DERVİŞ…

DERVİŞ…
05.03.2020
A+
A-

Adam, üç oğlunu toplar ve vasiyet eder: Bakın bütün malım mülküm, 17 deve….

– Büyük oğlum, sana bu develerin yarısını bırakıyorum.

– Ortanca oğlum, sana bu develerin üçte birini bırakıyorum.

– Küçük oğlum, sana da bu develerin dokuzda birini bırakıyorum.

Gün olur, adam ölür.

Çocuklar toplanır, develeri paylaşmaya girişirler.

Başlarlar saymaya, pay etmeye.

Fakat bir türlü pay edemezler.

Develer ne yarıya, ne üçte bire, ne de dokuzda bire tam pay edilemez.

Başlarlar kavgaya.

Derken, uzaktan devesiyle bir derviş görünür.

Yaklaşır; ‘‘Hayırdır niye kavga ediyorsunuz” der.

Anlatırlar:

”Babamız bize 17 deve bıraktı ve vasiyet etti.

Yarısını bana, üçte birini ortanca kardeşime, dokuzda birini de küçük kardeşime bıraktı. Ancak bir türlü tam pay edemiyoruz” der büyük kardeş.

Derviş; ”bundan kolay ne var” der.

– Alın benim devemi.

Sayın bakalım kaç oldu?

Sayarlar, 18 deve.

– Şimdi pay edin bakalım.

– Sen yarısını al.

Alır; 9 deve.

– Ortanca, sen de üçte birini al.

Alır; 6 deve.

– Küçük, sen de dokuzda birini al.

Alır, 2 deve.

– Kaç etti şimdi: 17 deve.

Tamam o zaman, verin benim devemi gideyim.

***

Bu misali, Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu’ndan dinlemiştim.

***

Bugün ben de üç kişiye anlattım.

Birincisi; ”Allah bize de bu dervişin aklından versin’ dedi.

İkincisi; önce ”anlamadım” dedi, sonra ”hııı” diye kahkaha attı.

Üçüncüsü en ilginç olanıydı: ”Aynı Suriye” dedi. ”Baba Suriye, çocuklar ABD, Rusya, İsrail” dedi.

Doğrusu aklımdan geçmedi değil.

Ya derviş kim?

Neme lazım, sormadım işte.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.