CHP’li Öztrak’tan dedesi hakkında konuşan Erdoğan’a sert yanıt

CHP’li Öztrak’tan dedesi hakkında konuşan Erdoğan’a sert yanıt
06.11.2020
A+
A-

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 1939 yılında yaşanan Erzincan depremi üzerinden Öztrak’ın İçişleri Bakanı dedesi ile ilgili verdiği örneğe sert yanıt verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan İzmir depremi sonrası yaptığı açıklamada, ‘CHP sözcüsünün dedesi de o zaman İçişleri Bakanı’ydı. Kalkıp da geriye bakıp neler olmuş bunu sorgulama hassasiyetini göstermeyen bu zihniyet, kalkıyor bu yalan yanlış ifadeleri kullanabiliyor’ demişti.

Bu sözlere yanıt veren CHP Öztrak, “Her zamanki gibi Atatürk’e laf edemeyince silah arkadaşlarına laf söylemeye kalkıyor. O insanlar cephelerde milleti için savaştı. Hiçbiri koluna 500 bin avroluk saat takamadı, hiçbirinin yakınları 50 bin dolarlık çanta taşımadı. Buradan size ekmek çıkmaz sayın Erdoğan” diye konuştu.

CHP Sözcüsü Faik Öztrak’ın konuşmasından satır başları şöyle:

2013’ten bu yana ekonomiyi borçla şişiren model artık çalışmıyor. Paramız pul oldu. 2018’deki hayata geçen tek adam vesayet rejimi ülkeyi devlet krizine soktu. Tek adamın atadığı bakanlar milletin seçtiği vekillerin önünde oturtuldu. Hukuk devleti, demokrasi her gün yara alıyor. Her alanda savruluyoruz. 70’lerin popüler dizisi Yalan Rüzgarı sarayın kibirlisinin hikayeleri yanında solda sıfır kalıyor.

İZMİR’DEKİ DEPREM

Yaralarımız ağır. Hasarlı, yorgun binaların tespitinden sonra İzmir’de radikal bir kentsel dönüşüme ihtiyaç var. Ankara’nın İzmir Büyükşehir Belediyesi ile el ele bu yaraları sarması gerekiyor. Bu yıl depremlerde 202 kişi hayatını kaybetti, bunun 156’sı Türkiye’de. Toplanan deprem vergileri nereye gitti diye sordukça ülkeyi yönetenlerin psikolojileri bozuluyor. Türkiye’nin laf kavgalarıyla kaybedecek zamanı yok.

Yalan 1: Saray genel başkanımızın İzmir’e depremin üzerinden 5 gün geçtikten sonra gittiğini söyledi. Genel başkanımızın depremin ertesi günü İzmir’deydi. Hastanelerdeki yaralıları ziyaret etti, dertleri dinledi, talimatlarını verdi.

Yalan 2: Saraya göre genel başkanımız Kızılay’a vermiş veriştirmiş. Bu kadarına artık pes bile denmez. Sadece Kızılay’a da değil, AFAD’a, belediyelerimizin kurtarma ekiplerine genel başkanımız tek tek teşekkür etti.

Yalan 3: Saray, genel başkanımızın enkaz 5 gündür kaldırılamadığını ve bunu eleştirdiğini söylüyor. Genel başkanımız her fırsatta arama kurtarma ekiplerine teşekkür etti. Bu sözlerden eleştiri çıkarmak olsa olsa siyasi ahlak noksanlığıdır. Saray bu yalanları üst üste sıralıyor? Neyin üstünü örtmeye çalışıyor? 19 yıldır iktidardayım diyorsunuz, peki bu can kayıplarıyla ilgili önlemleri neden almadınız? Paranız mı yoktu? Hayır vardı. İmar affından toplanan para 25 milyar TL. Özel İletişim Vergisi’nden toplanılan para 35 milyar dolar. Nereye gitti bu paralar? İnsanlar enkaz altında canlarıyla uğraşırken, arama kurtarma ekipleri savaşırken, devletin başında olduğunu söyleyen kişi partisinin il kongrelerinde geziyor. Bebekler enkaz altındayken şarkılı türkülü sloganları neden susturmuyor da gülümseyerek seyrediyor?

