefet partilerini göreve davet ediyorum. Çünkü, Türkiye artık kutuplaşmanın hat safhasına dayanmıştır. Siyasi, ekonomik, sosyal ve psikolojik olarak iktidar ve muhalefetiyle ciddi bir sıkıntı içindedir. İktidar, “BEN” merkezli gidişatı ile kendi bildiği yolda gidiyor.

83 milyonun huzuru ve refahı için çalıştıklarını söylemiş olmalarına rağmen, artık kimseyi inandıramaz halde oldukları için “GÖNÜL SEFERBERLİĞİ” ilan etmişlerdir, elbette güvenmek istiyoruz.

Gelelim 1954 yılı muhalefet partilerinin zamanın iktidarına yaptığı uyarılarına… Bu uyarıyı milletimize de ilan etmişlerdi.

“Bugün memleketin en mühim meselesi,

Memlekette teminatlı demokratik rejim kurulması meselesidir.”

CMP, CHP ve HÜR Parti Meclis grupları tarafından yayınlanan müşterek tebliğ:

“İmkanlarının son haddine kadar demokratik rejimi kurtarma mücadelesine devam azminde bulunduklarını umumi efkara bu üç grup ilana müştereken karar vermişlerdir.

İmza edenler: İSMET İNÖNÜ, OSMAN BÖLÜKBAŞI, KASIM GÜLEK VE FEVZİ LÜTFİ KARAOSMANOĞLU…

Günün meseleleri:

Üniversite muhtariyeti…

Hakim teminatı…

Memur güveni…

Basının tenkit ve murakabe hakkı…

***

Dün ne durumda olduğumuzu az veya çok günümüze taşıdım.

Peki, bugünden daha iyi olduğunu söylemek belki haksızlık olur!

Ama bugün daha elim ve vahim bir tablo ile karşı karşıya değil miyiz?

Millet İttifakı olmasaydı, ülkemizin durumu nasıl olurdu?

Aklınıza ve vicdanınıza sorun, hiçbir şey bilmiyorsanız adaleti ve  üniversiteleri…

Memurların güvenliği meselesini düşünün. Temeli ahlaka ve adalete dayanmayan her ne olursa olsun, akıbeti sudan çıkmış balık gibidir…

Yalana kanmayalım, her söze inanmayalım içimizdeki yalanı söküp atalım, hakikati arayalım.

Sadakaya muhtaç hale getirilmiş bir toplumda vatan sevgisi olur mu?

“Kötü idarecinin başarısı halkın felaketidir.” Bu sözü de unutmayalım.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.