CHP Milletvekili Adayı İbrahim Mart’tan sanayi vurgusu

CHP Milletvekili Adayı İbrahim Mart’tan sanayi vurgusu
20.06.2018
A+
A-

“Sanayileşme olmadan kalkınamazsın. Onlar Türkiye’nin geleceğini 2040’lara kadar borçlandırarak, vatandaşlarımızın son birikimlerini, kefen parası olarak kenara-köşeye ayırdığı paraya dahi göz diktiler!”

Bu sözler eski Makine Mühendisleri Oda Başkanı, CHP Bursa 1’ci Bölge adayı İbrahim Mart’a ait. Seçim çalışmaları kapsamınsa sanayi esnafını dolaşarak sorunlarını dinleyen, CHP’nin ekonomi ve sanayi yatırımlarını anlatan Mart; “CHP, Anadolu kuşakları kalkınma projesiyle, 5 kalkınma kuşağı oluşturmayı hedefliyor. Tarımla birlikte sanayi işletmeleri, teknolojilerin gelişmesi, markaların gelişmesi, ar-ge, mühendisliğin geliştirilmesi projenin ana kaburgasını oluşturuyor. Ülkede 13 milyon işsiz var. Bursa’da 250 bin gizli işsize ana babaları asgari ücrete bile ulaşmayan maaşı ile bakmaya çalışıyor. İşsizliğe çare bulunması gerekiyor. Kalkınma projelerini ortaya koyduğumuzda 4 milyon 200 bin kişiye iş olanağı sağlanarak, Bursa’da 150 bin kardeşimizin işi, aşı olacak” dedi.

ÜRETEMEYEN TOPLUM OLDUK!

Mart’ın hedefinde sanayi kenti olmasına rağmen Manisa’dan, Gaziantep’den gerilere düşen Bursa’nın sanayi tesisleri vardı. Mart; “Bursa, sanayi potansiyelinin yüksek olduğu fakat katma değer üretmeyen ve kirleten bir sanayiyi barındıran, Türkiye’de en çok sanayi bölgesine sahip olan kent olmasına rağmen aynı oranda katma değer üretmeyen sanayiye sahip bir kent. Sanayi niteliksiz, katma değer üretmiyor ve ciddi anlamda dışa bağımlı. Kobi işletmelerinin üretmeye çalıştıkları makine ekipman, yani bizim olacak markalar yeterince destek görmüyor. Bursa’da sanayi kültürü yerleşik değil. Uluslararası sermayenin baskısıyla, bizimkiler adı gibi küçük kalıyor. Biz katma değer üreten, teknoloji üreten, mühendise önem veren bir sanayi yapısına geçmezsek eğer, Bursa’da şu anda otomotive dayalı olarak giden ekonomi çökecektir. Otomotiv sektörü, nerede pazar bulursa, nerede ucuz işgücü bulursa oraya taşınacaktır. Otomotiv Bursa’da misafir sektör. Otomotivi Bursa’dan aldığımız zaman geriye bir şey kalmayacağını, iflas eden bir kent olacağını iddia ediyorum. Göstergeler de bu yönde. Dünyanın en önemli otomotiv merkezi olan Detroit örneği var, kent olarak çöktü. Bursa’yı da benzeri bir tehlike bekliyor. Önlemler almamız gerekiyor. Buradaki yerel yöneticiler ile de paylaşıyoruz, sanayi örgütleriyle paylaşıyoruz, kentin özeli açısından bu konuda mücadele edilmeli. Çözüm, her gördüğünüz alanı sanayi alanı haline çevirip, orayı sanayi bölgesi haline getirmekte değil, mühendisliktedir, ar-ge’dedir, teknolojiyi geliştirmededir. Çevreye uyumlu bir sanayileşmenin mümkün olduğunu biliyoruz. Sanayileşme yaparken, hem toplum yaşamını dikkate alan, hem çevreyi dikkate alan bir yaklaşımla sürdürülmesi gerekiyor” dedi.

ÜST KURUL KURULMALIDIR!

Mart; “Şimdiki birçok örnekte görebileceğimiz gibi ‘sanayi bölgesi oluşturalım, orada arazi rantı üretelim, burada sanayici gelsin üretim yapsın’ böyle bir şey olamıyor. Bursa’da oluşturulan sanayi bölgelerinin yaklaşık yüzde 40’ı atıl durumda. Türkiye’nin sanayileşmesi için fikirlerimiz var, önerilerimiz var. Üretime dayalı bir ekonomi modeli geliştirmemiz gerekiyor. Rant ekonomisi değil, üretim ekonomisi izlememiz gerekiyor. Ülke olarak başkasına muhtaç olmamamız için, üretime dayalı ekonomi modeliyle ve demokrasimizi yerleştirirsek, dünyadaki itibarımız da artar. MMO olarak Türkiye’de sanayi kongresi yapan tek kurum biziz. Sanayi kongresi devlet tarafından yapılmıyor, gündeminde üretim yok. KOBİ eliyle sanayinin gelişeceğini düşünüyoruz ve küçük işletmelerin daha çok desteklenmesi gerektiğini, teşviklerin verilmesi, onların ar-geye teşvik edilmesi, yapacakları ar-ge çalışmalarını da desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ar-ge teşvikleri ile ilgili yasa hatalarla dolu.

Bursa’nın en önemli özeliklerinden bir tanesi sanayiyle kentin iç içe olması. Bir sanayi bölgesi yapıyorsunuz, resmi. Sanayi bölgesi içinde bir sanayicinin arazi almasını zorlaştırıyorsunuz.

Sanayiyle iç içe olmamız Bursa’da hava kirliliğini riskli tutuyor. Bursa’da hava kirliliğiyle mücadele etkili ve sürekli olmalı. Akademik odaların üniversiteler katkısıyla hava kirliliğine karşı bir konseyin kurulması gerekiyor. Sanayinin nitelikli yapıya dönüşmesi gerekiyor, böyle olursa kentin içinde bile olsa kente olumsuz etkileri minimuma indirilmiş oluyor. Ülkemiz açısından iyi bir başlangıç olur 25 Haziran’da” İfadelerini kullandı.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.