ERDOĞAN’IN ERZİNCAN DEPREMİ AÇIKLAMASI

Hızını alamayıp 1939 Erzincan depremine kadar gitmiş. Erzincan depremi kendisi doğmadan 15 yıl önce yaşandı. İyi ki Nuh Tufanı’na kadar gitmedi. Her zamanki gibi Atatürk’e laf edemeyince silah arkadaşlarına laf söylemeye kalkıyor. O insanlar cephelerde milleti için savaştı. Hiçbiri koluna 500 bin avroluk saat takamadı, hiçbirinin yakınları 50 bin dolarlık çanta taşımadı. Buradan size ekmek çıkmaz sayın Erdoğan. Erzincan depreminde neler yapıldığını siz bilmiyorsanız bakan yaptığınız damadınıza soracaksınız. Rahmetli büyükdedesi Erzincan depreminden sonra imar faaliyetlerinde çalışan bir müteahhit. Belki ailesine rahmetli dedemin depremde neler yaptığını anlatmıştır.

Bu sadece kamunun imkanlarıyla olacak bir iş değilmiş. Bunlar kendilerinin ne yapıp ne yapmadıklarına bakmıyorlar. Vatandaş neden dayanıksız konutlarda oturuyor? 19 yıldır yönettiğin bu ülkede milletim neden bu durumda diye kendi kendinize soracaksınız. Neden faiz lobilerinin cebini doldurdum diye düşüneceksiniz. Sevsinler sizin siyasi ahlakınızı…

SORULAR

İzmir depreminin ardından iktidarın İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmalarının görmezden gelinmesi…

Mevcut hükümet bizim son mahalli idare seçimlerinde büyükşehirleri kazanmamızı bir türlü içine sindiremedi. O günden bu güne bizim büyükşehir belediyelerimizi görmezden gelmek için büyük çaba sarf ediyor. Depremde, pandemide… Gelirlerini de kesmeye çalışıyor. Ne yaparlarsa yapsınlar. Milletimizin bizim belediyelerimizin neler yaptıklarını görüyor.

ABD’deki başkanlık yarışı…

Hükümetin ve ona yakın havuz medyasının Trump’a karşı muhabbeti olduğu doğru. Ama Türkiye büyük bir devlet. Bölgesinde çok önemli ülkelerden bir tanesi. ABD Türkiye’nin NATO ittifakı içinde ortaklarından müttefiklerinden bir tanesi, dolayısıyla ne ABD ile ne başka bir ülkeyle aramızdaki ilişkilere bağlı kalamaz. Bizim aramızdaki ilişkiler kurumsal ilişkilerdir.

25 yaş altı ve 50 yaş üstü çalışanları etkileyen yasa çalışması…

Bu yasa ile ilgili olarak, 3 büyük konfederasyonu bu yasaya karşı. CHP olarak biz de karşıyız. Ama bize ilginç gelen husus, AK Partili milletvekillerinin de ‘bunda kıdem tazminatı iptali var mı?’ gibi birtakım soruları sorması. Bu yasa toplumsal huzuru bozar. Bu yasanın meclisten geçmemesi için biz elimizden geleni yapacağız. Ülkede bu kadar sorun varken, dolar 8 buçuk lirayı aşmışken bir sosyal huzursuzluk yaratmanın hiçbir kıymeti yoktur.

İş Bankası hisseleri…

Müslüm Sarı değerli bir arkadaşımız. PM üyesi. Bu çerçevede kendisinin tespitleri önemlidir. Sayıştay denetçilerinin de tespitleri var. Biz de bunların takipçisiyiz.

Kılıçdaroğlu’nun ‘sarayın Millet İttifakı’nı bölmek için para vererek ayrı parti kurdurma çabası var’ açıklaması…

Dün Özgür Özel, bu konuda gerekli açıklamaları yaptı. Benim bunlara ilave edeceğim herhangi bir şey yok.

(Yeniçağ)

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.